~2~

4.4K 336 303
                                    


********

Okuldan çıkıp eve gelmiştim hemen. Üstümü değiştirip bir şeyler atıştırıp -atıştırdığım şey dünden kalan son dilim pizza- aşağıya indim ve yürümeye başladım.

Eve geldim ve hemen zile bastım. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı. Ah o tanıdık yüz.

"Helena geldin sonunda."

Bana sarılan küçük kollarla gülümsedim. Melody'i kucağıma aldım.

"Biri Helena diye birini özlemiş ve gelmezse küsücem demiş."

Mrs. Yolmi bana yine o garip bakışını attı. Bu kadın beni hiç sevmiycek.

"Hoşgeldin Helena. Biz de şimdi çıkıyorduk. Mel-"

"Tamam bakarım Mr. Yolmi merak etmeyin. Yine çok eğlenicez desene Melody."

Melody kıkırdadı ve kucağımdan indi ve odasına doğru koştu.

"Kızıma iyi bak Livingstone. Uyuma sa-"

"Biliyorum Mrs. Yolmi. Dokuzda yatakta olucak. Dışarı çıkmıycak. Ve aburcubur yedirmiycem."

Bana gülümsedi ve kocasının koluna girdi ve kapıda çıkıp gitti. Derin bir nefes aldı. Yılan kadın.

"Lena! Lena! Çabuk gel."

Gülümseyerek sese döndüm. Ah bu küçük kız.

"Geliyorum prensesim."

******

Melody kucağımda uyuya kalmıştı. Ah o kadar ebelemece oynarsa ve beni ejderha yaparsa bu olurdu.

Kucağıma aldım ve onu odasına götürdüm. Yatağına yatırıp üstünü örttüm. Ah küçük prenses birden şovalye oldu resmen.

Ona bir süre baktıktan sonra salona gittim. Mr ve Mrs Yolmi gelene kadar kalmam gerekiyordu. Ama onlarda baya geç geliyordu.

"Son dakika Holdrya bankası bir kez daha soyuluyor."

Televizyondan gelen sesle hemen karşısına geçtim. Bankanın oraya bak be.

"Ah merlin örümcek adam nerde?"

Hemen yere oturdum ve televizyona bakmaya devam ettim. Soyguncular bankanın kapısının önüne geçmiş polisler ise sadece silah tutuyordu. Lan hırsızların silaha bak polislere bak. Hırsızlar bu silahlarla yener. Ama-

"Evet sonunda olay yerine bir kahraman geldi o-"

"Örümcek Adam."

Dedim sevinçle biraz yüksek sesle. Ağ atarak olay yerine harika bir giriş yaptı. Ahh sevdiğim.

Ama en güzel o havalimanındaki savaştı. Evet nerden biliyorsun sen diyebilirsiniz. Şansıma tatil için oraya gittim ve dönüşte o havalimanını kullanmam gerekti. Ama kapalıymış. Ve orda kaldım nedense ve ahh bir bilseniz ne harika sahneler vardı. Hepsini çektim nerdeyse.

"Ah ve Örümcek Adam yine hırsızları yakalıyor."

"Pijamalı aşkım. Ahh sana kostüm yapmak vardı. Ahh Stark ile çalışmak vardı. Neden olmaz ki o şans ben de ama Benjamin de var. Çocuk Stark stajı görüyor. Ve bana Spaydimin fotolarını getiriyor."

Sesli düşünmeyi bırakmalıyım. Resmen şu hayatta İzuku gibiyim.

********
Melody'nin yanından ayrılmış gidiyordum. Şansıma giderken yağmur başlamıştı. Kapşonlu kafamda kullağım da kullaklıkla gidiyorum. Çok gotiğim.

Şarkıyı mırıldanıyordum artık. Islanmak ne güzel. Beleşe duş. Eve fazla su faturası gelmez.

Durdum. Karşı karşıya geçmeyi bekliyordum. Kafamı kaldırıp ışıklara baktım hadi be yeşil.

Birden biri bana bir şemsiye uzatmadı tabi. Ne? Bir filmde ya da kitapta değiliz. Hayattımda bir Adrian yok yani bana şemsiye uzatacak.

Yeşil ışık yandığında koşarak geçtim.

******

Eve geldiğimde direkt ışıkları yaktım tabi sonra da kendimi koltuğa attım.

"Hadi Helena üstünü değiştirmelisin değil mi? Saol içimdeki iyi melek hatırllattın bana. Kendi kendime konuşmayı kesmem gerek galiba."

Koltuktan zor bela kalktım ve buz dolabına gittim. Ve kapağı açtım. Ve aaa boş. Şaşırdık mı? Hayır. Kendime de para çalcam bu gidişle. Zaten fakirim iyi fikir.

Telefonumu çıkardım ve pizzacıyı aradım.

"Selam Sam benim pizzadan iki tane. Hemen gel bak. Bu kız aç."

Telefonu kapadım ve koltuğa attım sonra bilgisayarın başına geçttim.

"Bakalım neler olmuş."

İnternette bir haber sitesine girdim.

" 'Robin Hood yine iş başında' oo haber olmuşum. Lan Stark aslında beni rahatlıkla bulur aha o yukarda gemi ile gezen manyaklarda. Belkide buldular. Ama bulsalar yakalarlardı. Sanırım iyiyim anladılar."

Haberlerde göz gezdirmeye devam ederken arkadanda bir müzik açtım. Dönen sandalyemden kalktım ve öylesine dans etmeye başladım. O an zil çaldı. Aha müziği kapa komşular geldi mood: On.

Müziği kapayıp hemen kapıya gittim ve açtım.

"Mrs. Nily valla ben açm-"

"Ben o gıcık kadın değilim ki."

Kapının arkasından çıkıp baktım. Sam. Ay mutlu oldum.

"Sam beni korkuttun."

Kahkaha attı ve pizzaları bana uzattı.

"Yirmi dolarımı aliyim."

Pizzaları aldım ve ona gülümsedim.

"Samy ben sıkıntıday-"

Sam iç çekti. Bu halime alıştı tabi

"Tamam on dolar."

"Sana bayılıyorum çocuk."

On doları ona verdim ve kapıyı kapattım sonra pizzayı bilgisayarımın yanına koydum. Ah sabahlıyorum gene kahvelerim nerde acaba.

Hacker/Peter Parker (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin