Karanlığın ve daha karanlığın hikayesi...
Kadın her gökyüzüne baktığında adamını öptü.
Adam her sigarasını yaktığında kadınını içti.
İkiside birbirini öyle sevdi ki aralarındaki ilişki tutkuya değil,adeta ilahi bir aşka dönüştü.Sonra adam döndü bakt...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İnsan her istediğini gerçekleştirebilmeli şu dünya da.Her ne kadar uzun gözükse de aslında o kadar kısa bir ömrümüz var ki birçok şeyi aynı zamana sığdırmaya çalışıyoruz...
Sabah tatlı bir heyecan uyandırdı beni.Gözlerime düşenparçalıbulutlugüneşinışınlarıgözlerimi rahatsız etmeye yetti.Yavaşça gözlerimiaralayıpsağtarafımadoğru baktım.Çisem hala uyuyordu,onu rahatsız etmemek için sessizce kalkıpodanıniçindeki banyoya girdim.İşlerimi halledip hemen çıktım ve aşağı indim.Dün çok fazla yorulmuştuk yoksa Çisem'i uyandırırdım.
Salona gittiğimde Rebekah elinde bir kahveyle oturuyordu,sessizce arkasındanyaklaştım.
"Buongiorno!!" (Günaydın)
Diye bağırmamla birlikte yerinden sıçrayıp kahveyi dökmesi bir oldu.
"Ben bu kadarınıbeklemiyordumözürdilerim "dedim.O da samimiyetle gülümserken cevap verdi.
"Önemli değilcanım "dedi.
Ne yalan söyleyim rahatlamıştım.
"Sadece sizin gibienerjikızlarhiçkalmadı evimde ve alışkın değilim.Asıl siz kusura bakmayın"dedi. Birde benden özür mü diliyordu yanideneyimsiz olduğuiçin ahh saçmalık.
Sonra oturduk ve konuşmaya başladık. Ben biraz hayatımı anlattım,o biraz anlattı sonra seslerimizden rahatsız olan bir adet uykulu Çisem yanımıza geldi.
O mahrur sesiyle" Buongiorno"dedi.Tatlı tatlıgülümseyip "Günaydın "dedim.
Rebekah bir dakika durdu ardından o da "Günaydın"demeye çalıştı.Diyemiyor bazı kelimeleri uzatıyordu ya da yutuyordu.O kadartatlıydı ki yanaklarını parmaklarımınarasınaalıpsıktım.