25. Açlık Oyunları

-İdman Ve Puanlamalar-

Kahvaltı için salona gittim. Masada her zamanki gibi sadece Elif ve Kerim vardı. Anna'da arkamdan geliyordu. Masadakilere geri kalanları uyandırmaya gideceğimi söyleyip yanlarından ayrıldım.

Başta Eda'nın odasına gittim. İçeri girdiğimde Eda yatağında değildi. Salak yerdeydi ! At gibi kişnemeye başladım. (Yazar burada ne anlatmaya çalışıyor ? Fkflfl) Çığlık atarak uyandı. "Neden at gibi kişniyorsun" diye bağırdı. Haline bak lan dedim. Çok gürültü çıkarmış olmalıyız ki Umut yanımıza geldi. Çok kârlı bir iş olmuştu. Bir taşla iki kuş vurmak...

Esra'yı da uyandırdıktan sonra kahvaltı masasına gittik. Her zamanki gibi kimse konuşmuyordu. Yemeğimi yedikten sonra odama çekildim ve Anna'nın yanıma gelmesini bekledim.

Herkes hazırlanınca çatıya çıkıp hava aracımıza bindik. İdman sahasına doğru yola çıktık. Bugün bütün haraçları tanıyabilecektik. Müttefik seçimi yapmamız lazımdı. İdman sahasına gidince Umut'la konuşmam lazımdı. Bunu aklımın bir köşesine yer edip, güzel (!) yolculuğumuzun tadını çıkarmaya başladım.

Hava aracının alçalmaya başlamasıyla idman sahasına geldiğimizi anladım. Çok heyecanlıydım. Barış muhafızları bize asansöre binmemizi söyleyince hemen bindik. Asansör çok hızlı bir şekilde aşağıya iniyordu. Asansör durdu ve kapıları açıldı. 4 tane haraç karşımızda duruyordu. Üstlerine bakınca 12. Mıntıka'nın haraçları olduğunu gördüm. Üçü çok korkuyordu. Fakat en uzun olanı bana -bize- ters ters bakıyordu. Gözlerinde nefret vardı. Neden böyle baktığını anlamaya çalışırken asansör kapısı tekrar açıldı ve 1. Mıntıkanın haraçları -malları- geldi. Kızıl saçları olan erkek bana çarparak ilerledi. Çocuğa dövecekmiş gibi bakarken Umut bana sakin olmamı söyledi. Sakin olmalıydım. Zaten arenada kafasını vücudundan ayıracaktım.

6. Mıntıka hariç bütün mıntıkaların haraçları gelmişti. Herkes -ben ve diğer mallar- 6. Mıntıkayı bekliyordu. Eh.. beklenen kahramanlar (!) gelmişti. Onları süzdüğümde ne kadar zayıf olduklarını farkettim. Büyük ihtimalle ilk gün sağ çıkamayacaklardı. Ne güzel. Dördü gitti kaldı 40 (2. Mıntıkayı saymadım beyler sakin dkfjdjj)

Yavaş yavaş herkesin adını öğreniyordum. 12. Mıntıkanın sinirli erkeği Ahmet Emre. 1. Mıntıkanın atarlısı Alperen. 7. Mıntıkanın cana yakın tipleri Rabia ve Ali. Ve 8. Mıntıkanın bebeksi yüzlüsü Yusuf. 

(-Bebeksi olduğu kadar zekzi fkdklr-)

1. Mıntıkanın mafya anası Aydan. (Yine delirdi...)

Müttefik arayışına başlamadan önce Umut'u yanıma çektim. Ve konuşmaya başladık.

(U- Umut. M- Mert)

M- Müttefik olarak düşündüğün biri var mı ?
U- Hayır yok.... Aslında birileri var. Ali ve Rabia. Aramızda ufak bir konuşma geçti. Senin düşündüğün biri var mı ?
M- Yusuf olabilir diye düşündüm. Çok iyi balta kullanıyor. Bize çok yardımcı olacaktır. Bakmaya devam edelim.

3. Mıntıkanın ikizlerinin yanına giderken Aydan'ın benden hızlı davrandığını farkettim. 3. Mıntıkaya da güvenemezdim. 7. Ve 8. Mıntıka hariç hiçbir mıntıkaya güvenemezdim. Belli ki herkes birini bulmuştu.

12. Mıntıkanın sinirli haracı Ahmet Emre'nin yanına gittim. Onunla ne kadar konuşmayı denesemde bana cevap vermedi. Bay mükemmel (!) mızrağıyla uğraşıyordu.

Eda, Esra ve Umut'la olağanüstü toplantı (ne diyorum aq dpfkfkfk) yapmaya karar verdim.  Müttefik için konuşmaya başladık.

(E- Eda. Es- Esra. U- Umut. M- Mert.)