I Love You [Byun Baekhyun Oc]

Toplantı

*

Sabah, şirkette bütün telaş havası kaybolmuş yerine daha ferah ve rahatlatıcı bir görüntü gelmişti.

Dosyaları bulduğun için ve dosyalar JunMyeon'un odasından çıktığı için rahattın.

Hem yavaş yavaş gönlünü kaptırmaya başladığın adamın suçlu olmaması hem de şirketin geleceğinin gerçekten güzel görünüyor olması yüzünden gayet mutluydun.

Sabah evden çıkarken bu sefer sen kapının önüne bir not bırakmıştın.

'Baekhyun dosyaları senin almadığını biliyordum ve hislerim doğru çıktı. Dosyaları buldum.
Fakat yine de bu olayın kafamı karıştıran bir yanı var.

Baekhyun sen dosyaların kayıp olduğunu nereden biliyordun?'

Bu konu gerçekten seni meraklandırıyordu. Fakat bir yandan ev adresine kadar Her şeyini bilen bir insanın şirket olaylarını öğrenmesi zor olmamıştır diye tahmin ediyordun.

Düşüncelerinden ayrılıp odana geçtin ve bu günkü programınıza göz gezdirdin. Sadece Byun Baekbeom ile toplantınız vardı onun dışında birlikte mekan bakmaya gidecektiniz.

Bu gün tamamen müsait görünüyordunuz.

Koltuğuna oturup masanı düzenledikten sonra bu haftanın planını yapmaya başlamıştın.

JunMyeon elbette seni işe gelişi güzel arkadaşın olduğu için almamıştı. Eğitimini başarıyla tamamlamıştın üstüne plan program yapmakta gayet titizdin.

İşine odaklanmışken kapın çalındı. Başını odaklandığın işten kaldırıp içeriye girecek kişiyi bekledin.

Çok geçmeden içeriye siyah takım elbisesi ve gevşetilmiş kravatı ile Sehun girdi.

"noona. B-ben çok yoruldum."

Sehun kapıyı kapatıp sırtını kapıya yasladıktan sonra konuşmuştu. Ondan hemen sonra senin kaşların çatıldı. Sehun çok bitkin görünüyordu.

"Sehun-ah?"

Telaşlı sesine engel olamadan hızla masandan kalkıp Sehun'un yanına ulaştın. Sehun hiç beklemeden sana sarıldığında hemen kollarını onun boynuna dolamıştın.

"neyin var Sehun-ah her şey yolunda mı?"

Sehun'un kulağına doğru fısıldadığında cevap gelmemişti. Biraz sonra kısık sesi ile bir şeyler gevelemeye başladı.

"no-noona b-be-ben yapamadım. O-olmadı."

"Sehun-ah sakin ol her şey iyi olacak. Sehun, bana gidelim mi? Hem biraz sakinleşirsin hem de dinlenirsin olmaz mı?"

Sehun başını olumlu anlamda sallayıp senden ayrıldığında sen de masana gidip telefonunu eline aldın ve JunMyeon'u aradın.

"J-JunMyeon ben, ben toplantıya katılamayacağım."

Dudaklarını dişleyip gelecek yanıtı bekledin bu toplantı çok önemliydi. Ama şu an Sehun daha önemliydi.

"neden? Bir sorun mu var?"

JunMyeon'un ilgili sesi kulağına ulaştığında tebessüm ettin.

"sa-sadece Sehun-"

JunMyeon cümleni tamamlayamadan araya girip konuşmaya başladı.