Alıntı 40 bölüm on altı

459 2 0
                                    

"Ben güvenilecek bir adam değilim," diye tekrarladı. Dudaklarından dökülen nefesinde keskin bir alkol kokusu vardı.
"Bunu bana söyleme," diye fısıldadım yalvarırcasına.
"Ama gerçek bu küçüğüm."
Gözlerimi kapattım, kendi içimdeki uçurumun kayısındaydım. Ediz beni ya itecek ya da geri çekecekti.
"Yapma, beni buna inandırma," diye fısıldadığım sırada küvetin iki yanını sıkıca kavrayan ellerimi çözdü ve kocaman eliyle iki elimi birden tek avucunun içine hapsedip başımın üstünden duvara sertçe bastırdı.
"Gözlerini aç," diye emretti ama açamadım. "Gözlerini aç." Boştaki eli sırtımdan belimin kavisine doğru yavaşça kaydı. Ardından bedenimi kendi bedenine sertçe yasladı. Nefesim kesilmiş, Ediz'in parmak uçlarında biriken tehdit tenimi yakmıştı.
"Sana gözlerini aç dedim."
Ona karşı gelemeyeceğimi biliyordum, bu yüzden içimdeki harabeyi gizleyen göz kapaklarım daha fazla direnemedi ve gözlerimi açtım.
"Bunu bana neden yapıyorsun?" Ediz dudaklarını dudaklarıma yaklaştırırken gözlerini bir an olsun gözlerinden ayırmadı.
"Anahtarı kaybolmuş, kapalı bir kutuyu açmanın tek yolu onu parçalamaktır."

Yabancı: Veyl Alıntılar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin