Alıntı 38 bölüm on altı

443 3 0
                                    

"Bana güvenmemen gerektiğini biliyordun." Bu kez sesi acımasızlıktan arınmıştı, hatta sesinin yorgun çıktığını bile söyleyebilirdim. "Ben güvenilecek bir adam değilim," diye ekledi.
Sözleri düşüncelerimin önüne atılan zehirli yemler gibiydi; düşüncelerimi önce besliyor, sonra öldürüyordu. Ona baktığımda bir yabancı görmeyi bekledim; inandığım ve güvendiğim adamın kumdan bir kale gibi yıkıldığını görmek istedim ama karşımdaydı işte. Bunu görmek o kadar sarsıcıydı ki kumdan kaleler gibi yıkılanın kendim olduğunu hissettim.
"Güvenin rengi, bir yalanla karşı karşıya kalındığında belli olur," dedim. Ediz'e duyduğum güvenin bittiğini anlatan bütün sözlerim cansız bir şekilde yere yığılmıştı. "Bana her an doğruyu söyleyeceğine değil, sana inandım ben. Her daim bir sebebin olacağına..."
Ediz'in öfkesi gözlerine öyle bir yayıldı ki o güzel yeşilin katran karasına kurban gideceğini, gözlerinin sonsuza dek simsiyah olacağını sandım.

Yabancı: Veyl Alıntılar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin