Ben Mert. 16 yaşındayım. 2. Mıntıkada yaşıyorum. Bugün 25. Açlık Oyunları için kura var. Abim Onur ve Kız kardeşim Ceren'de kurada. Abimin benden 2 yaş büyük olmasına rağmen ben abimden daha güçlüyüm. Onur -abim- çok cılız, boyu 168i zor geçiyor, ayrıca sürekli bayılıyordu. Ben atletik bir vücuda sahiptim. Boyum 187 idi. Kız kardeşim daha 12 yaşındaydı ve çok çelimsizdi. Fakat çok iyi bıçak kullanıyordu. Ben okçuydum. Bıçak fırlatabiliyordum. Kısacası ailenin en güçlüsü bendim.
Herkesin toplanmasının gerektiği anlaşılan siren çalmıştı. Kız kardeşimi ve abimi aldım. Toplanma yerine koştuk. Geldiğimizde ilk olarak Abimin sevgilisi olan Sinem'i gördük. Sinem çok güçlü bir kızdı. Babası ve annesi öldüğü için 5 kardeşine o bakıyordu. Annemin hazırladığı yemekleri onlara götürürdüm. Harabeye dönmüş bir evde yaşıyorlardı. Bu bütün olaylara rağmen o çok güçlüydü.
Herkes yerine geçti. Ben abimle beraber erkekler tarafındaydım. Sinem kız kardeşimle beraber kızlar tarafındaydı. Elif Aydoğan mor saçıyla birlikte gözüktü.
"Açlık Oyunları kutlu olsun ve şans daima sizinle olsun" Her zamanki gibi önce kızlar. Elini kasenin içine daldırdı ve iki tane kağıt aldı.
"Eda Erbilim ve Esra Arık."Eda ismini duyunca direk ona baktım. Ağlamasını bekliyordum. Ama o donup kalmıştı. Onun yerine ben ağlıyordum. Ailemden sonra en yakınım olarak onu görüyordum. Elif Aydoğan'ın sesiyle kendime geldim. "Şimdi Erkekler." Elini diğer kaseye daldırdı.
"Umut Safa Duygulu"İkinci kağıdı açtı. Merakla bekliyordum. İsmi duyduğum zaman abime baktım. O bayılmıştı.
"Onur Saygın."*Onur'un Ağzından*
Uyandığımda yanımda annem, babam, Sinem ve Ceren vardı. Fakat Mert yoktu. "MERT NEREDE!" diye bağırdım. Sinem hemen cevap verdi. " Seni almaya çalıştılar. Mert seni almamaları için yalvardı. Fakat kabul etmediler. Sonra Mert gönüllü oldu." Cevap veremedim. Gözlerimden yaşların akmasına izin verdim.
(Bundan sonra Mertin ağzından devam ediyor.)
Abimin yerine gönüllü olmuştum. Ailem ve birkaç arkadaşım yanıma geldi. Son kez onlarla konuştum. Sıkı sıkı sarıldım. Artık tek başımaydım. İçeriye iki koruyucu geldi ve beni trene götürdü. Yanımda mıntıkamın diğer haraçları, Elif Aydoğan ve Kerim Kutlu vardı. Kerim, 23. Açlık Oyunları kazananıydı. Bu yüzden bizim Akıl Hocamız. Saat 3te çıktık yola. Capitol'e bir gün sonra ulaşacağımız söylendi. Uzun bir uyku çekmem lazımdı.
Beni uyandıran Umut'tu. Akşam yemeğinin hazır olduğunu söyledi. Umut'la arkadaştık. Herkes onun çok sıkıcı biri olduğunu düşünüyordu. Ama o öyle değildi. Çok temiz bir kalbi vardı, çok neşeliydi. Benden bir yaş büyük olmasına rağmen arkadaşız.
Masaya, Eda'nın yanına oturdum. Hiç kimse konuşmuyordu. Sessizliği bölen ben oldum. " Arenada ne yapmalıyız?" Fakat hiçbir cevap alamadım. Mıntıkamızın her kazananı gibi Kerim'de kibirli ve bencil bir insandı.
Soruma cevap alamadığım için bağırarak sordum. "ARENADA NE YAPMALIYIZ?!" Bir anda hepsi bana baktı. Kerim bu çıkışımdan korkmuş olmalıydı ki cevap verdi. "Suyu arayın. Hayatta kalın." Pek beklediğim bir cevap değildi. Fakat geri kalanlar bu konuşmadan memnunmuş gibiydi.
Yemeği yediğim gibi yatağıma gittim. Yarın Capitol'e ulaşmış olacaktık. Yarın diğer haraçları tanıma şansım olacaktı. Bunları düşünürken uyumuşum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İlk bölümü beğendiniz mi ? Lütfen yorum atın. Hikayeyi ona göre şekillendireceğim djddjdj.
Yazmama yardım eden İrem'e teşekkürler jxjdhs.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25. Açlık Oyunları
Fanfiction16 yaşındayım. Her yıl olduğu gibi bu yılda Oyunlara seçmeler var.Bu yıl farklı olarak her mıntıkadan 2 kız ve 2 erkek seçilecek. Küçük kız kardeşim Ceren ve ağabeyim Onur ile birlikte kurayı dört gözle bekliyoruz.