Gözyaşları sadece birer su damlası değildir. . Içinde birçok şeyi de barındırır aslında.. Kimi zaman sevinç, kimi zaman üzüntü.. Ama emin olduğum birşey varki hiçbir gözden yaş sebepsiz yere düşmez..
Mount Sinai Hastanesinde saat sabah 6.42 yi gösteriyor. . Emily i buraya getirdiğimden beri yanından hiç ayrılmadım.. Artık bende yorulmuştum uykusuzluktan..
Aslında yorgunluğumun büyük bi nedeni de sabaha kadar aklımda dolaşan Emily ile ilgili sorulardı...
Böyle bir güzelliği bu hale getirecek olan şey neydi??
Emily siyah düz saçlı mavi gözlü yaklaşık 1.75 boylarında zarif bir fiziği ve duruşu olan biriydi... Acaba bu bir işaret olabilir miydi? Ona karşı içimde müthiş bir sevgi halkası oluşmuştu... Yüreğinin temizliği yüzüne vurmuş bir melek gibiydi sanki...
Bu düşüncelerle tam gözlerim dalmıştı ki ufak bi tıkırtıyla irkildim...
Emily uyanmış ve pencere kenarında sabah ışıklarının yüksek binaların arasından geçip aydınlatmaya çalıştığı Manhattan caddelerini izliyordu...
Yanına sokuldum hafifçe
-Ne kadar güzel bir sabah değilmi? dedim..
Önce sesi çıkmadı sonra;
+Keşke..... keşke hergün böyle başlayıp böyle güzel bitse....
-Hayat her zaman güzel günler sunmaz bize ama yinede yaşamaya değer...
Döndü ve yüzüme bakarak " -Sen kimsin?" dedi...
-Ben Mıchael TONY..
+Neden bırda benim yanımda sabahladın?
-Öyle yapmam gerektiğini düşündüm de ondan..
+Şimdiye kadar kimse benim için bu kadar endişe etmemişti biliyor musun?
-Bence çok büyük bir hata yapmışlar dedim ve yüzünü yine pencereye dönüp kocaman bir iç çekti ve anlatmaya başladı..
Emily daha 3 yaşındayken ailesyle birlikte bir trafik kazası geçirmiş ve sadece Emily hayatta kalmış..
18 yaşına kadar bir yetimhanede büyümüş...
Her gün onlarca iğrenç işin döndüğü bir yetimhane..
Yetimhanede kaldığı zamanlarda liseyi bitirip üniversiteye hazırlanan Emily yüksek bir puanla Manhattan Pace University i kazanmış..
Burada tanıştığı Fabian GEORGİO italyan bir öğrenciyle sevgili olmuşlar üniversite 3. Yılına kadar birlikte olduğu Fabian dan hamile kalmış ve Fabian çocuğu istemeyince Emily i zorla kürtaj ettirmiş ve bir süre sonra da ondan ayrılmış...
Benim onu bulduğum gece Fabian ın bulunduğu eve gidip tekrar onunla birlikte olmasını isteyen Emily i döven Fabian köpeği onu kaldırıp sokağa atmış ve Emily de tek kurtuluş yolunu köprüden atlamak olarak görmüş..
Bunları bana anlatırken hıçkırarak ağlayan Emily i öyle görmek benimde içimi acıtmıştı gerçekten...
Kocaman dünyada kimsesi kalmayan bir kadın...