ilkler

3K 264 597
                                    

ficin en uzun bölümü şerefine bol yorum bekliyorum hepinizden
keyifli okumalar

ithaf, guewarah

Tahminlerimde yanıldığım çok nadir zamanlar olurdu.

Taehyung büyük bir suç işlemişim gibi bana bakıyorken uykudan ilk defa bu denli erken ayıldığımı hissettim. Jongin hala başı göğsüme yaslı şekilde uyuyordu. Kolunun belimi sarmış olmasını saymıyordum bile.

Yeonjun'un tüm bunlar olurken nerede olduğunu sorguladım içten içe. Jongin ile böyle bir pozisyonda beni bırakmayacak ilk insandı kendisi. Ya da ben öyle sanıyordum.

"Saat kaç?" Soruma karşılık tek bir mimik oynatmadı. Anın saçmalığını geçtim, Taehyung'un ekstra hal almış tepkisizliği geriyordu beni.

Cevap vermeyeceğini anladığımda cebimdeki telefonu çıkardım uyuşukça. Bir nevi çekime kaç saat kaldığını öğrenmekti niyetim. Dışarıdaki havadan bir halt anlayamıyordum çünkü.

21:07

Taehyung üç saat erken davranmıştı.

Aldığı derin nefes sayesinde bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Gözlerini kapatması ile aralanmıştı dudakları, "Şunun dalaklarını sikmeden çık kollarının arasından." Hemen sonra salondan çıktı. Bir müddet sadece bakmak ile yetindim. Şaşkındım, beklemediğim bir tepkiydi.

Jongin'in belimdeki kolunu kaldırıp üzerine bıraktım. Başının altında kalan kendi kolumu da zorla kurtardığımda, koltukta yıllanmış gibi olan bedenim sonunda ayaklanabilmişti. Tutulmuş hissediyordum. Bir o kadar da bedenen uyuşuk.

Telefonu tekrar cebime atıp salondan çıktım. Işıktan anladığım üzere Taehyung mutfağa geçmişti.

O ve siniri ile yüzleşmeye ne derece hazır olduğumu kestiremediğimden birkaç saniye hareketsiz dikildim olduğum yerde. Bu tamamen ayılamadığım uykudan da kaynaklı olabilirdi. Gergin değildim fakat bir yanım Taehyung ile yüzleşmekten ölümüne kaçıyordu.

Son anda beklemenin ona daha da ters geleceğini düşünerek adımlarımı mutfağın içine doğru sürdüm. Emin olduğum görüntünün aksine boş olan mutfak şaşırmama sebep olurken kaşlarım isteğim dışı çatılmıştı. Kendi içimde kısa bir sorgulama anı yaşadım. Bu da kapının arkamdan kapatılmasına kadar sürmüştü.

Ellerim cebime girdiğinde derin bir nefes çektim içime. Kapının ardındaki bedenini fark edememiş olmam normaldi aslında. Bir şey demesini beklemeden ona doğru çevirdim kendimi.

"Açıkla."

"Derken?"

Bir adım attı bana doğru. "Açıkla." Dediğini tekrar etmesi kaşlarımı sinirle çatmama sebep olmuştu bu sefer. Diğer adımı da ben attım. "Derken, Taehyung."

Dudakları birbirine baskı uyguladı. Benimle baş edemeyeceğini biliyordu az çok.

Dışarıdan bizi izleyen biri kimin sinir küpü olduğunu rahat şekilde anlayabilirdi. Onun derin soluklarına kıyasla benim dışa yansıttığım tek eylem çatık kaşlarımdan fazlası değildi çünkü.

"Gördüğüm görüntüyü bana açıklayacaksın." Emir. Tüm düşüncelerimi sessize aldım. Yanlış anlamayı düzeltme konusundaki niyetim verdiği emir ile son bulmuştu o an. İki adımda tam önüne dikilip başımı çok hafif kaldırdım boyu sebebi ile. Gözlerim kısıktı. "Açıklama yok."

promaja, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin