Sen canavar değilsin/Kai Parker\

Şeytanla Anlaşma

~Salvatore Malikanesinde~

"Hiç bir yerde yoklar senin şu büyün bir işe yaramadı Bonbon." Damon haritayı buruşturdu ve fırlattı.

"Hayır oradalar yanılmıyorum." Bonnie haritayı yerden aldı.

Caroline derin nefes aldı "Ben de gördüm Bonnie bizi ormanın ortasına götürdün." koltuğa yayıldı ve saçlarıyla oynamaya başladı.

Stefan boğazını temizledi "Adel'in gücünü emmemesi lazım Bonnie." diyerek Bonnie'ye döndü.

Mumları evin her tarafına dizmeye başladı "Bunun için bir büyü yapabilirim Kai'nin etrafında doğaüstü olayların geçersiz olacağı. Ama bu daha zararlı olmaz mı?"

Jo ayaklandı ve bonnie'ye yardım etmeye başladı "Hayır zannetmiyorum. Kai güç emmediği sürece güçsüz olur."

"Güçsüzken aileni öldürmedi mi zaten?" Damon burnundan gülerek dalga geçti resmen.

Jo boğazını temizledi "Yerlerini biliyor olabilirim ama bizi zorlayacaktır o zamana kadar bu büyü işe yarar yap Nonnie." Bonnie'nin elini tuttu desteklercesine.

"Tamam biz de bu sırada olabilecekleri yer hakkında bir şeyler öğrenelim." Elena ayaklandı ve Damon'ın yanına gitti.

~Adel~

Tenime işleyen güneş ışınlarına inatla gözlerimi açtım. Pencereden sızan ışınlar tam yüzüme vuruyordu ve rahatsız ediciydi. Elimi yüzüme götürdüm ve arkamı döndüm yatakta tek ben vardım. Yatağın başlığından destek alarak doğruldum ve gerildim. Ayağa kalkıp perdeyi kapatıp odaya baktım. Gözüm duvarda ki saate ilişti. Saat sabahın daha 9'uydu. Harika yeni işime gidemiyordum. Homurdanarak odadan çıktım ve etrafa bakındım.

Tam Kai'ye seslenecektim ki oturma odasına girdiğim sırada koltukta uyuduğunu gördüm. Demek ki gece benden rahatsız olmuştu ve buraya gelip yatmıştı. Ses çıkarmadan camları açtım ve dışarıya baktım.

"Uyumuyorum." diye bir mırıltı yükseldi.

Arkamı döndüm ve Kai'ye baktım "Napıyorsun?" diye fısıldadım.

"Kafamı topluyorum." derin nefes aldı ve gözlerini açtı.

"Zaten uyumadın mı? Toplanmıştır." kollarımı göğsümde birleştirdim.

Yattığı yerden toparlandı "Keşke uyumasaydım." burnunu kaşıdı ve bana döndü.

"Neden?" yanına gittim ve oturdum.

"Soru sormandan sıkıldım dünden beri hep soru soruyorsun Arel." gözlerini ovuşturdu ve ayaklandı.

"Adel." diye düzelttim onu.

"Her neyse." diye homurdandı ve kapıyı açtı.

Tam nereye gittiğini soracaktım ki ağzımı kapattım. Çünkü artık soru sormamı istemiyordu. Yutkundum ve oturduğum yerde beklemeye devam ettim.

"Dün gece Damon'lar geldi. Tabi boş boş gezdi salaklar." sesli şekilde güldü ve bana baktı.

Başımı olumlu anlamda salladım ve ellerimle oynamaya başladım.

"Kurt gibi açım." diyerek mutfağa girdi arkasından onu izledim. Acaba bana kan getirmiş miydi?

Tanrım delireceğim burada bana göre bir şey olup olmadığını bile soramıyordum şuan.

Yaklaşık 2-3 dakika sonra elinde bir paketle bana doğru gelmeye başladı.

"Al." diyerek kan torbasını bana uzattı.