Hiç beklemediğim bir soru olunca gözlerim büyüdü. Bir an dalmışım Grace'in "Felicity, cevap veriyor musun? Yoksa evet olarak mı kabul edeyim." Birden uykudan uyanmışa döndüm. Ne demeliydim. Hayır. Tabikide Grace'e yalan söyleyemezdim. Bir anda kalkıp Grace'e "Eğer belli edersen kötü oluruz." Grace bu lafımı beklemediği için, bir an tereddüt etti ve "Pekii, oldu o zaman." diye yatağımdan kalktı. Grace kırılmışmıydı, bana mı öyle geliyordu? Bu davranışı içime ağır bi şekilde oturmuştu. Kalkıp hemen Grace'i öptüm. Özür diledim. Grace belli belirsiz bir gülümseme yapıp "İstersen konuşabilirim?" "Sakkııın ! Biraz şüpheliyim, lütfen belli etme." Tabikide şüphem yoktu. Sadece hazır değildim değişik bir duygum vardı. Anlatılamaz bir duygu. Boşver. Güya şüphem var. Belli etme.
Artık Oliver'ı görmek istemiyordum. Neden? Çünkü gördükçe aşık oluyordum ve utanıyordum. Ya giderse? Ya birleşemeden ayrılırsak. Yok, yok. Hiç konuşmayacağım. Belki unuturum ha, güzel sebep. Bravo. Ne yapıyorum ben? Salak gibi kendimle konuşuyorum. Bu dediklerim benim gerçeklerim mi, salakça boşboğaz konuşmalarım mı? Bence bunun cevabını en iyi verebilecek bir kişi var. Grace. Ama o kadar değişik bir duygu ki Grace anlatırken bile utanıyordum. Ne bu ya. En iyi arkadaşımdan bile utanıyorum ne demek. Gidicem doğru dürüst konuşacağım.
Haftalar geçti ve ben hala konuşmadım. Hayır ya! Bunu kendime, kendimden çok Grace'e yapamam.
Bir sabah Grace'in yatağının ucuna oturup, uyanmasını bekledim. 1-2 saat ciddili oturmuştum. Çok stresliydim. Her şeyi yapabilirdim. Grace uyandı ve "Ne yapıyorsun başımda! korkuttun beni!" diye kükredi. Ben "Özür dilerim ama bir şey konuşmam gerek." Grace yumuşadı. "Peki hadi." dedi ve ben lafa girdim "Oliver'ı gerçekten çok seviyorum Grace. Ama değişik bir duygum var. Korkuyorum, utanıyorum bazende ben böyle bir kızmıydım utanmazdım diyorum. Sen de bilirsin Grace ben böyle biriyim?" Grace kıkır kıkır gülmeye başladı. "Ne var ?" diye çemkirdim ve "Sen baya baya aşık olmuşsun ya, hepsinden fazla." lafını duyar duymaz içimdeki o duygu bir anda gitti. Eskime geri dönmüştüm. Grace bile bunu dediyse artık yapacak bir şey yoktu. Oliver'la yine bu konu hakkında konuşmayacaktım ama normal konularda konuşacaktım. Grace bana baktı "Ve.." diye lafa girdi içimde bir şey oluştu yine. "Agustus söyledi. Oliver'la konuşmadığın için Oliver Agustus'a bile biraz soğuk davranıyormuş. Çocuğu fena etkiledin bence artık yüz verde sevinsin." Bu lafın üstüne bir sevindim bir mutlu oldum. Of ne kadar iyi bir duyguydu. Tabiki Agustus'a soğuk davranması değil. Ben bir şey demeden Grace yine kafa daldı. "Haftalarca bu konuyla konuşmamızı bekledim. Bu kadar süre paylaşmadıysan çok seviyorsun bak diyeyim ben." Sadece "Peki." dedim. Diyecek laf bulamadım. Mutlu olmuştum. Bu yüzden dışarı çıkmaya karar verdim. Tam kapıdan çıkarken Oliver'la karşılaştım. Oliver "Felicity, seninle konuşmak istiyorum." ...