başrolünü paylaştıkları gay dizisi ile gündemin popüler çifti olan vmin,
hetero olduğunu söylediği halde rol arkadaşına yoğun duygular besleyen taehyung.
hikayenin başlangıcı tamamen bundan ibaretti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jimin
"Sosyal medya yine sizinle kaynıyor."
Hemen karşımda oturan Yeonjun keyifle söylendiğinde çok kısa bir an bakışlarımı ona çevirdim. Kahvaltı yapma amacı ile oturduğum masada gerçekleştirdiğim tek eylem açık kalmış televizyonu izlemekti. Keyif aldığım söylenemezdi durumdan, sadece iştahımın uğramasını bekliyordum. Bu sırada elimi uzattım telefonu ver dercesine. Bekletmeden istediğimi yapmıştı.
"Yarını bekle. Hepsi delirecek." Hesapta çok fazla gezinmeden telefonu geri uzattım. Kötü yorumlar kafamı kurcaladığı için genel olarak hiçbir şeye bakmamayı tercih ederdim sosyal medya konusunda. Hesaplarımı da ben yönetmiyordum. Sıkıntı pek yaşamazdım bu yüzden.
"Yoksa harbiden dizi dışında seviştiniz mi?!" Heyecanla atıldığında yere kapaklanmaktan son anda kurtardı kendini. İstemsizce gülmüştüm bu haline. "Saçmalama. Bugünkü bölümde karakterler öpüşüyor sadece."
"Bu demek oluyor ki siz de öpüştünüz."
"Yeon, oyuncu olduğumuz için bunlar normal şeyler hani." Hafif alaylıydı ses tonum. Dediğime karşılık sırıtıp arkasına yaslandı kendinden emin şekilde.
"Taehyung ayrı."
Tek kaşım kalktı tepki olarak, "O niye?"
"Öyle." Geçiştirme usulü verdiği cevaptan sonra üstelemedim konuyu. Bu sırada çoktan birkaç şey atıştırmıştım. Masadan kalktığım sırada o da ayaklandı. "Bugün kaçta gelirsin?"
Derin bir nefes verip gerindim. Bu sorunun cevabını ben bile bilmiyordum. "Yönetmen ne zaman salarsa."
P R O M A J A
Mola arasıydı. Gece çekimlerine kıyasla gündüzleri daha hareketli geçtiği için enerjimi kaybetmemek adına bol bol müzik dinlerdim. Tam o anlardan birinde stilist ile konuşmasını bitiren Taehyung döndü karavana. Bugün kendisine verilen kıyafetler epey moralini bozmuştu. Göz ardı edemediği tek konu olabilirdi tarzı olmayan kıyafetleri giymek.
"Birileri yine dedikodu sızdırmış." Gece yanından ayrılma şeklim yüzünden atar yapar sanıyordum fakat her zamanki Taehyung'du karşımdaki. Sessizliği yine kendisi bozmuştu.
"Gece hiçbir çalışan görmediğime emindim aslında." Müziği hafif kıssamda kapatmadım. Ses olması adına arkada çalmaya devam edebilirdi.
"Ayakta uyuyordun Jim. Normal."
"Sen gördün galiba." Omuz silkti bu dediğime. Bu sefer karşıma değil, direkt yanıma oturmuştu. "Önemi yok. Sadece dedikodu, unutulacak birkaç güne."
Kafa sallaması ile onayladım dediğini. Kendi açımdan sorun haline getirdiğim bir durum zaten değildi. Gözlerim yeniden yüzüne döndüğünde çok kısa bir an bakıştık. Kameralar olmayınca iş profesyonellikten çıktığı için ne o ne de ben uzatabiliyorduk bu bakışmaları.
"Bir şey söyleyeceğim," dedi.
Üzerindeki gömleği inceleyen irislerim yine onunkileri buldu. Dilini dudaklarında gezdirmesi çok kısa bir an dikkatimi dağıtsada fark ettirmedim. En azından ben öyle umuyordum.
