yirmi sekiz,,

448 65 71
                                    

🧸🧸🧸

''Üzgünüm ama bu hafta sonu da buluşamayacaksınız.'' Jaemin Jeno'ya dönüp elindeki tişörtü minik spor çantasına koyarken Jeno kendini yatağa atmıştı ve ben de yatağın üzerindeki kıyafetlere yattığı için onu azarlamaya başlamıştım.

''Neden ya, NEDEN?'' 

''Kampa gidiyoruz, seni aptal. İki günümüzü orada geçireceğiz ve eminim ki daha romantik olacak.'' Jaemin birkaç saniye bana bakıp sırıtırken sadece göz devirdim. Jeno'nun abisinin arabasıyla şehrin biraz dışında kalan ormanlık alana gidecek ve kamp yapacaktık, bu hafta sonu dördümüzün de dersi yoktu ve en uygun vakit buydu.

''Kuzu falan mı çevireceğiz?''

''Ne istersen.'' diye cevapladı Jaemin onu, büyük yeşil hoodieyi çantaya sıkıştırırken. Ben de siyah eşofmanı katladım ve ona uzattım. Saat akşam 6'ya geliyordu ve ben eve gitmek yerine Jaemin'in evine gelmiştim. Öğle yemeği yemiştik ve ondan sonrasında da Jeno bizi basmıştı.

Aslında basmamıştı, sadece film izliyorduk (yanında süt ve kurabiye ile beraber) ama Jeno bunu herkese basma olarak anlatınca ben de böyle demeye başlamıştım. Jaemin sürekli onun gitmesi için ima yapsa da Jeno sırıtıyor ve olduğu yere daha da siniyordu.

Jaemin kalan son kıyafetleri de çantaya teperken ona yardım ettim. Çantanın fermuarını kapatırken Jeno aynanın karşısına geçmiş kendine bakıyordu. Jaemin derin bir nefes alarak geri çekilmiş ve Jeno'yu hoodiesinin şapkasından tutup kendine çevirmişti.

''En sonunda döveceğim seni, çık git şu evden.''

''Ne işin var ki?'' Sırıtarak sorduğunda Jaemin'den kurtulup koşarak odadan çıkmaya yeltenmişti ama Jaemin kalçasına ayağıyla tekme atabilmeyi başardığında kapıdan çıktıktan birkaç saniye sonra yere kapaklanmıştı.

''Sonunda be.'' Kapıyı kilitleyip yanıma geldiğinde elimi tuttuğunda midemde hafif bir karıncalanma hissettim. ''Uyuyalım.''

Elimi bırakıp balıklama yatağa atlarken güldüm ve onun aksine normal bir şekilde yatağa oturdum ve ardından yatar pozisyona geçtim. İkimiz de yatağın ortasına uzanmışken Jaemin burnunu çekti.

''Çok yorgunum.''

''Ben de.''

Jaemin bana, sağ tarafına döndüğünde ben de ona döndüm. Belirsizce gülümsedi ve elini saçlarıma getirdi. ''Gerçekten ayıcığa benziyorsun.''

''Kes sesini.'' Elimi fazla sert olmadan karnına geçirdiğimde güldü ve bana iyice yaklaştı. Kolunu sırtıma atarken ona iyice yaklaştım ve boynuna sokuldum.

''Güzel.'' diye mırıldandı, tahminen gözlerini kapatırken. ''Vişne gibi kokuyorsun.'' Elimde olmadan burnumdan garip bir ses çıkararak güldüğümde o da güldü. Kollarıyla beni iyice sararken başıma minik bir öpücük kondurdu. ''Seni seviyorum ayıcık.''

''Ayıcık demeseydin iyiydi.'' Birkaç dakika daha öyle kaldık. Ben gözlerimi kapattım, mayışmak üzereydim. Tam uykuya geçeceğim anda Jeno'nun kapının hemen arkasından gelen sesini duyduk ve-- Lanet olsun, bu çocuk manyaktı.

''AİLE VAR AİLE!''

🧸🧸🧸

BOYFRIENDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin