En Tanıdık Yabancı...

646 62 5
                                    

*

Hala karanlıktaydınız ve kalbin korkudan ritmini şaşırtmıştı.

Ama tek ritmini şaşırmış kalp seninki değildi.

Seni tutan çocuğun da kalbi seninki gibi hızlı atıyordu. Karşındaki kişinin Parfüm kokusu ciğerlerini çoktan sarmıştı.

Fakat karanlıktan yüzünü bir türlü seçemiyordun. Gözlerini kıstın ve ellerini hareket ettirmeye başladın.

Önce omuzlarından yavaş yavaş yukarıya doğru yol aldı ellerin. Sonra boynuna sanki dokunsan kırılacak bir cam gibi tüy kadar hafif dokunarak yukarı çıkardın.

Ellerin korkudan mıdır yoksa heyecandan mıdır titriyordu. Elin onun Yüzüne geldiğinde bir müddet tereddüt ettin.

Sonra sanki o adamı tanıyormuşçasına avucunun içine aldın yüzünü.

O sen elini yüzüne koyar koymaz, eline yaslamıştı yüzünü. İşte o an bütün soru işaretlerin silindi ve bunun Baekhyun olduğunu anlayıverdin.

"Baekhyun..."

O kadar kısık çıkmıştı ki sesin onun duyduğuna bile emin değildin.

Baş parmağını elmacık kemiklerinden yukarı çıkarıp göz kapaklarına dokundun. Yüzünü sanki ezberlemek istercesine dokunuyordun onun yüzüne.

Gözleri kapalıydı. Ne zamandır kapalıydı bilmiyordun ama çok heycanlandığını atan kalbi sayesinde net bir şekilde anlayabiliyordun.

Ya onun kalbi gerçekten çok hızlı attığı için onun kalbinin sesini duyuyordun, ya da duymak istediğin için en yakınında geliyordu kalbinin ritim sesleri.

Sonunda kendini harekete geçirip ellerini ellerine hapsetti Baekhyun.

Ellerin çok soğuktu ama onun elleri sıcacıktı.

Sağ elini yüzüne yerleştirdi ve baş parmağı ile okşadı yüzünü.

Yüzünü göremiyordun. Ama tebessüm ettiğini hissedebiliyordun.

Yüzüne yaklaştı ve dudaklarına eğildi. Aranızda santimler varken durdu birden. Bu günlük bu kadarı gerçekten kalbi için çok fazlaydı.

Dudakları bir kor misali dudakların için yanarken yine de çekti kendini geri.

Seni üzmek istemedi, seni kırmak, senden izinsiz bir şey yapmak istemedi. Sonra geri çekildi ve senin ayakta durabildiğini hisseder hissetmez hızla uzaklaştı yanından.

Bütün kalabalığın sesi uğultularla kulaklarını çınlatırken kalabalığın içinde ismini haykıran bir ses duymanla etrafını iki defa döndün.

Sahi insanlar bu kadar çok bağırıyor muydu siz bir bütün halindeyken?

Başın dönmeye başladığında kendini daha fazla ayakta duramayacakmış gibi hissetmeye başladın.

Sonra ise gözlerin karardı ve bilincin tamamen kapandı.

*

Uyandığında kendi odandaydın. Durumun birazcık daha iyiydi. Hafızan yer yer yerine gelirken aklına Baekhyun'un gelmesiyle yatağından hemen fırladın.

Önce koşarak çok uzun olmasa da uzun olan koridorunu aştın ve kapıyı açtın.

Kapıyı iyice inceledikten sonra paspasın üstüne baktın. Ama not yoktu.

Biraz hayal kırıklığına uğrasan da kapıyı yavaş yavaş kapatıp kapının arkasına yaslandın.

Dün rüya gibi bir geceydi. Yere çöküp bacaklarını kendine çektin ve kollarını bacaklarına dolayıp başını diz kapaklarına yasladın.

I Love You [Byun Baekhyun Oc]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin