I, I loved you in secret
First sight, yeah, we love without reason
Oh, twenty-five years old
Oh, how were you to know, and
My, my love had been frozen"Bu oyunda sürekli doğruluk diyecekseniz neden oynuyoruz?" Draco bıkkınlıkla konuşunca Pansy ona göz devirip tekrardan şişeyi çevirdi. Bu sefer kendisi ve Draco'ya gelince yüzünde tehlikeli bir gülümseme oluştu. Draco ise bunu umursamadı bile, o sormadan hemen "Cesaret diyorum." diyerek karşısındaki kızın daha da keyiflenmesine sebep oldu.
"Bir dakika düşünmek istiyorum." dediğinde Blaise gülmeye başladı. "En kötüsünü düşünene kadar zamanın var."
Draco ses çıkartmadan beklediği sırada Pansy "Buldum!" diye bağırıp hepsinin dikkatini kendi üzerine çekti. Draco "Ne buldun?" diye sorunca da "Bayılacaksın." diyerek gülümsemeye başladı.
Draco arkadaşını çok iyi tanıdığı için çok kötü bir fikir olduğunu hemen anlamıştı. Kaşlarını çatıp Pansy'e baktığında Pansy biraz doğruldu.
"Potter balo için eş bulamamış diye duydum. Onun balo eşi sen olacaksın." Draco donup kalınca Blaise kahkaha atmaya başladı. Pansy ile ikisi gülerken Draco hemen "Hayır!" diyerek ikisinin daha da gülmesine sebep oldu.
"Ben böyle bir şey yapmayacağım." Draco sinirle söylenince Blaise "Yapacaksın." dedi. "Oyuna başladığımızdan beri mızıkçılık olmayacak diyen sendin. Eğer benim gidip şuradaki erkeği öpmeme engel olsaydın şu an senin tarafını tutuyor olabilirdim."
Pansy gülerek "Sana güzel bir karşılık verdi ama." dediğinde Blaise göz devirdi. Sonra Draco ikisine doğru "Yapmazsam ne olur?" diye sorunca arkadaşları gülümseyerek aynı anda konuşmaya başladılar. "Kaybedersin."
"Ben kaybetmem. Her şeyi yaptım!" Draco tekrar yakınınca arkadaşları omuz silkti. Onların çocuk gibi eğlenmesine Draco göz devirdi. "Sadece gidip soracağım. Kabul etmeyeceğine eminim."
"Hayır. Senden sormanı istemedi ki, balo eşi olmanı istedi. Sadece sorarsan olmaz." Blaise hemen itiraz edince Pansy "Evet." diyerek onu onayladı.
"Ya kabul etmezse? Kabul etmeyeceğini biliyorsunuz! Birbirimizden nefret ediyoruz."
"Kabul etmezse," diye konuşmaya başlayan Pansy'nin cümlesini Blaise "Kaybedersin." diyerek tamamladı.
Draco'nun sinirini görünce Pansy gülmemek için alt dudağını ısırdı. "Tamam, sana zaman veriyorum. Baloya kadar zamanın var. Eğer baloya Potter ile gelirsen, kazanırsın. Gelemezsen de kaybedip bizim istediğimiz bir şeyi yapmak zorunda kalırsın. Ya da şimdi çekilirsin ve yine bizim istediğimiz bir şeyi yapmak zorunda kalırsın."
"Mesela Snape'e saçlarının yağlı olduğunu söylemek gibi." Blaise örnek verdiğinde Pansy gülerek devam ettirdi. "Ya da Quidditch maçı sırasında Gryffindor'u destekliyormuş gibi yapmak gibi. Hatta Potter'a aşık olduğunu bağırmak gibi!"
"İğrençsiniz ve sizden nefret ediyorum." Draco yüzünü buruşturup konuştuktan sonra ayağa kalkıp yatakhanesine doğru ilerlemeye başladı. Gitmeden önce de "Yapacağım." demeyi ihmal etmemişti.
Potter'ın asla kabul etmeyeceğine emindi. Bu yüzden ne yapması gerektiğini de bilmiyordu. Arkadaşlarına da asla güvenmiyordu çünkü söyledikleri örneklerle kalmayacaklarına emindi.
Potter da onunla dalga geçecekti! Oflayıp yüzünü yastığına gömdü. En kötü ne olabilir ki diye düşünürken uyuyakalmıştı. Sabah ise düşüncelerinin cevabını çok iyi almıştı.
Bahçede Harry'i görür görmez Pansy gülerek Draco'ya dönmüştü. "Sormak için harika bir fırsat gibi duruyor."
"Evet bence de. Hadi git sor Draco." Blaise de gülerek konuşunca Draco göz devirip "Tamam." diyerek Harry'e doğru ilerlemeye başladı.
"Potter!" diye seslenince Harry oflayarak durup arkasını döndü. Draco'yu görür görmez sinirle bakması Draco'nun göz devirme isteğini ortaya çıkartmıştı. Yine de kendini durdurdu.
"Malfoy?" Harry onun bir şey demesini beklediğini belli eder gibi sorarcasına seslenince Draco ona yaklaştı. "Bir şey konuşmamız gerekiyor."
"Benimle bir şey mi konuşacaksın?" Harry kaşlarını çatıp sorunca Draco derin bir nefes alıp "Evet." dedi. "Baloya benimle gelir misin?"
Sorusundan sonra Harry gülmeye başlayınca Draco göz devirdi. "Bu da başka bir dalga geçme şekli mi Malfoy? Seni tanımasam gerçekten benimle gitmek istiyorsun sanardım."
"Bak, Pansy ve Blaise ile oyun oynuyorduk ve senin benimle baloya gelmen lazım. Yoksa kaybedeceğim." Draco huysuzca konuşunca Harry tekrardan gülmeye başladı. "Umrumda değil."
"Benim umrumda ama." Harry gidecekken Draco onu kolundan tutup kendine çevirince Harry eğlendiğini çok belli eden bir surat ifadesiyle ona baktı. "Seninle baloya gelmeyeceğim Malfoy!" diye çıkışınca yanlarından geçenler şaşkınca onlara bakmaya başladı. Bazıları ise şimdiden aralarında konuşuyorlardı.
Draco ise onun yapmaya çalıştığını anlayıp göz devirdi. Rezil olmuştu zaten bir kere. "Gelmelisin Potter. Ne kadar üzgünüm bana hayır dediğin için görmüyor musun?"
Draco sinirle konuşunca Harry gülümsemeye başladı. "Başkasıyla gideceğim." dediğinde Draco canını acıtmamaya dikkat ederek onu biraz daha kendine çekti. "Bir eşin olmadığını biliyorum."
"Yanlış biliyorsun o zaman." Harry konuştuktan sonra Draco onun yüzünü incelemeye başladı. Yeşil gözleri sinirle parıldıyordu. "Yalan söylediğinde belli ediyorsun Potter."
"Yalan da söylesem senin eşin olmayacağım." Harry keyifle gülümseyerek konuştuktan sonra Draco cevap vermeyince Draco'ya biraz daha yaklaştı. "Bu yüzden sen kaybedeceksin."
"Ben asla kaybetmem Potter, bunu şimdiye kadar anlamış olman gerekiyordu." Draco da gülümseyince Harry sinirle onun çok yakınında olan suratına baktı. Gözlerindeki kararlılık yutkunmasına sebep olmuştu.
"Bu sefer kaybedeceksin." dedikten sonra kolunu kurtarıp ilerlemeye başlayınca Draco arkasından "Asla Potter!" diye bağırdı. Sonra hala o tarafa bakanlara dönüp kaşlarını çattı. "Ne bakıyorsunuz? Önünüze dönün, aptallar."
Sinirle arkadaşlarının yanına gelince Pansy "Ben sana sadece eş ol demiştim." diyerek konuşmaya başladı. "Siz neredeyse öpüşecektiniz."
"Belki gerçekten eş olursunuz." Blaise gülmeye başlayınca Draco arkadaşının koluna vurdu. "Asla böyle bir şey olmayacak Blaise! Sadece baloya gitmek için onu ikna edeceğim ve kazanacağım. Sonra her şey bitecek. Yeniden onunla düşman olacağız."
"İkna sürecinde olmayacaksın yani? Sen şimdiden alıştın gibi." Pansy dalga geçince Draco göz devirdi. Sonra arkadaşı aklına bir şey gelmiş gibi gülmeye başladı. "Sadece baloya onunla gitmekle kalmayacaksın bir de dans edeceksiniz!"
"Böyle bir şey söylememiştin!" Draco sinirle ona dönünce Pansy daha da gülmeye başladı. "Zaten ben söylemedim! Şampiyonların hepsi dans etmek zorunda. Yani onun eşi olursan, dans etmek zorundasınız."
"Çekilirsem benden ne isteyeceksiniz?" Draco pes edermiş gibi konuşunca Blaise alayla gülümsedi. "Çok basit, Potter'ı balo eşin yapmanı isteyeceğiz."
Draco onların birbiriyle el çakışmasına baktıktan sonra göz devirip yanlarından ayrıldı. Şimdi tek çaresi Potter'ı balo için ikna etmekti.
Evett yeniden yayımladım :')
Ayrıca anladığınız gibi kurgu 4. Sene kurgusu ama ben ilerleyiş açısından her şeyi Ateş Kadehi kitabına ve filmine göre yapmayacağım, yani farklılıklar olursa lütfen anlayış gösterin
Yanlışlarım olursa da lütfen kusura bakmayın
💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐚𝐧𝐜𝐢𝐧𝐠 𝐖𝐢𝐭𝐡 𝐎𝐮𝐫 𝐇𝐚𝐧𝐝𝐬 𝐓𝐢𝐞𝐝 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲
Fanfiction"Potter balo için eş bulamamış diye duydum. Onun balo eşi sen olacaksın." | Dancing With Our Hands Tied - Taylor Swift |