8.Bölüm : Korkuyorum...

1.2K 65 55
                                    

Hoş geldiniz bu bölüm Emine Bulut ve Özgecanım'a gelsin...

8.Bölüm : Korkuyorum...

Bazen sığınacak bir yer ararsınız, ama sığınacak bir yeriniz yoktur... Bazen korkarsınız. Birisinin sizi korumasını istersiniz ama sizi koruyacak kimse yoktur. Aslında vardır ama onlar korumak istemezler... İşte böyle bir hayat. Ve biz bu hayatın içinde yaşamak zorundayız. Kadınların işi zor bazı insanlar kadınları güçsüz eşya mal yerine koyuyorlar bazılar sitres attmak için döver, bazıları para için satar, bazıları tecevüz eder. Açık giyinmişse sizene! Makyaj yapmışsa ne olmuş!? Ama anlamamak isteyenler var bu dünyada dünya böyle bir yer işte ve biz bu dünyanın kurallarına uymak zorundayız...

"Gel buraya, kurtuluşun yok işte niye anlamak istemiyorsun?" Dediğinda adamlardan biri.

"Sizden kurtuluşum yok öyle mi? Öyle sanın!" Deyip adamın birinin gözüne bir tekme savurdum.

"Ahh!" Diye bağırıp yere yattı. Diğeri bana doğru yaklaşınca ilk önce karnına doğru bir yumruk atıp daha sonra dirseğimle ağzına vurdum, o kadar sert vurmuştum ki dişi kırılmıştı. Her kadın güçsüz değildir. Her kadın bir erkeğe muhtaç değildir. Kadın kendini koruyabilir. Elimi kalbime koyup şu cümleyi sesli bir şekilde söyledim.

"Korkuyorum..." Ben bunlara böyle yaptıysam peşimi bırakmazlardı ölebilirdim, yaşamaya bilirdim.

"Korkmana gerek yok maviş, ben varım burada." Duyduğum sesle kafamı sınıfın kapısına çevirdim. Orada öylece durmuş bana bakan bir adet Cellat gördüm. Ben titriyordum, üşüdüğümden mi? Yoksa korktuğumdan mı? Bilmiyordum. Cellat adamların yanından geçip yanıma geldi, elini anlıma koydu, ve telaşla şu cümleyi kurdu.

"Yanıyorsun Cemre." Şuan beni düşünüyor du. Ama umrumda değildi eski Cemre olsa dayanamaz sarılırdı. Ama artık eski Cemre Solmaz yok! Her şeyi kabul eden saf salak bir Cemre yok.

"Umrum da değil! Şuan bu adamlardan nasıl kurtulacağımı düşünüyorum." Dediğim de iki adamda ayni anda ayağa kalktı, ben kendime engel olamadan iki elimle Cellat'ın kolunu tuttum. Cellat bana baktı vediğer eliyle ellerimi çekip bir elimi tuttu, kalbim öyle hızlı çarptı ki, Cellat'ın bile duyduğuna yemin edebilirim.

"*Korkma*" dedi, sessizce. Ve önüne donüp sinirlice konuşmaya basladı. O konuşunca elini daha fazla sıktım. Sanki bir bebeği annesinden ayıracaklarmış gibi elini sıkıyordum.

"Eğer gittmezsseniz, babam polis 'A' dememle işiniz bitter şimdi siktir gidin orospu çocukları!" Dedi, adamlar bir şey demeden gittiler. Ben Cellat'a baktım, demek babası polismiş.

"Biraz daha elimi sıkarsan kangren olacağım." Dediğin de elini sıktığımı unutmuştum. Hemen elimi çektim, ve başımi öne eğdim. Eski Cemre geri dönmüştü malesef! Çok utanıyordum. Ona borçluydum artık.

"Baban gerçekten bu şerefsizliği yaptı mı!?" Dediğin de onu düzelttim,

"Üvey" dedigim de şu cümleyi kurdu,

"Bugün annenle benim evime geliyorsunuz." Dediğin de başımi onaylamazca salladım.

"Hayır, annemle teyzemlerde kalacağım." Dediğim de sırıttı.

"O zaman sen bende kal hem tek yaşamıyorum, Yaren'le Merve var birde Beko ve Kükü kalıyoruz. En kısa zaman da annenle sana bir ev tutarız o ÜVEY babanı da ben babama söylerim, o haleder." Dedi, bu teklif güzeldi ama olmaz diyeceketim.

***

Cellat'ın teklifini kabul ettmiştim  daha doğrusu o çok ısrar edince kabul ettmek zorunda kalmıştım. Şimdi onların evine doğru gidiyorduk. Gidiyorduk diyorum çünkü ikimiz yokuz Yaren'lerde var.

"Bugün video çekeceğim. Ve gurubumuza yeni bir kızın katıldığıni söyleyeceğim." Dedi Yaren. İyi de ben onların gurubuna katılmamıştım ki.

"Tamam. Sende bize katılırmısın?" Dedi Berke bana bakar başımla onayladım, ve basımi cama yasladım. Yolları izledim. Hayatım, ne kadar çok berbatmış.

"Geldik." Cellat'ın sesini duyunca bir evin önünde durduğumuzu gördüm. Ev iki katlıydı. Sade ve güzeldi. Bahçesi vardı ama kocaman. Arabadan indim. Diğerleride indi. Onlar eve doğru ilerlerken ben evi izliyordum.

"Gelmiyor musun?" Cellat'ın sesini duyduğum da yürümeye başladım. Kapıyı açtılar ve içeriye girdik ben montumu çıkardım ve Yaren'e verdim. İçeriye girdik. Berke kendini direkmen büyük olan koltuğa attı. Cellat yukarıya çıktı Merve tekli koltuklardan birine oturdu Yaren mutfağa gitti. Kürşat da odasına çıktı ama galiba ben de çantamı koltuğa bıraktım. Çok utanıyordum. Aşağıya Cellat indi, üstünü değistirmişti. Üstüne sweatshirt giyinmişti, altına da siyah dar pantolon giyinmişti, çok yakışıklıydı.

"Cemre benimle gelir misin?" Dedi yanina gittim, yukarıya çıkttı, bende onunla beraber çıkttım. Bir odaya geldik siyahlar için de bir odaya.

"****"

Bölüm Sonu

Umarım begenmişsinizdir.

cansuyapmayanariz

Beni sürekli motive ettiğin için teşekkür ederim.

Neyse kısa bir bölumdü iyi okumalar

Tiktok Anadolu Lisesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin