11.BÖLÜM

221 11 3
                                    

(caroline'dan)

Odamı dolduran güneş ışıklarıyla gözlerimi açtım. Dün, gün içinde uyuduğum için ev halkı uyuduğunda uyuyamamıştım. Birde ilk defa başka bir yerde kalıyormuşum gibi rahatsız olmuştum. Ben bir sağa bir sola dönerken gece yarısı olmuştu. En sonunda uyuyup kalmıştım. Telefonuma uzanıp baktığımda saat daha 7 bile olmamıştı. Saatin bu kadar erken olmasına şaşıran ben tekrar uyumak için gözlerimi kapattım. Sanki güneş bugün beni uyutmamaya kararlıydı. Oturur pozisyona gelip ne yapacağımı düşündüm. Bu saatte herkes uyuyordu muhtemelen. Gözüm odadaki balkon kapısına takıldı. Biraz hava almak adına balkona çıktım. Hava hafif serindi. Güneşin sarılığı her yeri sarmıştı. Gözümün önündeki manzarayı seyrettim biraz. Daha kimsenin uyanmayacağını varsayarak yürüyüş yapmaya karar verdim. Hem canım sıkılmazdı hem de spor yapmış olurdum. Bir taşla iki kuş!
Üstüme rahat bir şeyler geçirip odamdan çıktım. Ses çıkarmamaya özen göstererek merdivenlerden indim. Dolaptan bir şişe su alıp bahçeye açılan kapıya yöneldim. Gördüğüm manzara karşısında kapıya yaslanıp kaldım. Benim için harika bir manzaraydı. Bu saatte niye uyumuyordu. Birde niye odun kırıyordu. Beni fark etmeden bir 10 dakika onu izledim. Klaus üstsüz odun kırıyordu. Gerçi havalar güzeldi ve buna ihtiyaç var mıydı pek emin değildim. Dinlenmek için durduğunda beni fark etti.
"Günaydın"
"Günaydın"
"Ben mi uyandırdım yoksa"
"Hayır hayır sadece uyku tutmadı. Sen niye bu kadar erkencisin? "
"Uyku tutmadı."
" Ha o yüzden odun kırmaya mı karar verdin?"  Diyip güldüm. O da aynı şekilde gülmüştü.
"Beni boşver de sen nereye gidiyorsun böyle? "
" Biraz yürüyüş yapayım dedim herkes uyuyorken ama görünüşe göre herkes uyumuyormuş"
Aklıma gelen fikirle tekrar konuştum.
" Bana eşlik etmek ister misin hem yanımda etrafı bilen biri olursa daha iyi olur "
Kenarda duran tişörtünü üstüne geçirdi.
"Şunları içeri bırakayım geliyorum"
Klaus'un gelmesi iyi olucaktı onunla bir daha yalnız kalamayabilirdim ve aklımdaki soruları ona soramazdım. Şimdi kartları açık oynayacak ve tekrar konuşacaktım. Klaus geldiğinde ormanın içine doğru yürümeye başladık. İkimizde sessizliğimizi bozmadan yürüyorduk. Dönüp baktığımda evden baya uzaklaşmıştık.
"Klaus "
Dönüp bana baktı.
" Biraz dinlenelim"
"Tamam"
Büyük bir kayanın üzerine oturdum. Klaus da yanıma oturmuştu.
"Seninle bir şey konuşmak istiyorum"
"Ne hakkında?"
"Geçen gün olanlardan sonra konuşamadık..."
Lafımı bitirmeden susturdu beni.
"Caroline niye hayatı akışına bırakmıyorsun."
" Ama bilmem gerek..."
Yine lafımı bitirmemiştim çünkü beni öpmüştü. Yaptığı bu haraketle serseme dönmüştüm.
"Hadi kalk eve dönelim bizimkiler uyanmıştır."
Ben saf saf bakarken elimi tutup peşinden sürükledi. Koskoca yolu ne ara yürüdük anlayamadan eve geldik. Eve geldiğimizde elimi bırakmıştı. Kapıyı açıp içeri girdi ardından da ben. Mutfaktan sesler geliyordu anlaşılan birileri uyanmıştı. Klaus mutfağa yönelirken bende onu takip ettim. Anastasia ve Elijah uyanmış birlikte kahvaltı hazırlıyorlardı. Bizi ilk far eden Anastasia'ydı.
"Günaydınnn"
Gayet enerjik bir şekilde söylemişti.
İkimizde aynı anda "günaydın" dedikten sonra Elijah konuştu.
" Nerden geliyorsunuz birlikte ?" Gülerek söylemişti. Bizim evde olmadığımızı ne ara fark etmişlerdi ki . Klaus gayet rahat bir şekilde konuştu.
" Ormanda yürüyüşe çıktık biraz"
"İyi yapmışsınız ee güzel mi buralar Caroline?"
"Ee-evet çok güzel gerçi çok gezmedik ama güzel yani " diyip güldüm. Herkes uyanınca birlikte kahvaltımızı yaptık.Masayı toplarken Jossie " bugün napıyoruz?"
Kızlarla birbirimize baktık. Hiçbir fikrimiz yoktu. "Senin aklında bir şey mi var yoksa?" Anastasia' nın sorusuna sırıtarak konuştu. "Aslında bir fikrim var"
"Neymiş o"   Rebekah merakla sordu.
Jossie gölü göstererek konuştu " yüzmek"

________________________________________

Erkekler de bize katılmıştı. Hatta biz yüzmek için üstümüze uygun bir şeyler giyerken onlar da gölün kenarındaki büyük ağaca ip bağlamışlardı. Böylece yüzmeyi eğlenceli bir hale getireceklerdi.  Biz gölün kenarında gelene kadar onlar eğlenmeye başlamışlardı. Şu an onları biri görse kesinlikle onlar olduğuna inanmazlardı. Ciddiyetlerini her zaman koruyan Mikaelsonlar çocuklar gibi eğleniyorlardı. Kol " Hadi gelmiyor musunuz" diye seslenince Jossie " ben göle ip ile atlıyorum" diyip ipe tutundu. Birkaç adım geriye gitti. (Bir nevi salıncak gibi düşünün nxmxsms) sonrasında ise göle atladı. Rebekah "sıra bende ipi bana da yolla " diye bağırdığında ona cidden atlayacak mısın bakışı attım. "Ne var. Çok eğlenceli" ona göz devirdim. Ben normal bir şekilde göle girmeyi tercih ederdim. O sırada Klaus sudan çıktı. Bize doğru yaklaştı. " Hadi ne bekliyorsunuz" 
"Bizde tam geliyorduk."
" Hayır onu demiyorum sizde atlasanıza." İpi gösterdi.
"Bilemiyorum..."
Klaus omuzlarımdan tutup yürümem için zorladı. İpin yanına kadar bu şekilde geldik. " Hadi önce sen ardından da ben gelicem"
"Klaus pek emin değilim bir şey olmasın."
"Hadi Caroline!"
İpe tutunarak sallandım ve suya atladım. Başta korktuğum şey hoşuma gitmişti. Benim ardımdan da Klaus atladı suya. Herkes eğleniyordu. Kol Jossie ve Rebekah'ı sinir etmek için onlara su fırlatıyorlardı. En sonunda ikisi birlik olup Kol'a su fırlatmaya başladı.

_______________________________________

Hep birlikte güzel vakit geçirmiştik. Hepimiz yorulmuştuk. Yemekten sonra herkes odalarına çekildi. Sanırım yorgunluğu uyuyarak atacaktım.

( Klaus'dan )

Kızlar odalarına çekilince Elijah'ın yanına gittim. Telefonla konuşuyordu.
Bana içeri gel anlamında eliyle işaret yaptı. İçeri girip kapıyı kapattım. Telefonla konuşması bitince bana döndü.
"Yine mi şirketten " diye sordum.
" Sayılır. Stefan aradı. İşleri Damon'a bırakmış o da buraya geliyor" işte bu haber beni keyiflendirmişti. Gelirken onu da davet etmiştik ama işleri bırakmamıştı. Bize katılması beni mutlu ederdi. Dostumdu sonuçta. "Sevindim. Kol yine parti yapacağı hakkında bir şeyler söylüyordu sana da dedi mi?"
"Demez mi. Burdaki tanıdıklarını çoktan çağırmış. Yarın akşam için bir sürü hazırlık yapmış bile"
"Güzel en azından bizi uğraştırmıyor"
Lafım biter bitmez kapı açıldı.
"Bakıyorum beni ağzınızdan düşürmüyorsunuz" içeri girdi. " Canım kardeşlerim bensiz ne yapıyor bakalım burda."
"Laflıyorduk "
Elijah hepimize birer bardak içki verdi.
"Anlat bakalım Klaus Caroline ile aranda ne var? "
" Bir şey yok"
Bu soruyu sormayan bir Elijah kalmıştı.
"Ne zaman baksam kızın yanımdasın ama"
" Sadece takılıyoruz Elijah bir şey yok."

" Caroline senin bildiğin kızlar gibi değil bunu biliyorsun değil mi? Onunla gönül eğlendirip kızı üzme!"
"Abartıyorsun Elijah"
" Dediklerimde ciddiyim Klaus bir şey hissetmiyorsan bu işten vazgeç."
Ne ara bu kadar içmiştik bilmiyorum ama önümü Göremeyecek kadar sarhoş olmuştum. Hepimiz uyumaya karar verince kendi odama doğru yol aldım. Odaya girince ışığı açmaya uğraşmadan kendimi yatağa attım. Attığım gibi de sızmıştım zaten.

Arkadaşlar fikirlerinizi ve görüşlerinizi belirtirseniz beni çok mutlu edersiniz❤️
Ayrıca beğenmeyi de unutmayınn❤️

KlarolineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin