25. Açlık Oyunları

-Oyunlarda Ilk Gün-

~*FLASHBACK*~

Ağabeyimin Sinem ile sevgili olduğunu öğrendiğimizde çok sevindik. Aslında Ceren ve ben biliyorduk, ama anne ve babamıza çaktırmamamız lazımdı. Ağabeyim ve Sinem herkesle sarıldıktan sonra koltuğa oturdular. Ayağa kalktım ve " Bunu kutlamalıyız " dedim. Başta Sinem'in annesi ve babası olmak üzere herkes kabul etti. Yaklaşık 1 saat sonra çok güzel yemekler hazırlanmış,  herkes büyük masaya oturmuştu. İlk başta her şey çok güzel gidiyordu, ta ki ağabeyim bayılana kadar. Yanına gittiğim zaman yüz üstü düşmüş olduğunu gördüm. Bu yüzden burnu kanıyordu. Hemen ağabeyimi sırtıma aldım ve hastanenin yolunu tuttum.

Bütün aile hastanenin kirli koltuklarında oturmuş, ağabeyimden gelecek olan haberi bekliyorduk. Ağabeyim bir saattir içerideydi. Annem ve Sinem ağlıyordu. Babam ise bir şeylere vurmakla meşguldü.

"Onur Saygın'ın ailesi burada mı" Doktorun sesini duyunca hemen doktorun yanına gittim. Tek bir şey söylemişti. Bu güzel günü mahvedecek tek bir söz.
"Onur kanser hastası"

~*FLASHBACK END~

10...

Bu oyunları kazanmak zorundayım.

9...

Ağabeyim için.

8...

Ailem için.

7...

Ceren için

6...

Sinem için.

5...

Onur için.

4...

Onların aşkı için.

3..

Annem için.

2...

Babam için

1...

"HAYATTA KALMAK İÇİN"

Top sesini duydum ve direk koşmaya başladım. Koşarken etrafımı inceliyordum. Arka tarafımda orman, karşımda çöle benzer bir ortam, iki yanımda ise göl vardı. Cornucopia'nın etrafına malzemeler  dağılmıştı. Etrafa bakmaya devam ederken birden yere düştüm ve 6. Mıntıkanın erkek haracının üstüme çıkmaya çalıştığnı gördüm. Önce bana birkaç kez yumruk attı. Ondan sonra boğazımı sıkmaya başladı. Ona ne kadar vursamda fayda etmiyordu. Etrafımda ona vuracak bir eşya arıyordum. Bir metre uzaklıkta bir bıçak gördüm. Uzanmaya çalıştım fakat alamadım. Artık öleceğimi hissediyordum. "Ağabeyim için. Ailem için. Herkes için" söylediklerimi düşündüm. Bu oyunu kazanmak zorundaydım. Artık gücüm kalmamıştı. Son bir kez yumruk attım. Burnuna isabet etmişti. "Seni or*sp* çocuğu" diye bağırdığını duydum. Üstümden düşmesiyle beraber yanımda duran bıçağı aldım ve boynuna sapladım. Ve ilk top sesi duyuldu. Hemen ayağa kalktım ve tekrar konuşmaya başladım. Her yerde Eda'yı Esra'yı ve Umut'u arıyordum. Bir top sesi daha duyuldu. Yanıma baktığım zaman Aydan'ın 4ün kızına bir balta sapladığını gördüm. Bana doğru koşmaya başladığını görünce Cornucopia'ya koşmaya devam ettim. Karşımda duran mızrağı almak için daha hızlı koşmaya başladım. Arkamdan 8in erkeğinin geldiğini gördüm. Mızrağı kaptığım gibi arkamı döndüm. Elinde bıçakla beraber bana doğru geliyordu. Fakat bir şey olmuştu. 8in erkeği bir anda yere düşmüştü. Arkasında baltasıyla 7nin erkeği duruyordu. Bana doğru hızla koştuğunu görünce mızrağı dümdüz bir şekilde tuttum. Tam baltasıyla mızrağıma vuracakken mızrağı kendime çektim. Böylece onun baltası toprağa saplanmıştı. Önce ayağına vurarak yere düşmesini sağladım. Sonra mızrağı akciğerinin üstüne sapladım.