Elimi uzatsam gelir misin Onur?..

19 5 2
                                    

Ceren' den
Hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı artık. Onur yoktu. Ben bunları düşünürken Onur 'un cansız bedenini morga götürdüler. Çok üzgünüm. O an gözüm Işıl teyze ve Emir amcaya kaydı.

Işıl= Oğlumu götürmeyin oraya. Benim oğlum üşür. Emir bir şey yap. Götürmesinler oğlumu.

Işıl teyze mahvolmuştu. Onu ve Emir amcayı ilk defa böyle görüyordum. ikisi de birbirlerine sarılmış haykıra haykıra ağlıyorlardı. Birbirlerinden güç almaya çalışıyordu. Ama ikisinde de ne güç vardı. Ne kuvvet. Hıçkıra hıçkıra ağlarken gözüm bizimkilere kaydı. Mete kafasını sallayarak ağlıyor,Nehir ellerini yere vururken Barış' a sarılmış bir şekilde "hayır ya hayır" diyerek ağlıyordu. Gece ve Burcu' da inanamadıklarını belli eden bir ifade ile ağlıyorlardı. Hayatımda ilk defa bu kadar kötü olmuştum. Bazı günler vardır hiç unutmamak istersiniz. Ama bazı günler vardır hemen unutmak istersiniz. İşte biz şu an tam o günü yaşıyoruz. Sanki bir çukurun içindeyiz. Ve kimse bizi o çukurun içinden çıkaramıyor,ailemiz bile.Ama biz o çukurun içinde durduğumuz her zaman başımıza çok kötü şeyler geliyor. Sadece annemler ile eve geldiğimizi hatırlıyorum. Saate baktığımda 04:00. Odamdayım. Ama her yerde onu görüyorum. Onur'u. Sağıma bakıyorum Onur,soluma bakıyorum Onur.

Nehir'den
Eve geldiğimizde odama çıkıp hüngür hüngür ağlamaya başladım. Gelip eskisi gibi bana"ağlama nehir " demesini istiyordum. Ama gelmiyordu. Etrafına baktığımda her yerde hep beraber çekildiğimiz fotoğraflar vardı. Son görüntüsü geliyordu hep gözlerimin önüne. Sesi hep kulaklarımdaydı. Duvarlar hep üstüme üstüme geliyordu. Camdan her baktığımda onu görüyordum. Onur gözümün önünden gitmiyordu. Yatağıma oturmuş, fotoğraflarımıza bakarak ağlıyordum sadece. Hiç birşey yapamıyorsun. Bütün hayatım Onur ile beraber gitmişti sanki. Neden hep olan iyilere oluyordu ya. Neden hep iyiler ölüyordu. Cama baktım son bir kez. Gözlerimi kapattım. Ve elimi uzattım. Belki gelir diye. Acaba gerçekten elimi uzatsam gelir miydi?

Işıl' dan
Eve gittiğimizde Onur' un odasına çıktım. Kıyafetini kokladım. Onun kokusunu alabilmek için. Eski zamanlarımız geldi gözümün önüne. Küçücüktü. Koşuyordu bana. Sarılıyordu. Sonra büyüdü birden. Son görüntüsü geldi gözümün önüne. Takım elbisesini giymiş düzenli saçları ile evden çıkıyordu."Hayır oğlum. Çıkma dışarı" dedim kenfi kendime. Ne kadar mutluydu oysa. O güzel gözleri kapanmayı hiç haketmiyordh benim oğlumun. Emir'e baktığımda salondaki çerçevelenmiş resimlere bakıp"oğlum"diye ağlıyordu. Bilekliği ni vermişlerdi bana. Üzerinde Onur yazan ve hayat ağacı simgeli bilekliklerini vermişlerdi bana. Onlara baktım son kez. Ben onu her çağırdığımda "annemm" derdi bana. Onur'u çağırdım son kez. Belki yine"anne" der diye. Ama yok. Demedi. Ses gelmedi.

Nehir'den
Gün doğmuştu. Bugün Onur'un cenazesi vardı. Nasıl dayanacaktım bilmiyorum. Ama gidecektim. Son bir kez görücektim onu. Birkaç saat sonra geldiğimizde tam kalbimin üstüne Onur' un resmini taktılar annemler. Gözlerimden yaşlar akıyordu sadece. Hiçbir şey düşünemiyordum. Hiçbir şey yapamıyordum. Sadece ağlıyordum. Çıkıp yanıma gelseydi keşke. "Ben buradayım" deseydi. Eğlendirseydi bizi. Mutlu etseydi
Kavga etseydik onunla. Ama keşke gelseydi... Ellerimi tutup son bir kez"ağlama nehir,ben buradayım" demesine o kadar çok ihtiyacım vardı ki. Gelmiyordu ama. Gitmişti bir daha da gelmeyecekti. Ben onu unutmak istemiyordum. Sesini unutmak istemiyordum. "Sesi nasıldı ya" demek istemiyordum. Ama unutacaktım yavaş yavaş. O yoktu artık. Ama ben bunu kabullenmek istemiyordum. Eve gittiğimizde bahçemizin üzerinde duran ağaca baktım. İsminizi kazımıştık küçükken. Nehir,Ceren,Mete ve Onur yazıyordu. Altında da sonsuzluk işareti vardı. Ağacın kenarına oturup haykıra haykıra ağlamaya başladım...

Bölüm sonu yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum canlarım. Sizleri çoooook seviyorum. Kendinize çok  iyi bakın . İyi okumalar...❤️❤️

Çukur'daki SedeflerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin