15. BÖLÜM

202 10 4
                                    

O günden sonra ikilinin arası daha da iyi oldu. Görenler birbirlerine çok aşıklar derdi. O derece. Aileler de artık farkındaydı. Esther artık oğlunu sıkıştırmayı bırakmıştı. Tabi ki Klaus  Caroline'la sevgili olduklarını söylemişti. Bu yüzden sıkıştırmaktan vazgeçmişti Esther. Ne Esther'in ne de zavallı Caroline'nın haberi vardı Klaus'un planlarından. Gündüz Caroline ile sevgililik oyunu oynuyor geceleri kızlarla takılıyordu. Daha çok Hayley ile. Haftalar hatta aylar geçti aradan sonbahar artık bitiyor kış ayları geliyordu. Caroline derslerden vakti kaldıkça Klausla buluşuyor buluşmadıkları zamanda kızlarla vakit geçiriyordu. Caroline mutluluğu yakalamıştı. Daha doğrusu mutluluğu yakaladığını düşünüyordu. Ta ki o geceye dek. O gece dünyası başına yıkılmıştı.

                                 ***

( Caroline)

Susmak bilmeyen alarmın sesiyle güne gözlerimi açtım. Kalkmadan telefonu almaya çalıştım ama olmadı. Komodinin üstündeki telefonum almaya çalışırken düştü. Uflayarak yerden telefonu alıp alarmı kapattım. Uyumaya devam etmek istesem de bugün bir sürü işim vardı. Alarmı da bu yüzden kurmuştum. Bugün birkaç derse girmem gerekiyordu. Ondan sonra da ikizlerin doğum günü için ablama yardıma gidecektim. Telefonuma gelen " günaydın aşkım" mesajı günümü aydınlatmıştı. Birkaç aydır birlikteydik. Hemen hemen her gün buluşurduk. Ne o ne de ben bu durumdan şikayetçi değildik. Bende ona " günaydın " mesajı attıktan sonra elimi yüzümü yıkadım. Pijamalardan kurtulup kot pantolon üstüne de triko bir kazak giydim. Hazırlanıp aşağı indiğimde herkes masadaydı. Sandalyeyi çekip oturdum. Bizimkiler ikizlere aldıkları hediye hakkında konuşuyorlardı. Hızlıca kahvaltımı yaptım. Artık evden çıkmam gerekiyordu. Geç kalmak istemiyordum. Gitmek için ayaklandığım sırada
" Caroline ablana yardıma gidecek misin bugün? "
" Ah evet bugün bir iki dersim var sonrasında ablama geçicem. Muhtemelen orada hazırlanırım"
Annemi öpüp evden çıktım.

                                ***

Okuldan çıkarken rebekah ile kısa bir telefon görüşmesi yaptık. Bana önemli şeyler söyleyeceğini buluşmamız gerektiğini söylemişti. Ne söyleyeceğini merak etmiştim. Hemen buluşmaya karar verdik. Okula yakın bir cafede onu beklemeye başladım. Yarım saat sonra geldiğinde yüzünde güller açıyordu.
" Sende bir değişiklik seziyorum"
" Ne gibi ?"
" Bilmem bugün ayrı bir mutlusun sanki"
Sanki bunu bekliyormuşcasına konuşmaya başladı.
" Stefan sonunda hislerini açtı!"
Ne zamandır görüşmelerine rağmen Stefan bir türlü adım atmamıştı. Rebekah bu konuda üzülüyordu ama demek ki olumluydu.
" Çatlatmasana insanı ! Daha detaylı anlat."
" Dün ona uğramıştım. Her şey ani gelişti. Bana hisleri olduğunu biliyordum ama onun ağzından duymak istiyordum. Sonrasını tahmin edersin zaten..."
" İnanamıyorum bex! Birlikte mı oldunuz ?"
" Sessiz olur musun biraz. Herkes bize bakıyor!"
" Tamam tamam sustum. Çok sevindim senin adına "
Birer bardak kahve içtik. Son dakika bir kararıyla Klaus'a sürpriz yapacaktım. Rebekah'dan öğrendiğime göre evdeydi. Evinin yedek anahtarı Rebekah da olduğu için ondan alıp sürpriz yapmak için ayrıldım. Rebekah Maria' nın yanına yardıma gidecekti. Bende Klaus'un evine uğradıktan sonra gidecektim. Birkaç gündür görmemişti sevgilisini. Nasıl da izlemişti. Bir an önce gidip sarılmak özlem gidermekti niyeti. Arabayla kısa bir sürede Klaus'un evinin önündeydim. Arabayı park edip indi. Eve doğru yürürken bir yandan da çantasına attığı anahtarı arıyordu. Ne koymuştu bu çantanın içine bu kadar! Sonunda anahtarı bulup kapıyı açtı. Sessizce içeri girdi. Yavaşça kapıyı kapattı. Klaus ortalıkta görünmüyordu. Yavaşça merdivenlerden çıktı. Yatak odasına yaklaştıkça ıslık sesi gelmeye başladı. Caroline gülümsedi. Anlaşılan keyfi yerindeydi. Yatak odasının kapısında donup kalmıştı. Dağınık bir yatak, yerde Klaus'un kıyafetleri ve kadın kıyafetleri. Gözünden bir damla yaş aktı. Banyodan gelen su sesleri kesildi. Çok geçmeden banyonun kapısı açıldı. Hayley'di. Göl evindeki kız. Yavaşça dolaptan kıyafet arayan Klaus'a doğru yürüdü. Hayley sadece bakmakla yetindi. Bir ses duyuldu. Caroline kendini tutamayıp Klaus'a tokat atmıştı. Klaus'un yüzü yana düştü ama tekrar Caroline baktı. Kız gözleriyle konuştu sadece.
" Bir daha sakın karşıma çıkma! "
Hışımla odadan çıkıp merdivenlere yöneldi. Söylenerek merdivenlerden indi. Göz yaşları önüne görmesine izin vermiyordu. Belki bir ihtimal peşimden gelir diye düşünmüştü ama gelmemişti. Bu kadar mı değersizdi gözünde. En azından özür dilemek için gelseydi. Evin kapısını sertçe kapayıp çıktı. Düşmemek için kendini tuttu. Arabasına kendini attığında tutamadı kendini. Tutmadı. Başladı ağlamaya. Böyle hayal etmemişti. Klaus'a sürpriz yapacaktı ve Birlikte biraz vakit geçireceklerdi. İkizlerin doğum gününden önce. Caroline arabayı çalıştırdı ve bir daha buraya gelmemeye yemin ederek oradan ayrıldı. Birkaç metre ileride arabayı durdu ve ağlamaya devam etti. Caroline aldatılmayı hak etmemişti. Ne zamandır böyleydi? Hiç sevmemiş miydi onu? Nasıl salak yerine konmuştu? Rebekah biliyor muydu? Ama bilse söylerdi diye düşündü. Bu kadarına o da izin vermezdi. Abisi olmasına rağmen. Orada ne kadar ağladı bilmiyordu ama biraz daha durursa doğum gününe geç kalacaktı.

KlarolineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin