i purple you

364 42 3
                                    

Fırçadaki mor boyalar ellerine ve yüzüne bulaşmış, hatta gri sweatinin üzerinde bile morluklar görüyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fırçadaki mor boyalar ellerine ve yüzüne bulaşmış, hatta gri sweatinin üzerinde bile morluklar görüyorum. Ama bunu umursamadan duvarı boyamaya devam ediyorsun, mor üzerine yakışıyor. Bunu biliyor gibisin.

Kendi evimizi boyayacaktık ama olsun, kendi evimizi de mora boyarız Jennie. Acelesi yok.

Bulunduğumuz her yeri morluyoruz, 'Hey, bakın bunlar bizim arkamızda bıraktığımız izler!' diyoruz insanlara. Duymuyorlar ama biz biliyoruz, bu yeterli. Bir zamanlar buralardan Taehyung ve Jennie geçti, o yüzden mor her yer.

"Taehyung, bekle." Sesini duyuyorum ve elimdeki fırçayı yere indirerek sana dönüyorum. Aramızdaki mesafeyi kapatarak önümde duruyorsun ve elini yüzüme çıkarıyorsun. "Yüzün mor olmuş." diyorsun ve yanağımı siliyorsun. Parmaklarını mor boyaya batırmış gibisin Jennie, ama bunun farkında değilsin. "Ah, ellerim! Yüzün daha çok mor oldu." Sonra bu şapşallığına gülüyorsun.

"Beni şirinlere benzetmedin değil mi?" diye soruyorum, yüzümde yalandan bir korku var. Önce şaşırıyorsun, daha sonra ufak bir kahkaha bırakıyorsun. Gülüşün bu kirli dünyayı bile güzelleştirebilir Jennie, bunu biliyorsun.

"Mor bir şirine benzedin, gerçekten." diyorsun ve yüzüme bakıp gülmeye devam ediyorsun. Güldüğün zaman gözlerin düz bir çizgi haline geliyor, güzelsin.

"Mor şirin gören ilk insansınız, ne düşünüyorsunuz Kim Jennie?" Aynı zamanda nasıl göründüğümü deli gibi merak ediyorum. Kahkahalarla güldüğüne göre gerçekten komik görünüyorum.

Elini çenene dayıyorsun ve beni şöyle bir süzüyorsun, ardından gözlerin parlıyor ve yüzüne her zamanki geniş gülümsemeni yerleştiriyorsun.
"Dünyanın en şanslı kızı olduğumu düşünüyorum, bu mor şirin çok sevimli görünüyor."

Memnuniyetle sırıtıyorum ve yerde duran mor boya dolu olan kovaya elimi batırıyorum. Ne yaptığıma bakıyorsun, gözlerin hareketlerimi takip ediyor. Elimi kovadan çıkarıyorum ve yerimde doğrularak boyalı ellerimi yüzüne bastırıyorum. Büyük ellerim, küçük yüzünü kaplıyor.

Elimi çektiğimde dudakların O şeklini almış, gözlerinin kapalı olduğunu görüyorum ve yüzünde elimin şekli çıkmış.

Bu sefer kahkaha atan taraf ben oluyorum, benden daha komik göründüğüne yemin edebilirim.
"Bu haksızlık!" Ayaklarını yere vurarak sitem ediyorsun. Gözlerini açıyorsun ve çatık kaşlarınla bana bakıyorsun.

Okul çatısındaki yerimizi yaptığımız günleri hatırlıyorum, 8 yıl öncesini tekrar yaşıyoruz.
Güneş batmalı ve biz hayal kurmalıyız.

Mor renkle çevrili bu küçük evde, sonsuza dek birbirimizin olabiliriz Kim Jennie.

Mor bizim rengimiz.

Mor bizim rengimiz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
need you still ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin