on üç,,

527 80 155
                                    

🧸🧸🧸

Sabah masamın üzerinde bir vişneli meyve suyu ve limonlu kek bulabileceğimi düşünmemiştim. 

Bunu yüzde bir milyon ihtimalle Na Jaemin yapmıştı, intikam(?) almak istiyor olabilirdi ama vişne suyuyla ne yapacaktım? Ya da güzel düşünüp düşük bütçeli kahvaltımı karşılamak istemiş olabilirdi. Sabah sabah vişne suyu ile midemi yakmak yerine sadece keki elime aldım ve minik paketi çantama attım.

Çantamı duvarın dibine asıp otururken kekin paketini açtım. Resim sınıfı bomboştu ve kimse yoktu, ağzıma tepiştirdiğim kekle beraber önümdeki boş tuvali inceliyordum. Jaemin en azından aşırı tepki vermemişti, bu iyiydi. Ama en sevdiği makinesini boyadığım için üzgün olmalıydı.

Sınıfın kapısının açılması ile oraya dönerken başını uzatan kişiye baktım, ondan önce ben konuştum. ''Günaydın Jo.''

''Günaydın.'' Jo siyah, açık bıraktığı saçlarını düzelterek içeri girerken sınıfa göz gezdirdi ama tek benim olduğumu gördüğünde suratı asılır gibi oldu. Gülmemeye çalışarak boğazımı temizledim. ''Kime bakmıştın?''

Jeno'nun ismini duymayı bekledim ama ses vermedi, omuz silkti ve bana yaklaştı. Daha ne kadar saklayabilirdi ki? Jeno zaten bir adım geride duruyordu, o da bir şey yapmayacaksa neden buradaydı?

''Günaydın.'' Lee Jeno elindeki çantayı sallaya sallaya sınıfa girerken yüzündeki gülümseme sönmüyordu, Jo'yu görmesiyle olduğu yerde durdu ve ona baktı. ''Jo?''

''Jeno?''

''Benim lavaboya gitmem lazım.'' diyerek ayağa kalktım anında. Bu fırsat ne benim ne de onların ayağına gelirdi bir daha, elimdeki bitmiş paketi buruşturarak çöpe attım ve Jeno'ya baktım. Artık bir şeyler yapmasının vakti gelmişti bence, ben bile sıkılmıştım.

''Bu sefer de adam akıllı oturup konuşmazsanız ortaokuldaki aşk notlarını ona veririm.'' Jeno'nun ağzı açıldı, bense gülümseyip sınıftan çıktım. Başka çarem kalmamıştı, yaşlansam bile bir araya gelemeyecekmiş gibilerdi.

Sırtımı duvara, belimi de camın hemen önündeki kalorifere yasladım. Cebimdeki telefonu çıkardığım anda bildirim panelinden bir ileti düştü ekrana.

nanaja: beğendin mi hediyemi?

hena limonlu keki çok sevdiğini söyledi

seulls: çok

hena bilgi mi taşıyor sana??

nanaja: hayır

ben sordum söyledi

seulls: beni endişelendiriyorsun

zehir falan yoktu değil mi içinde

nanaja: hı aynen

zehir kattım

yılan zehri

seulls: öğk

cidden garipsin

makineni mahvettim 

nanaja: güzel gözüküyor

yani

büyütmeme gerek yok bence

seulls: başına taş düşmüş senin belli

ha bu arada

jeno ve jo bizim sınıfta

tehdit ettim bu sefer umarım konuşurlar

nanaja: off

jeno da ne inatçı ya

o kadar taktik verdim hiçbirini uygulamıyor

seulls: ne

tecrübelisin bakıyorum :)

nanaja: ne sandın yavru

neyse hadi sen git dersine

jeno'yu sorguya çekerim ben

seulls: tamam haber ver

nanaja: tamamdırr

hadi iyi dersler

<3

ay el alışkanlığı

kusura bakma

seulls: peki

🧸🧸🧸

BOYFRIENDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin