Baekhyun iç çekti, duvardaki saatin çıkardığı tıkırtılar sağır ediciydi. Kapı açılıp derin düşüncelerinden daldığında ödevlerini henüz bitirmişti."Hey."
Sehun, Baekhyun'un yatağına yerleşip rahat bir pozisyon bulduğunda söyledi. Bir yastığı aldı ve bacaklarının arasına koydu.
"Neyle meşgulsün?"
"Hiç." Baekhyun cevapladı ve çalışma lambasının düğmesini açıp kapatarak onunla oynadı.
"Sadece sınavlara çalışıyorum.""Ama hala iki hafta var."
Sehun midesine bakarken şikayetçi bir sesle söyledi.
"Neden çalışmayı bu kadar çok seviyorsun lanet olası?""Pekala, kesinlikle tüm gece Clash of Clans oynamaktan daha iyi."
Baekhyun, kollarını göğsünde çaprazlayarak yüzündeki kendini beğenmiş bir gülümsemeyle alay etti."Ve sabaha kadar çizgifilm izlemekten."
"Bu çizgifilm değil, Baek. Buna 'anime.' deniyor. Lanet olsun."
Sehun öfke nöbeti geçirmek üzereymiş gibi gözlerini devirdi ve Baekhyun arkadaşının çocuksu yüzünü gördüğünde içten bir şekilde kıkırdadı.
"Bulaşıkları çoktan yıkadın mı?"
Baekhyun hala bozulmak üzere olarak lambanın düğmesiyle oynarken sordu. Düğmenin çıkardığı ses rahatsız ediciydi ama Baekhyun umursamadı. Odanın aniden aydınlanıp kararmasını izlemeyi seviyordu.
"Evet yıkadım. O yüzden artık şunu yapmayı kes ve uyuyalım." Sehun sanki kendi yatağındaymış gibi Baekhyun'un yastığının arkasından mırıldandı.
"Uykum var.""Ama benim yatağımda yatıyorsun."
"Yerde uyuyabilirsin."
"Ne cüret."
Baekhyun ayağıyla Sehun'un kıçını tekmelerken mırıldandı. "Yatağımdan in ve kendi odana git, Sehun."
"İstemiyorum."
Baekhyun iç çekerek çaresizce yatağın bir köşesine oturdu ve örtüyü bacaklarına örttü. Çalışma lambasını söndürdü ve onun yerine abajuru yaktı. Komodinin üzerinden bir kitap aldı ve geçen gece kaldığı yerden okumaya başladı.
"Baekhyun."
"Evet?"
Sehun hala yastığa gömülüyken, okuduğu kitabın sayfasını çeviren arkadaşına döndü. Sessiz ve loş odada kağıdın çevirilme sesi duyuluyordu.
"Ne oldu?"
Baekhyun, Sehun cevap vermediğinde tekrar sordu. Yan tarafına döndü ve duvara dönük olan Sehun biraz gerilmişti.
"Boynunda birkaç iz gördüm."
Baekhyun'un eli sayfanın üzerinde duraklayıp, gözleri son iki cümlede takıldı ve çok net olmalarına rağmen onları okuyup, anlayamıyordu. Sehun yavaşça döndü ve hareketiyle çarşaflar hışırdadı. Doğrudan Sehun'un soran gözlerine bakan Baekhyun derin bir nefes aldı, kalbi ağırlaşıyordu. Sehun'un gözleri tereddüt etmeden ona bakıyordu.
"Gözlerimin yanıldığını sandım ama sen uyurken biraz inceledim ve gerçek olduklarını gördüm." Sehun öfke ve endişe karışımı bir sesle söyledi. Baekhyun göz temasını hiç kesmedi çünkü biraz açıklama yapması gerektiğini biliyordu. "İzler halâ taze."
"Üzgünüm, endişeleneceğin için sana söylemedim." Baekhyun özür dileyerek camsı gözlerle Sehun'a baktı. Chanyeol'un bıraktığı izleri hssederek boynunu kavradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE STUDENT COUNCIL'S SECRET (CHANBAEK)
Fiksi Penggemar"B-bu bizim sırrımız..." "Ne? Seni duyamıyorum." "Bizim sırrımız," Baekhyun bu kez daha sesli söyledi. "Kimse bilmeyecek." "Güzel," Chanyeol Baekhyun'a söylerken gülümsedi. "çok güzel." YAZAR-parkbaekkie ÇEVİRİ HİKAYEDİR Yazardan izin alınmışt...