"... Her gün öylece seni bekledim sevgili. Ama en sonunda bir keresinde dikkatini çekmiştim. Bana doğru geldiğini uzaktan görmüş, utanarak kaçmamak için tüm vücudumu sıkıyordum. Kaldırım kenarında yük boşaltıldığı sokağı kısaltan kamyondan kaçınmak için bana çok yakın geçmek zorunda kalmıştın.
Önce dalgın bakışlar ile beni süzdün, ancak gözlerimdaki dikkati fark etmiş olacaktı ki bakışların yumuşamıştı. Beni sıkıca sardılar. Onlar benim gibi bir çocuğu kadınlaştıran, içindeki sevgiyi uykusundan uyandıran bakışlardı.
Elimde olmadan adımlarımı yavaşlattım, başımı hafifçe çevirdim. Sen durmuş merak ile bana bakıyordun. Beni tanımamış olduğunu o an fark etmiştim.
Beni o an tanımamış olan o kadar büyük bir hayal kırıklığı olmuştu ki benim için. Beni tanımamış olan benim yazgımdı galiba...
Sen o akşam beni tanımadın. İki gün sonra tekrar karşılaştığımızda ise tanımış gibiydin. Ama sen iki gün önce aynı yerde karşına çıkan kadını tanımıştın. Senin uyandırmış olduğun o küçük kızı değil.
Biraz hayret fakat dostça bana baktın ve hafifçe gülümsedin sonra yine yanımdan geçip yürüdün, az ötede yine adımların yavaşladı. Titredim, sevindim, benimle konuşasın diye dualar ettim. Sanırım o gün senin önünde canlı bir kızdım. Bennde yavaşladın. Senden kaçmadım. Ve o an seni arkamda hissettim. Dönmedim. O güzel sesini kulaklarım ile duydum. Ve birden yanımda durdun.
Her zamanki gibi hafif neşeli, hoş sesinle bir şeyler söyledin. Sanki çoktandır tanışıyorduk... Yan yana yürüdük. Bir ara bana, birlikte yemek yiyelim mi, diye sormuştun. Evet dedim o an sadece.
Hayır demeye ne cesaretim olabilirdi ki..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
white roses ❦ jaehyun + rosé ✓
FanfictionJung Jaehyun her doğum gününde evine gelen beyaz güllerin kimden olduğunu bilmez bir şekilde geçiriyorken bu doğum gününde uzunca bir mektup ile karşılaşmıştı. 2021 | haerim