Sen ve erkek arkadaşın, Minho birlikte kafeye gidiyordunuz. Çünkü kafeini özlemiştiniz. Yürürken telefona bakıyordun bu yüzden Minho senden uzakta büyük bir sütun görünümlü ışık direğinin arkasına saklanarak seni cezalandırmaya karar verdi. Sen bir kaç adım daha attın ve kolunu sözde onun üzerine koydun ama kolunu salladın. Kafan karıştı ve Minho'yu bulmaya çalışırken havayı sallamaya başladın(?). Biraz hayal kırıklığına uğradın ve sonunda sadece telefonundan başını kaldırıp baktın. Onu göremeyince daha da hayal kırıklığına uğradın. Derin nefes verdin ve bağırdın. "Yah Lee Minhooo!!" bir sütun görünümlü ışık direğinin arkasınsan sana bakarken onun sıcak nefesini alnında hissettin. Sonrasında öpücükleri alnından dudaklarına doğru yol aldı. Yanakların kızardı ve onu utanarak ittin. "Y-yah, ne y-yapıyorsun? ... Dışarıdayız". O birazcık kaşlarını çattı ve senin yanağını öptü. Senin yanakların kızarmıştı ve kararsızca nefes alıyordun. "Bu senin telefonuna benden daha çok zaman ayırmanın sebebi". Öfkelendin ve onun kolunu bir elinle tuttun ve hala kızarmış yüzünü elinle kapatırken onu dışarı sürükledin. Ikiniz kafeye ulaştınız ve senin yüzün normal rengine geri dönmüştü. Oturdun ve menüye baktın çünkü biraz açıkmıştın. Çekici garson size doğru geldi ve sordu "merhaba nasıl yardımcı olab-... Wow madam, sizin için ne yapabilirim, güzellik?"(yavşak) bilerek sana bakarak elini masaya koydu. Aklındaki ilk şey Minho'ydu bu yüzden çekici garsonla göz temasını önledin. Hemen Minho'nun dişlerini sıktığını ve sınırını tutmaya çalışsa bile garsona baktığını gördün. Garsona senin sevgilin olduğunu açıklığa kavuşturman gerektiğini hissettin bu yüzden dedin "oh bebeğim, sen ne almak istersin?". Söyledikten sonra anlayıp anlamadığını bilmek için hemen garsona baktın. Ama maalesef o sadece sana AŞIRI derecede rahatsız edici şekilde yaklaşmıştı ki, yüzü neredeyse seninkinin önündeydi. Minho elini masaya vurdu ve kafeden fırladı. Hızlıca garsonu ittin ve Minho'nun peşinden koştun. O bilerek seni görmezden gelmeye çalışırken onun sırtına atladın. Ikiniz sakince eve doğru yürürken onun dikkatini çekmeye çalışıyordun. Eve ulaştınız ve onu biraz rahat bıraktın ama ikiniz uyumaya giderken bile o hala seni görmezden geliyordu. Sen sessizce ağlamaya başladın ve Minho dönüp yorgana sarılarak ağlayan figürüne baktı. O kolunu beline doladı ve sordu. "Y/N... Iyi misin?" Dikkatlice sordu. "Hayır, değilim. Sadece birazcık kahve içmek istedim ve sonra o azıcık bile olsa hoşlanmadığım birisi yüzünden kendi hayatımdan çok sevdiğim adam beni görmezden geldi." Gözyaşlarını silerken dedin. O seni göğsüne yaklaştırdı ve dedi "Seni seviyorum, bunu asla unutma".
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Umarım beğenirsiniz bebeklerim 🥺
Ah ne zaman sonra bölüm attım Şükür. Aslında günler çok hızlı geçiyor. Bu yüzden pek farketmedim. Hem kaç gündür evde değilim. Annem başka şehire gitti diye anneannemlerde kalıyorum. Geri zekalı kuzenimle😒 şükür bugün eve dönüyorum. Zaten son zamanlar baya kötüyüm. Arkadaşlarımla aram bozuldu baya ama neden bilmiyorum. Herkesle uzaklaştım. Daha doğrusu onlar uzaklaştı. Ama bir arkadaşımla sorunu hallettik🥰. Soft konsept sevildiği için böyle bir şey attım 🥺
