Bir Dokunuş bir insanda çok büyük etkiler bırakabilir,. Bazen insanda büyük bir heyecan bazen ise çok büyük acılar....
Mount Sinai Hastanesinde bir gece daha bitmişti. Sabah saat 7 civarında doktor gelip Emily nin son kontrollerini yaptı ve durumunun iyi olup onu taburcu edeceklerini söyledi..
Emily e dönüp baktım fiziksel olarak hiç birşeyi yok gibiydi ama çok düşünceli dıruyordu... acaba ona benımle gelmesini istediğimi söylesem ne tepki verirdi?? Bunu kabul eder miydi ?? Ben eve davet etmesem gidecek biryerinin olmadığını biliyorum... ama şimdi zamanı mıydı? ?
Birkaç dakika bunu düşündükten sonra Emily i davet etmeye karar verdim....
-Emily sana birşey diyebilirmiyim??
+Tabi Michael dinliyorum..
-Emily sanırım hastaneden çıktıktan sonra gidecek bir yerin yok..
+Evet Michael gidecek hiçbir yerim yok...
-Emily benimle benim evimde kalmanı istiyorum kabul edersen..
+Ama Michael.....
-Aması yok Emily gidecek biryerin olmadığına göre seni sokakta bırakacak değilim...
Emily biraz düşündükten sonra utangaç bir şekilde teklifimi kabul etti...
Artık hastaneden çıkma vaktimiz gelmişti doktor çıkış için gerekli evrakları hazırladı ve bize getirdi Emily elbiselerini giyinirken bende evrakları imzaladım...
Mount Sinai de geçen iki günün ardından dışarıya çıktık ve bir taksiye bindik..
-Lower East Side Riwington caddesi lütfen...
Lower East Side semti geçmişten bugune kadar mahalleleriyle kültürüyle ve insanlarıyla neredeyse hiç değişmemiş bir şekilde hayattadır. .. Oradaki ailemden kalan tek şey küçük bir ev ve içinde üstü tozlanmış eşyalar....
Şöför Lower East Side a doğru sürerken Emily bana döndü ve;
-Sana rahatsızlık vermek istemiyorum Michael... dedi.
Bu sözü beni rahatsız etmişti... yalnız yaşayan bir adam yanına birisi geldiği için neden rahatsız olsun ki... Üstelik gelen kişi hoşlandığı kişiyse...
Emily e döndüm ve "Bu konuyu bana bir daha açmayacağına dair söz ver Emily.. ben rahatsız olacak olsam seni davet etmem zaten.. bana söz ver..." dedim...
Emily biraz şaşırmış ve biraz da mutlu bi ifadeyle "Peki.." dedi...
Onun gözlerinde o mutluluğu görünce benimde içimi bi rahatlık ve mutluluk sarmıştı...
20 dakika sonra yaşadığım yere gelmiştik...
Gidip evin kapısını açtım ve Emily içeri davet ettim.. Emily biraz çekinerek içeri girdi...
İçeride hemen üstünde çarşaflar olan eşyaların üzerini açtım.. pencereleri açıp içeriyi havalandırdım...
-Kusura bakma Emily ev biraz kirli fazla gelmem buralara dedim. .
O da bana bakıp gülümsedi...
O bana her gülümsediğinde içimde birşeyler oluyor tarif edemediğim bi duygu tüm vücudumu ele geçiriyordu...İkimiz de acıkmıştık... buzdolabına baktım yiyecek doğru düzgün hiçbirşey kalmamıştı...Emily e marketten yiyecek birşeyler almam gerektiğini onun yatağa uzanıp dinlenmesini söyledim.... Onu yatağa götürdükten sonra marketin yolunu tuttum... Acaba nelerden hoşlanırdı hangi yemekleri severdi.. keşke bunları öğrenip ona göre yiyecekler alsaydım... Ama önemli değil o da herkes gibidir fazla yemek ayırt edeceğini sanmıyordum..
Markete girdim biraz patates biraz domates ketçap mayonez bitaz biftek ve tavuk göğsü 2 tane kepekli ekmek yanında da tatlı olarak hazır profiterol ve kola ve meyve suyu alıp döndüm...
Eve geldiğimde Emily uyumuştu...
Hemen mutfağa gittim ve yemekleri hazırlamaya başladım. ..
Patates kızartmasının yanında biftek ve tavuğu pişirdim yanına biraz salata ve meyve suyuyla birlikte güzel bi sofra hazırlayıp tepsiyle yatak odasına Emily nin yanına götürdüm...
Emily hala uyuyordu...
Uyurken çok masum bir ifadesi vardı uyandırmaya kıyamıyordum ama hastanede düzgün bişey yiyememişti bu yüzden kulağına yaklaşıp
-Yemek vakti prenseess... dedim..
Emily gözlerini araladı ve bana baktı. .
+Ne zaman geldin Michael..??
-Çok oldu sen uyuyordun bende sana yemek hazırladım. .. dedim
Emily tepsiye doğru baktı ve şöyle bi kokladı...
+Bunları sen mi yaptın?? Hemde benim için öyle mi??
-Evet.. dedim..
+Daha önce bana kimse böyle birşey yapmamıştı... dedi ve gözleri doldu...
-Heyyy şimdi ağlama zamanı değil yemek yeme zamanı dedim yanına oturarak ve gözlerindeki yaşları sildim... İşte tam o sırada ellerimden tuttu ilk kez... kalbim yerinden fırlayacak gibiydi...
-Mıchael çok teşekkür ederim dedi ve boynuma sarıldı...
Sanki kalbim yerinden çıkacaktı...
Düşünsenize sadece bir yemek yapıp yanına götürmek bile onu bu kadar duygusallaştırmış ve mutlu etmişti... böyle bir insanın birkaç gün önce ne halde olduğu aklıma geldikçe haline üzülüyordum. ..
Sarılmayı bıraktık ve yemeğini getirdim çok acıkmış olmalı ki hızlı hızlı yemeye başladı bu beni gülümsetti biraz...
Benim gülümsediğimi görünce utandı ve yavaşladı...
Bende rahat olmasını istediği gibi yemesini söyledim tekrar devam etti... sonra dönüp bana;
+Sen yedin mi peki?? dedi
-Hayır ben aç değilim dedim
Ama o "Hayır eminim açsın dedi ve zorla bana da yedirdi..
Evet bende açtım ama onu izlemek daha keyifliydi..
Yemeğini ve tatlısını yedikten sonra ona evin odalarını gösterdim. .. Bundan sonra onun yatak odasında kalacağını söyledim..
Hemen bana "Peki ya sen nerde uyuyacaksın ?" dedi..
Sen beni merak etme ben salonda kalırım dedim..
+Ama ben seni rahatsız etmek istemiy...
-ben sana bu konu daha açılmayacak demiştim değilmi??
Sustu ve tekrar "peki" dedi..
Onun böyle olmasını çok sevmiştim ve içimde de bi soru belirivermişti bi anda
"ACABA O DA BENDEN HOŞLANIYORMUYDU????sevgili okuyucu arkadaşlar beğenilerinizi yorumlarınızı ve tavsiyelerinizi bekliyorum... hikayemi paylaşarak da destek verirseniz sevinirim. . Teşekkürler....