Sınırı geçmede çok başarılı sayılmasanızda okuyanlar için yeni bölüm yazıyorum. Ne demişler mürekkebin akmadığı yerde kan akar.
Bulunduğum arabanın içinde gittiğim yerden ve beni bekleyen şeyden habersiz sezsizce yol alıyordum.sezsizliği bozan tek şey arabanın mukemmel motorunun sesiydi.
"Nereye gittiğimizi sormayacak mısın?"
"Farkeder mi?"
"Hayır. Hayır etmez."
"O zaman sormayacağım." dedim güçlü kalmaya çalışarak. Nereye gittiğimiziden çok neden gittiğimizi merak ediyordum oysa ki.
"Neden gidiyoruz?" yapmıştım işte. Ona sormuştum.
"Öyle gerekti."
"Peki. Ama neden ben."
"Abine bir can borcum var. " Abim. Bu tek kelime önüne bariyer koyduğum duyguların açığa çıkmaına neden olmuştu. Ben abimi çok severdim. Annem öldükten sonra tek dayanağım olmuştu abim. Beni babm korurdu hep. Ama o gece engel olamamıştı o adamların beni almasına. O günden sonrada onu bir daha hiç görmedim.
"Abimi nerden tanıyorsun?"
"Abin benim silah arkadaşım, can yoldaşımdı. Adamların seni aldığı gün bi barda tanışmıştık. Çok sarhoştu ve sinirli. Bende bara bi hesabı kapatmak için gitmiştim. Yanlızdım tıpkı abin gibi. Öldürmek için gittiğim adamsa yanında bi kaç tane koruma getirmişti. Adamları hepsi ölmüştü. Biri hariç. O adamı fark etmemiştim ve oda arkadan bana silah çekmişti. O sırada abin elindeeki bardağı adamı kafasında parçaladı. İlk defa o zaman tanışmıştık işte. O amandan beri seni arıyorduk. ve şimdi buldum seni Umut."
"Abim nerde?"
"O öldü. Geçen ay senin yerini tespit ettiğimiz zaman seni kaçırmak için o yere gitti ancak korumalar onu öldürdü." göz yaşlarım yanaklarımdan sesizce yol alıyordu. Ayağımdaki topukluları çıkarıp bavaklarımı oturduğum koltuğa çekip başımı dizlerime yasladım. Sahip olduğum tek şey ölmüştü.
Abim artık yoktu.
Artık bana sarılacak kimse yoktu.
"Neden? Neden beni kurtardın o zaman." Sesim boğuk çıkıyordu. Kafamı kaldıracak cesareti kendimde bulamamıştım.
"Orda kalmayı mı tercih ederdin." Bunu bağırarak söylemişti. Direksiyonu sıkan parmakları bembeyaz olmuştu. Yüzünü göremiyordum ama sinirli olduğundan emindim."
"Hayır ölmeyi tercih ederdim."
"Bu dediğiğn asla gerçekleşmeyecek.Duydun mu lan beni? ASLA!" tüm yolculuk boyunca oldukça sakin olmasına rağmen neden bu kadar sinirlendiğini anlamamıştım.
"Buna ne engel olacak? Söylesene şuan kapıyı açıp atlamama ne engel olacak?" Hisettiklerimin aksine sesim sakin çıkmıştı. Sanırım onun daha çok sinirlenmesi ne neden olan şeyde buydu.
"Bunu aklından geçirmen bile seni becermem için yeterli bir neden. Eğer uygulamaya kalkışırsan bu tehtit olmaktan çıkar ve seni gerçekten beceririm."
"Beni beceren işini halletmiş zaten bu tehtitlerin bana sökmez Bora!"
"Bi daha asla orospu olduğunu vurgulamayacaksın Umut Barut!"
"Buna hangi sıfatla karar veriyosun?" Seslerimiz son sürat ilerleyen arabanın içinde yankılanıyordu. Ama bu beni korkutmak için yeterli değildi.Hiç vazgeçmemiştim şimdide vazgeçmeyecektim. Emniyet kemerimi çözdüm ve kapıyı açmak için kapının kulpuna uzandım. Atlamamı engelleyen tek şey sol kolumu tuta Bora'nın sıkmaktan bileğimi morartaçak parmakları ve arabanın acı frenin yarattığı şok etkisiydi. Araba durunca Bora kolumu çekerek ona dönmemi sağladı ve nerdeyse burunlarımız birbirine değiceği hizaya gelince bağırmaya başladı.
"SANA NE DEDİM LAN BEN?" Cevap vermedim ve dik dik Bora'ya bakmaya başladım.
"Cevap ver lan bana!"
"Bana karışamazsın."
"BENİM OLAN HERŞEYE KARIŞIRIM."
*
Yine geç geldi biliyorum. Ama okuma sayısı çok az ve bu gerçekten yazmak istediğim o kelimelerin beynimdeki bir kafeste hapsolmasına neden oluyor. Burda yazmak istediğim o kadar çok şey var ki bunu anlatamak için kelimeler yetmez. Ama bunu tek başıma yapamam lütfen bana destek olun. Okuyun . ÇOK ŞEY İSTİYORUM BİLİYORUM AMA KEŞFEDİLMEMİŞ BİR YAZAR OLARAK BENDE HEDEFE DOĞRU YOL ALMAK İSTİYORUM. Sizi seviyorum. Bir öneri veya sevmediğiniz bişey olursa özelden yada yorumlarla bana söylerseniz çok sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küllerden Doğmak
RandomFuhuş çetesine satılan 17 yaşındaki bir kız, Umut Barut... Kendine eğlence arayan ,kızları kullanan 21 yaşındaki adi mafya, Bora Ateş... Ateşle barut yan yana gelmez, ama onlar insanlığı yok edecek bir patlamaya sebep olacak kadar yaklaştılar birbir...