Hoş geldiniz azdaha hesap gidiyordu! Şifreyi unutmuştum. Ve zar zor kurtardım işte hesap'ı.
7.Bölüm : Kavga
*İnsan olsan ne yazar beyin olmdıktan sonra?*
Artık eski Cemre yoktu, her şeye susan ezilen oyuncak gibi oynan kullanılan Cemre yoktu. Artık sıra bendeydi, perde açıldı, sahnedeyim.
Onları laflarımla ezecektim, kalbi kırılır mı? Diye düşünmek bile istemiyordum. Papatyalı montumu üzerime geçirdim. Ayakabıkarımı da giyinip bağcıklarını bağladım.
Kapıyı açıp hemen evden çıktım. Okula doğru ilerlemeye başladım.
***
"Off bu kız daha güzel." Diyerek içeri girdi Cellat ve tayfası, onları umursamıyormuş gibi yapıp arkama yaslanıp telefondan tiktok'a girdim. Cellat yanıma oturduğun da bir anda kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu. Hemen kendime gelmeliydim!
"Napıyon maviş?" Dediğin de cevap bile vermedim, öylece telefona baktım.
"Şşt sana diyorum." Dediğin de hâlâ ona bakmıyordum. Bir anda telefonumu elimden alınca gözlerimi devirdim. Ve ona baktım.
"Telefonu verir misin?" Dedim, sakin kalmalıydım. Büyük tepki verirsem daha çok hoşuna gidecekti.
"Soruma cevap ver, vericem." Dediğinde gözlerimi kısıp ona baktım. Çok gıcıktı, gıcık olduğu kadar da yakışıklıydı.
"Gördüğün gibi oturuyorum." Dedim, ve telefonu hızla elinden alıp tekrar arkama yaslandım.
"Cellat bir gelsene." Dedi Yağız, artık okuldakilerin çoğunun ismini biliyorum.
Cellat bir şey demeden, ayağa kalktı. Ve direk Yağız'ın yanına gitti.
Onları umursuyormuydum?
Hayır!
Cevap doğru mu?
Hayır!
Off ne yaptıklarını deli gibi merak ediyorum. Ama havalı olmam lazım. Ama ben havalı olmayı hiç sevmem ki
Telefonu mu kapatıp, ayağa kalktım, üstümü başımı düzeltip sınıftan çıktım. Okulun bahçesine geldiğim de bahçede olduğundan fazla kişi olduğunu gördüm. Okulun yarısından fazlası içerideydi. Peki bunlar kimdi?
Okulun bahçesine geldiğimde üstüme bir kova su boşaltıldı, su o kadar soğuktu ki titremeye başlamıştım. Üstelik hava da soğuktu.
"Lan! Sen ne yaptın!" Cellatın arkamdan gelen sesiyle daha çok titremeye başladım. Biranda üstüme bir ceket örtüldü. Bu... Bu onun kokusuydu... Cellat'ın.
"Cemre iyi misin?" Cellat'ın yöneltiği soruyla kendime geldim. Ve bana örtüğü ceketi yere atıp, suyu döken çocuğa daldım. İlk önce özel bölgesine bir tekme attım. Hemen özel bölgesini tuttu. Bir tekme de ağzına attığım da çocuğun ağzı kanadı.
"Cemre Solmaz'la uğraşmak neymiş gördünüz." Deyip arkamı döndüm. Herkezin beni izlediğini gördüm. Bunu umursamayarak, arkamı dönüp şu cümleyi kurdum,
"Bu da benden size İnsan olsan ne yazar beyin olmadıktan sonra? Belki kullanırsınız." Deyip tekrar önüme döndüm. O kadar çok üşüyordum, ki anlatamam. Hemen içeriye girdim. Arkamdan birileri daha geliyordu. Ama takmadım, sınıfa girdiğim de sınıf bom boştu. Kendi sırama oturdum. Üstümdekilere bir çare bulmam gerekiyordu, yoksa hastalanacaktım. Ayağa kalktım ve tam o sırada içeriye hiç görmediğim ve tanımadığım iki kişi girdi. 40 lı yaşlarındaydılar. Onları hiç takmadan çantamı aldım. Tam gidecektim ki. Adamlardan biri konuştu,
"Nereye gidiyorsun?" Dediğin de aklıma, okula yabancıkarın girmesinin yasak olduğu geldi.
"Sanane, ve size yasak değil mi buraya girmek?" Diye sorduğum da adam güldü.
"Üvey baban seni bize sattı. Artık bizimle geleceksin, ve bu şahşalı hayatına bir daha dönemeyeceksin." Dediğin de hem korkmuş hem de şaşırmıştım. Nasıl yani? Ben eşya mıydım? Kaşlarımı çattım ve dudaklarımı ıslattım.
"Ben eşya veya başka bir şey değilim, şimdi çekilin." Dedim, sakin kalmaya çalışıyordum. Sakin olmalıydım.
"Buna sen karar vermiyorsun, küçük hanım." Dediğin de kurtulmamin ne kadar zor olduğunu anladım. Bende tekme tokat dalmakta çareyi buldum.
Adam bir tekme savurduğum da bir şey olmadı. Çünkü ben anca benim gibileri dövebilecek kapasiteye sahiptim.
"Çok uğraşma sonra pişman olursun. Gel şimdi buraya. Bir tadına bakalım." Böylede olmuyordu öylede. Bağırmalıydım, yoksa herşey çok kötü olacaktı.
"İmdaaat! Yardım edin!" Die bagırdım.
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tiktok Anadolu Lisesi
Teen Fiction"Seni Seviyorum..."dedi ilk kez bana seni seviyorum dedi! Gözlerimi kocaman açmış ona bakıyordum, gerçekten beni seviyor muydu? "Ciddi misin?" diye saçma bir soru sordum, dudaklarını ıslatıp cevap verdi, "Ciddiyim. Cemre ben senden binlerce kez özür...