Açılış Hazırlıkları

524 47 6
                                    

Kelebek etkisi... Kelebek etkisi küçük olayların büyük etkilere neden olabileceğini ifade eden bir kavramdır.

Tam da o noktadaydın işte Baekhyun dudaklarını sana bahşettiğinde hissettiğin duygular tam olarak ancak böyle tarif edilebilirdi.

Küçük bir öpücüten başka hiç bir şey değildi. Fakat sen o kadar yoğun duygular içerisindeydin ki ayakta olsan sanki bacakların seni taşımayacakmış gibi...

Baekhyun dudaklarına dokunduğunda tam da o sırada midende bir çok kelebeğin uçuşuna şahit olmuştun.

Baekhyun dudaklarını nazikçe öperken sen de acemi bir şekilde ona karşılık vermeye çalışıyordun Baekhyun dudakarını yumuşak bir şekilde son kez öptükten sonra geri çekilip baygınca sana bakmaya başladı.

"içimdeki yangını körükleyen sensin. Ve ben ilk defa içinde bulunduğum bu yangından şikayetçi değilim."

Kısık ama melodi gibi çıkan sesine karşı gözlerini açtığında Baekhyun'un dolu gözleri ile karşılaşmıştın. Baekhyun iki elini de yanaklarına yerleştirmişti.

Yan tarafa koyduğun çantanın içinden gelen telefonunun melodi sesiyle sanki birisine yaklanmışsınız gibi ikiniz de toparlanıp birbirinizden hızla ayrıldınız.

Bir kaç saniye ne yapman gerektiğini kestiremeyip sonunda ellerini hareket ettirip çantandan telefonunu çıkardın.

Arayan Sehun'du. Tabii onu evde öylece bırakıp gittiğinden dolayı merak etmiş olmalıydı. Çok geçmeden telefonu açtın.

"efendim Sehun-ah."

Baekhyun sana doğru bakıyorken sen de ona doğru kaçamak bir bakış atıp Sehun'u dinlemeye başladın.

"Noona neredesin? Bir saat sonra burada olacağını söylemiştin ve bir saati çoktan geçti."

Derin bir nefes verip arkana yaslandıktan hemen sonra hala sana bakan Baekhyun'a bakmaya başladın.

"zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim. Merak etme Hun-ah az sonra evde olurum."

Dudaklarını dişleyerek suçluluk barındıran sesinle konuştuğunda Sehun da seni beklediğine dair bir kaç şey söyleyip telefonu kapatmıştı.

Hala sana bakan Baekhyun'a bakıp gülümsediğinde o sırada da telefonunu çantana geri koyup fermuarını kapatmuştın.

"ne dedi?"

Baekhyun'un meraklı sesine karşı gülümsemek istesen de bu isteğini bastırıp onu yanıtladın.

"hastaneden yeni çıktığı için onu benimle kalması için zorlamıştım. Eve geldikten biraz sonra ise davetiyelerin elimize ulaştığını öğrendiğimde evden çıkıp buraya geldim. Merak etmiş."

Baekhyun seni onaylarca başını salladığında başını önüne çevirdiği için onu görmeye çalıştın.

"sanırım gitsek iyi olur."

Tekrar konuştuğunda Baekhyun yine başını sallayıp ayağa kalktığında sen de onu tekrarlamıştın. Bir sorun var gibi görünüyordu. Çünkü yüzüne bakmaktan kaçınıyordu.

Baekhyun yürümeye başladığında sen de yanında ilerlemeye başladın. Baştan aşağı onu süzüp yüzüne baktın.

Elleri pantolonunun ceplerindeydi. Ve önünden başka yere bakmıyordu. Bir ihtimal kıskanılmış olabilir miydin?

"Baekhyun?"

Hala yüzünü incelerken aynı zamanda da gülme isteğini bastırmaya çalışıyordun. O kadar tatlı gözüküyordu ki boynuna atlamamak için kendini zor tutuyordun.

I Love You [Byun Baekhyun Oc]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin