14.Bölüm : İyiyim (1.Seri)

816 56 20
                                    

"Tamam şu bardakları da koy masaya." Dedi Merve iki bardağı elime tutştururken. Bardakları alıp yemek masasının yanına gittim ve masaya koydum.

"Yaren! Fırındaki kek'e bak!" Bugün mal Berke sınıfımızdaki herkesi eve yemeğe davet ettmiş. Hepsi de kabul ettmiş,

"Tamaam!" Dedi Yaren ve kek'e baktı. Bende hemen çoban salatası hazırladım.

"Oh be iyi ki davet etmişim yoksa böyle yemekler yiyebilecek miydim been!?" Dedi Berke tam bir çocuktu! Birde bize akşam haber vermesi efsaneydi! Merve delirmişti.

"Cellaat!" Merve çok yorgun gözüküyordu sabahtan beri yemeklere yetişmeye çalışıyordu.

"Efendim?" Diyerek mutfağa girdi Cellat.

"Marketten içecek falan al." Deyip göz kırptı, ne alaka şimdi. Haa anladım! Jeton şimdi düştü içki falan diyordu.

"Okeey" dedi Cellat dünden hazırmış! Ne kadar meraklı içkiye haram bir kere haram! Cellat hemen montunu giyinip dışarıya çıktı.

"Cemre! Cellat'a domates al demeyi unuttum koş de." Dedi başımla onaylayıp montumu alıp dışarıya çıktım. Çok uzaklaşmamıştı. Yanına koşarak yetiştim.

"Cellat!" Diye seslendim arkasını dönüp bana baktı. Yanına vardım.

"Efendim?" Diye sordu, marketin önündeydik zaten eve çok uzak değildi market.

"Domates al demeyi unutmuş Mero." Dedim, gözlerini devirdi ve konuşmaya başladı,

"Tamam o zaman, sende gelsene." Dei başımla onaylayıp markete girdik.

Cellat direkmen içki olan yere gitti, bende domates seçtim. Ve Cellat'ın yanına gittim.

"Sen ağır mı içersin hafif mi?" Diye sordu, ona baktım ve konuştum,

"Ben içki içmem." Dedim, başını 'peki' anlamın da salladı, ve baya bir içki aldı. Kasaya gittik, içki ve domateslerin parasını ödeyip marketten çıktık.

"Ee nasılsın?" Diye sordu, başımı hafif ona çevirdim.

"İyiyim." Yorgun bir şekilde cevap verdim.

"Yorgunsun... Yorgunum... Cemre, niye seni bırakamıyorum?" Dedi bana bakarak. Yolun ortasın da öylece durdum, oda durdu.

"Keşke bende bilsem, kaçıncı kez söylüyorum bilmiyorum ama yine söylüyorum. Keşkeler gerçek olsaydı bu halde olmazdık..." Dedim. Oda seviyordu bu sözümü. Elimden tuttu, ve yürümeye başladı.

nE?

Elimden mi tuttu!?

Ellerimize baktım gerçekten elimi tutmuş.

***

Herkez gelmişti, ve şuan onlar icki içiyordu bende meyve suyu. Cellat Ceren'in yanın da oturuyordu bu normaldi sonuçta sevgiliydiler.

"Ee nasıl gidiyor?" Diye sordu Rüzgar.

"İyi Rüzgar'cım senin?" Diey sordu Eda, biraz soğuk davranıyordu bana normaldi onu DÖVEN bir kıza kim sıcak davranır ki?

"Benim de iyi, ee Cemre sen neler yapıyorsun? Manit falan var mı?" Diye sorduğun da tam cevap vercekken Cellat konuştu,

"Sanane?" Dedi, Rüzgar Cellat'a şaşkınca baktı.

"Asıl sana sanane aşkım, sorabilir." Dedi Ceren, şuan o Çeronun saçını başını yolasım geliyor! Sanane ya çocuk beni koruyor!

"Aynen" dedi Rüzgar Cellat şuan Rüzgar'ı öldürmemek için çok çaba sarfediyordu. Çünkü nedensizce çok sinirlenmişti, peki bu sinirinin nedeni neydi? Onu sinirlendiren şey neydi ki?

"Kaşınma." Dedi Cellat.

"Cemre kanka sen Rüzgar'la bir dışarı çık istersen." Dedi Merve, başımla onayladım. Ben kalktığım da Cellat'da kalktı, ona şaşkınca bakmaya başladım. Sakin olsaydı iyi olacaktı, yoksa Rüzgar'ı düşünemiyorum...

"Cellat, lütfen sakin ol. Sadece dışarıya hava almaya çıkacağız, lütfen sakin ol." Dedim, sakinleşmiş gibiydi. Yerine sinirle oturdu, bende hırkamı üzerime geçirip Rüzgar'la hava almaya çıktık.

"Cellat'ın kusuruna bakma, sinirliydi." Dedim, aslında Cellat'ın bir kusuru yoktu. Çocuk bes belli bana yavşıyordu, Veya uçuyordu.

"Senin için sustum zaten. Yoksa gösterirdim ben ona." Şuan yedim, çocuk sana bi koysa mezardasın neyin atarını yapıyon koçum!?

"Teşekkürler." Dedim, hâlâ cici kızını oynuyorum. Allahım ne hallere düştüm.

"Ne için?" Mal ya hakiki mal.

"Benim için sustun ya onun için." Dedim, gülmsedi sahte bir tebesümle karşılık verdim. Yardım edin biri beni kurtarsın.

"Cemre Rüzgar!" Aha da geldi kurtarıcı meleğim, kimin seslendiğine baktığım da Ceren'i gördüm. Bu kız kurtarıcı olurdu da melek olamazdı hemen değiştireyim geldi kurtarıcı Şeytanım. Şeytan da bir melekti ama olsun.

"Ne oldu?" Diye sordu Rüzgar. Bir şey olmadı ben açım ve bizi yemeğe çağırıyor.

"Hadi yemeklerinizi soğutmayın." Tamda anneye benzedi Ceren.

"Tamam." Deyip içeri girdim. Hızlıca yemek masasına gelip yerime oturdum. Sanki bir savaştam çıkmıştım öyle berbat bir konuşmaydı.

Cellat'a baktı bana bakıyordu göz göze geldiğimizde siyahın mükemmeliğini bir kez daha fark ettim...

Bölüm sonu

Saat 6 da bölüm yazıyorum kıymetimi bilin.

Uzun oldu mu bilmiyorum ama bence kısa ben sizin yerinizde olsam kızardım ama siz kızmayın.

Neyseh bysh


Tiktok Anadolu Lisesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin