Hacker/Peter Parker (Bitti)

~2-3~

Peter ile duvarın kenarında saklanmış etrafa bakıyorduk. Dünyanın en manyak ekşınını yaşıyor olabilirim. Tün şansımı bu ekşında kullanmalıyım. Peter kulağımın dibine geldi birden. Sıcak nefesini hissederken derin bir nefes aldım. Sakin ol Hel. Fısıltıyla konuşmaya başladı.

"Mr. Stark ve o garip pelerin orada. Yanlarına gitmeliyiz."

Başımı ona çevirdim. Tamam... Yüzlerimiz fazla yakın olabilir ama Harry Potter'ın son filmindeki Hermione ve Ron sahnesi gibi olmamalı. Gözlerine baktım kaşlarımı çatarak.

"Ya beni anlarsa ne yapacağız?"

"Anlaşılmamaya çalış o zaman."

"Cidden bazen zekanı böyle şeylere kullanmamalısın ağ kafa."

Dibinden ayrılarak Tony'nin yanına ilerledim. Tamam kimliğim ortaya çıkma ihtimali yüksek olabilir. Ama şu an dünya ele geçirilicekken bunu umursamak aptalca olabilir belkide.

Tony o pelerinle sohbet ederken arkasında durdum kollarımı birleştirerek. Peter da yanımda baş aşağı durdu. Havalı durmaya çalmıyorsa ne diyim ben.

"-vay be sen sadık bir kostümsün.."

"Eee biz de sadığız."

Peter'ın bunu demesiyle arkasını döndü ve bize şaşkınca baktı.

"Siz de nereden-"

"Ck ck ne söyleyeceğini biliyoruz.. Ya eve gidiyorduk sonra o paraşüt müdür nedir takıldı kenara biz de bi gelek dedik. Burda olmamız sebebi kostümün hatası. Ve ne yazık ki uzaydayız ondan ötürü."

Gülerek yanlarına geldim ve aşağıya baktım. Gülmem soldu ve ciddi bir hal aldı. Siktir. Bu bölümde çok fazla bu kelimeyi duyacaksınız.

"Evet tam olarak olmanızı istemediğim yerde! Burası okul gezisindeki müze değil. Tek yönlü bilet. Anlıyor musunuz!? Bunu iyi düşünmediğiniz çok belli."

"Hı hı aynısından.. Lily gözlükleri aktif et."

Lily'nin gözlüklerimi aktif etmesi ile yalından bakmaya başladım. Lily kim diyecek olursanız.. Kendi ürettiğim ve Tony'nin yapay zekasından daha iyi olan bir harika yapay zeka. Kıskan Tony.

"Adam resmen ölmek üzere."

Tony derin bir nefes aldı. Vazgeçti bu ikna meselesinden ve yanıma geldi.

"Büyük bir sorunumuz var. Gördünüz mü başı dertte. Planınız var mı?"

Peter'a döndüm yavaşça. O da bana baktı. Galiba aynı şeyi düşünüyoruz.

"Yaratığın Dönüşü değil mi?"

Peter'ın bunu demesiyle başımı gülerek aşağa yukarı salladım. Cidden aynı şeymiş.

"O dediğiniz şey de ne?"

Tony'e döndüm bezmiş ifade ile. Bu adam gün geçtikçe yaşlanıyor.

"Eski bir film ve planımızda ilham kaynağımız."

***********

Planı yaptığımızda Tony'i aşağıya yolladık. Peter'a baktım gergin bir şekilde.

"Matematik sınavında bu kadar gerilmemiştim."

O da başını aşağa yukarı salladı bu dediğime karşı. Elimi tuttu ve avcumun içine bir şey koydu. Anlamayarak yüzüne baktım.

"Eğer bana burda bir şey olursa o kolye yanında olsun."

Gözlerim hafif doldu. Elini sıktım. Ne diyor ama bu mal. Merlin aşkına gidel gemiden.