1.Bölüm : Aşk Nedir?

4.1K 100 1.5K
                                    

Merhaba bu benim ilk kitapım, maalesef çok cirnge ama eğlemceli ve çok güzel bir kitap ilk kitapım olduğu için fazla saçmalamış olabilirim çünkü o zamanlar yazı tipim farklıydı

Hoş geldiniz umarım beğenirsiniz, uzatmadan bölüme geçelim. İyi okumalar yukarıdaki videoyu izleyin!

~Cemre Solmaz'ın Anlatımıyla~

Ayakabılarımı da giyinip kapıyı açtım. Ve yeni okuluma doğru ilerledim, Çantamdan telefonumu alıp, kulaklığımı taktım. En sevdiğim şarkı kulaklarımı doldururken, ben huzur içinde yürüyordum.

Düşmedi mi hâlâ Cemre başına?
Düşmedi mi yağmurun ıslak kokusu?
Varmısın bu yolda yanı başımda?
Yasla ruhunu bana kır papatyası...

Bu şarkıya bayılıyordum, artık kimse dinlemesede ben dinliyordum. Yeni okuluma geldiğim de kocaman harflerle yazılı olan

TİK TOK ANADOLU LİSESİ.

Yazısını okudum. Ve içeriye bir adımımı attım. Ve önüme bir kız düştü, solumdaki bu kızı döven kıza baktım.

"Bak kızım, bir daha benimle uğraşma yoksa gerçekten kötü olur." Deyip kızı döven kız yanımızdan ayrıldı. Ben de yerdeki kızı kaldırıp,

"İyi misin?" Diye sordum.

"Öff siktir git ya." Dedi, bu nasıl bir okuldu ya!? Terbiyesiz!

Bir şey demeden yanından ayrıldım, sınıfıma çıkıp bir sıraya oturdum, yanıma bir çocuk geldi.

"Ooo sınıfımıza yeni bir kız gelmiş beyler." Dedi çocuk, ona tip tip bakıyordum, kara gözleri kara saçları vardı, boyu baya uzundu o zaten kesindi.

"Wowww" dedi saçlarının ucu gri olan çocuk.

"Off boş verin şu gerizekâlıyı." Dedi, bir kız. Sarı saçları vardı, suratın da 70 kilodan fazla makyaj vardı. Ve şu kara çocuğa hayran hayran bakıyordu.

"Sen bir sus Ceren!" Dedi kara çocuk, ve yanıma oturdu. Napıyordu bu!?

"Napıyorsun ya sen!?" Dedim.

"Aa bunun dilide varmış." Dedi, kara çocuk. Yok aslında o yok ta varmış gibi duruyor. Gerizekalı ya!

"Kalkar mısın?" Dedim, sadece bunu diyebilirdim. İlk günden kavga çıkmasını istemiyordum.

"Sen dua et ben seni burdan kaldırmıyorum, çünkü ben hep tek otururum. Ve burası benim sıram." Deyip göz kırptı. Başımı sıraya yasladım. Ne yapabilirdim? Ben mi kalksaydım acaba? Ama pek boş yer yok gibi, ve bu gerizekâlı böyleyse diğer öğrenciler de yüzde yüz böyle.

Hoca geldi ve ben başımi sıradan kaldırdım. Hoca dudaklarıni araladı,

"Cemre Solmaz. Kalk kızım ayağa kendini tanıt ve derse başlayalım." Dedi hoca ayağa kalkıp, konuşmaya başladım.

"Adım Cemre soyadım Solmaz. Orduluyum. Bu kadar." Deyip tekrar yerime oturdum. Hoca başını 'tamam' anlamın da salladı.

"Evet çocuklar şimdi size bu soruyu çok sormak istiyorum. Hazır mısınız." Dedi kaşlarım kendiliğinden çatıldı.

"Aşk nedir?" Dedi hoca gözlerim iyice açıldı. Hiç birisine âşık olmamıştım.

"Ceren?" Dedi hoca sarışın kız konuşmaya başladı.

"Aşk seviyorum diyememektir hocam." Dedi Ceren.

"Kürşat?" Dedi hoca.

"Aşk aslında Seviyorum diyememek değil daha çok başkalarına diyip sevdiği kişiye seviyorum diyememektir. Aşk çok güzeldir aynı zaman da çok kötüdür." Dedi en arka sıralarda oturan çocuk.

"Cellat?" Dedi Hoca

"Aşk geceyle Aydınlığın birbirlerini sevip kavuşamamasıdır." Dedi yanımdaki kara çocuk. Bu cümleler beni çok etkilemişti.

"Eda?" Dedi hoca

"Aşk savaşmaktır aynı zamandada yenilmektir." Dedi, ilk geldiğimde bir kızı dövüp 'Bak kızım, bir daha benimle uğraşma yoksa gerçekten kötü olur.' Diyen kızdı.

"Cemre?" Dedi hoca. Ne diyeceğimi bilemedim ve aniden konuşmaya başladım.

"Aşk Güneşin, Ayı sevdiği gibidir. Aynı zamanda da aşk acıyı sever. Aşk mutluğu da sever ama aşk en çok acıyı sever..." Dediğim de hoca alkışlamaya başladı.

"Gerçekten hepiniz aşkı çok güzel anlatınız ama şunu unuttunuz aşk ne kadar da acı çektirse de mutluluk herzamam kazanandır." Dedi Hoca

(Bir kaç saat sonra)

Ara vermiştik ve her kez sınıftaydı. Ayağa kalktım, tam gidecekken etrafımı 5 kız sardı. En önde olan kız ise Ceren di.

"Sınıfı boşaltın!" Dedi bir anda Ceren. He onlarda 'emredersiniz komutanım.' Diyecek, tövbe estefurullah.

"Boş yapma Ceren Yemek yap." Dedi hafif kilolu olan bir çocuk, elinde tost yiyordu.

"Sı-nı-fı-bo-şa-ltın!" Diye heceledi.

"Kes sesini Ceren! Ne yapacaksın bu mavişimi döveceksin? Yok sen dövemessin tırnakların kırılır." Dedi yanımdaki kara çocuk. Tabi o sinirle ayağa kalkmıştı.

Kolumdan tutup beni sınıftan dışarıya çıkardı.

"Napıyorsun ya? Bırak kolumu!" Dedim. Sinirlenmiştim. Beni böyle istediği gibi istediği yere götüremezdi.

"Gel benimle!" Dedi, kendini ne zanediyordu? Her istediğinde kolumdan tuttup istediği yere götürebileceğini mi?

"Gelmiyorum.!" Dedim, durdu duracağını beklemiyordum. Ama hâlâ kolumu tutuyordu.

"Bak gerizekâlı! Ceren veya bir başkasına bulaşma! Burası eski okuluna benzemez. Eda geldiği an bitersin. Duydun mu? Bizim kızlar deli bulaşma." Deyip başını sağa çevirdiği an, alt dudağını ısırdı. Ve kulağıma yaklaşıp şu cümleyi kurdu,

"İşin bitti, geliyor bizim deliler." Dedi başımı hemen sağa çevirdim. Bir kız ordusu gördüm. Bu ne be!? Korkmamıştım, ben cesur bir kızdım. İçimden 'ben tek siz hepiniz aynaya baktımı hiçbiriniz? Şarkının nakaratlarını söylüyordum.

"Şştt Sarı!" Dedi Eda, gözlerimi devirdim, kendilerini bir şey zanediyorlardı!

"Efendim." Dedim, Cellat bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Ne yani susacağımı mı sanıyordu? Veya ondan yardım istiyeceğimi mi?

"İşin bitti kızım senin." Dedi Ceren. O öyle deyince öyle olmuyordu, bunu da bilmiyordu.

Bölüm sonu

Yeni bölümümüz kısa oldu, çünkü laptoptan yazdığım için klavyesi hâlâ bozuk telefonumdan arada sırada yazıyorum. Buyüzden kısa oldu binlerce kez özür dilerim.

Soru cevap

Siz hangi karakteri daha çok beğendiniz?

Cemre sizce çok mu sakin?

Cellat biraz çapkın mı?

Kitap nasıl?

Bölümü beğendiniz mi?

Medyadaki tanıtım nasıl?

Neyse byss

😈🌵

🌊🌼

Tiktok Anadolu Lisesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin