~11~

2.4K 225 74
                                    

Çalan zil ile gözlerimi açtım. Yataktan doğruldum etrafa baktım. Saati sabahın beşine kurdum ve bir saatlik uyku molam bitti pöfi.

Bir hafta geçmişti. Ve ben bu bir haftada aşırı yoğun bir iş sürecinden geçmiştim. Hala da geçiyordum. Uyku düzenim bok oldu yaşasın.

Karşımdaki monitörü açtım ve boş boş baktım.

"Ne yapıcaktım ben Friday?"

"Grafikleri taslak olarak kaydedip yeni zırhın planlarının üzerinden geçip özet yapıcaktınız."

"Saol Friday."

Esneyerek denilenleri yapmaya devam ediyordum. Kahve fincanımın dibini de içince iç çektim. Şerefsiz Tony. Ceza veriyor bana resmen.

"Çalışkan kızımız napıyormuş?"

Yorgun bakışlarımı Tony'e çevirdim. Bir haftadır iş gezisinde beyfendi bir de. Bütün işleri bana bırakıp kaçtı.

"Oh... resmen zombi olmuş. Sen kaç saat uyuyorsun?"

"Bilmiyorum."

"Friday?"

"Toplam iki saat ortalama olarak efendim. İşlerini bitirip okula gidiyor ve gelir gelmez işin başına geri oturuyor efendim."

Göz devirdim ve önüme geri döndüm. Özet yazmaya devam.

"Ne demek iki saat? Helena sen kafayı mı yedin?"

"Rekorum var bunda ondan sorun yok. Beni oyalamayın da işimi yapiyim. Friday kahve lütfen."

Friday kupamı doldurunca hemen içmeye başladım. Tony yanıma geldi ve kupayı elimden aldı.

"Hey geri ver şunu."

"Hemen uyumaya hadi."

"Olmaz. Özet var. İşimi yarım bırakamam."

"Sonra halledersin hadi dedim."

"Az kaldı ama bitsin öyle giderim."

Diyip yazmaya devam ettim. Arkamdan bir iç çekiş duyunca gülümsedim ve zor da olsa işimi bitirip taslaklar yüklenmiş mi diye baktım.

"Aşırı yoğun çalıştın zaten yetmiyor mu bu sana?"

"Bilgisayarımı ve telefonumu elimden aldığından beri böyleyim. Yapıcak işim yok. Ve bu işler eğlenceli."

Sandalyemin döndürülmesiyle Tony'nin bezmiş bakışlarıyla karşılaştım.

"Cidden Peter ile aynısınız. İş aşkınız beni deli ediyor."

Kıkırdadım. Deliyiz biz.

"Kanka olduğumuzdandır. Ama gıcık hala bana Örümcek Adam fotoğraflarını getirmedi."

Yüzü değişti bir an. Neden böyle oldu bu.

"Getirmedi demek. O zaman bir saniye."

Önüme geçip bilgisayardan bir şeyler açtı. Ve karşımda bir sürü örümcek adam. Bir an çığlık attım.

"Çok güzeller."

Ayağa zorda olsa kalktım ve masaya tutunarak resimlere baktım.

"Neden başka kahraman değil de Örümcek Adam?"

Sorulan soruyla ona döndüm. Gülümsedim.

"Mahallemizin dost canlısı kahramanı o da ondan. Eğlenceli bir tipi var. Bir kere onla hırsız bile patakladım. Çok eğlenceliydi. Kahraman olsam onunla partner olurdum. İyi adam pataklardık."

Garipçe bana baktı. Sonra resimlere.

"Kimliğini biliyorum desem peki?"

"Bilmen normal derim"

Bana baktı. Ben de ona bakıyordum. Hint dizilerine döndü.

"Öğrenmem normal bence yani. Sen de öğrenebilirsin kolaylıkla. Biliyorsun değil mi?"

Başımı aşağa yukarı salladım.

"Neden öğrenmiyorsun?"

"Kahramanlar istese bizlere açıklardı kimliklerini. Onun özeli o. Öğrenirsem herkesi tehlikeye atarım. Ve bu büyük sorun olur."

Esnedim ve sandalyeye geri oturup yüklenen taslaklara bakıp özetide hazırlayıp kaydettim.

"Sen aşırı garipsin."

"Evet öyle derler."

*********

"Kaç saat uyudun bu sefer?"

"Bir saat. Tony uyu dedi ama ben okul var dedim."

"Uyuman gerek ama. Cidden zombisin."

Göz devirdim ve önümdeki defteri çantama koydum.

"Yarışmaya gidiyormuşsun aldım haberini."

"Ner-"

"Liz ve kızları söyledi."

"Senin de gelmeni bekliyorduk oysa."

"Ben o yarışmada asla gelmem. Hem yoğun bir iş haftası geçiriyorum. Saol almiyim."

Çantamı omzuma aldım ve kapıya yol aldım. Peter da yanımda yürüyordu.

"Tony bence izin verir."

"Olmaz dedim Peter. Hem Liz orda. Ondan hoşlanırken ve beni senle sevgili sanarken olmaz."

"Sen nerden biliyorsun bunu?"

"Ah kolaydı dedikodumu duymak. Kızlar tuvaleti ne güne."

Okuldan çıktık. Happy be- Tony mi lan o.

"Ana Tony."

Yavaş yavaş yürüyerek yanına gittim.

"Happy nerde?"

"Taşınmakla meşguldu bundan ötürü ben seni hatta sizi aliyim dedim. Hadi binin."

Diyip arabaya bindi. Peter'a baktım sonra arabaya.

"Hadi bakalım beleşe yolculuk. Çuf çuf."

Arka kapıyı açıp Peter'ı içeri ittim. Sonra ben bindim.

"Evet eve gitmeden önce döner yemek ister misiniz?"

"Döner mi?"

"Ah evet. Buralarda harika bir dönerci var. O zaman oraya gidiyoruz. Denemeniz gerek."

*********
"İş yok dedim. Uyumaya."

"Banane ya. Unutma iki katı fazla çalışıcaktım."

Dönerleri yemiş Peter'ı eve bırakmış gelmiştik. Şimdide Tony ile iş kavgası ediyorduk.

"Hadi kış kış odana küçük hanım."

"Ya ama-"

Kolumdan tutulup sürüklenerek odama götürüldüm.

"İstemiyim ki."

"Uyu dedim. Friday ben çıkınca kapıyı kitle. Uyuyunca da bana söyle."

"Peki bay Stark."

Tony odadan çıktı ve kapı kitlendi. İç çektim ve bir kitap alıp okumaya başladım.

******

Hacker/Peter Parker (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin