I Love You [Byun Baekhyun Oc]

Gururuna Yenik Düşenlerden Miyiz?

***

1 ay...
Tam 1 ay gelip geçmişti. Baekhyun'un sana yaptıklarını düşündükçe kafayı yiyecekmiş gibi oluyordun. Bu yüzden son 1 aydır aralıksız çalışmaya başlamıştın. Kalbin bazen sana çok sorun yaratsa da kalbini görmezden gelmeye çalışıyordun.

O gün Baekhyun arkandan gelmiş ve sana mantıklı bir açıklaması olduğunu söylemişti. Önce gururun bu açıklamayı dinlemeyi reddetmiş olsa da aşkın, bir açıklaması olduğu için hala ona karşı umutluydu. Fakat sonrasında bu açıklamayı şimdi yapamayacağını zamanı geldiğinde her şeyi öğreneceğini söylediğinde aşkın daha fazla ayakta kalamamıştı ve sen de gururuna teslim olup oradan uzaklaşmıştın.

1 aydır onu bazen evinin önünde bazen de şirkette görüyordun. Yanına yaklaşmaya çalıştığında ona fırsat vermeden uzaklaşmıştın her seferinde. Ona karşı içinde gerçekten büyük bir kırgınlık vardı. 

Bir de yetmiyormuş gibi 8 ay önce seni terk eden eski sevgilin sana tekrardan yazmaya başlamıştı. Gerçekten son zamanlarda hayatın hiç bir şekilde güzel ilerlemiyordu ve sen bundan oldukça şikayetçiydin.

Düşüncelerinden ayrılıp uzandığı yatağından doğruldun ve iş kıyafetlerinden kurtulup rahat birşeyler giydikten sonra hava almak için her zaman gittiğin parka yürüyüşe çıktın.

Elindeki telefonun bu sefer çalmaya başladığında bıkkınlıkla derin bir nefes verdin. Eski sevgilin sana ulaşmaya niyetliydi anlaşılan.

"Efendim Seo Jun?"

İstemeden sert çıkan sesine sen de şaşırdığında karşı taraftan yalandan bir öksürük sesi gelmişti.

"Merhaba Yun-ah. Nasılsın?"

Seo Jun nazik bir ses tonuyla konuştuğunda sen de o sırada parklardaki banklardan birisine oturmuştun bile.

"İyiyim, sen nasılsın?"

Çok geçmeden isteksiz sesinle konuştuğunda eski sevgilinin gergin olduğunu hissedebiliyordun.

"Ben de iyiyim. Teşekkür ederim."

Cevabından sonra kısa bir sessizlik olmuştu stabil ve sıkıcı konuşmanızın nereye varacağını merak ettiğin için olduğun yerde geriye yaslanıp bacak bacak üstüne attın ve konuşmaya başladın.

"Bu sürpriz aramanı neye borçluyum?"

Dayanamayıp sorduğun soru karşısında karşı taraftan bir süre ses gelmedi. Ne söyleyeceğini merak ediyordun ve tahmin ettiğin şeyin olmasını kesinlikle istemiyordun.

"Yun-ahh ben, ben aslında seninle önemli bir mesele hakkında konuşmak istiyorum. Müsaitsen yarın iş çıkışı biraz konuşabilir miyiz?"

Seo Jun cümlelerinin ardından rahatlamışlıkla bir nefes verdiğinde görmese bile kaşlarını çattın ve yanağının içini dişledin. Kafan yeterince bulanıktı zaten şimdi de eski sevgilin seninle buluşmak istemiş olması sana göre tam bir talihsizlikti.

"Pekala iş çıkışı konuşabiliriz."

Soğuk tutmaya özen gösterdiğin sesinle konuştuğunda onaylar biçimde mırıldanma almıştın her ne kadar seni terk eden birisiyle tekrar görüşmek istemiyor olsan da söyleyecekleri seni meraklandırmıştı.

"O zaman yarın görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattığında derin bir nefes verip kafanı geriye attın ve gözlerini kapattın. Hayat sana saçma sapan bir oyun oynuyordu ve JunMyeon'un haklı çıkmış olması sinirlerini bozmuştu.