"Saat 2 yönünde sızma var" diye bağırdım.
"Bende komutanım" diye konuştu telsizden Ali. Yaklaşık 3 saattir çatışıyorduk ve çok şükür şehidimiz olmadan görevimizi tamamlamıştık.Telsizimden albaya bağlanıp
"Komutanım görev başarılı yaralımız yok geri dönüş izni talep ediyorum"
"Onaylandı asker 45 dk sonra bırakıldığınız yere helikopter gelecek hazırlanın"
"Emredersiniz komutanım"
"Tim hazırlan gidiyoruz"Ben kim miyim? Eminim bunu merak ediyorsunuz. Ben Meriç Şanlı. Bordo bereli Kıdemli üsteğmen ve Karaca timinin komutanı. Hakkari'de bir askeri karargahta görev yapıyorum. Hayatımız dağlarda vatandaşlarımızı kurtarmak için geçer bizim. Şimdi de görev bitişi timle konuşarak helikopterin olduğu yere doğru yürüyoruz.
Sonunda helikopterden indiğimizde önümüzdeki asker tekmil verdi.
"Mehmet Sancak. Mersin. Emredin komutanım""Rahat asker"
"Komutanım albayım dinlendikten sonra sizi odasına çağırdı."
"Tamam asker gidebilirsin"
Duş alıp yaklaşık 1 saat dinlendikten sonra albayımın odasına doğru yol aldım. Kapıyı çaldığımda "gir" dedi albay o gür sesiyle.
"Meriç Şanlı. Ankara. Emredin komutanım"
"Otur asker" dedi Kemal albay. Yerimde durmaya devam ettim.
"Asker otur,emrediyorum" E bende hemen oturdum tabi emir sonuçta bir şey korkusu var.
"Meriç,seni sevdiğimi bilirsin değil mi?"
"Bilmez miyim komutanım" Açıkçası bu konuşmanın nereye gideceğini merak etmiştim. Kemal albay bunları hemen dile getiren bir komutan değildi. Hadi hayırlısı diye geçirdim içimden.
"Meriç, burada 2 senedir duruyorsun, bugün yazı geldi Ankara'dan tayinin çıktı asker"
"Albayım ben burayı nasıl bırakabilirim timime ne olacak peki ya düşmanlar dağda daha kaç kamp terörist var belli değil nasıl bırakabilirim ben burayı?"
"Meriç sen ne kadar burada durmak istesende emir bu yönde seni kendi çocuklarımdan ayırmam ama emir geldiyse gideceğini de biliyorum hadi timinle vedalaş eşyalarını topla kızım"
"Helikopterin kalkmasına 2 saat kaldı. Masanın üstündeki zarfta görev yerin yazıyor. Ayrıca rütbe yükseltme belgen de zarfın içinde.Yeni görevinde bizi unutma asker.""EMREDERSİNİZ KOMUTANIM " dedim ve odadan çıktım. Terfi almama tabiki sevindim ama buradaki timden ayrılmak bana ceza gibi. Üstelik daha bu dağlarda bitiremediğim teröristler dolaşırken buradan gitmek sinirlerimi yeterince zıplatıyor. Odama geçip zarfı açtım. Yeni görev yerimi görünce yüzümde küçük bir tebessüm kondurup odadan çıktım.Koridorda yürürken bir çavuşu durdurdum
"Onat Kaya. İzmir. Emret Komutanım" İşte bizim hayatımız buydu. Memleketimizden vazgeçip burada dağlarda vatanımız sağolsun diye görevimizi yapardık.
"Asker, Karaca timini ön girişte topla"
"Emredersiniz komutanım"Bu tim benim ikinci timim ve hepsi kardeşlerimdi. Ali, Salih,Mert, Melih, Hasan abi hepsini kendi canımı hiçe saymak pahasına severdim. Şimdi her ne kadar onlara bağlansam da görev yerim değişmişti ve onlardan ayrılmak durumundaydım. Ben bunları düşünürken çoktan ön girişe gelmiştim bile. Karaca timi tüm ihtişamıyla hazır ol da beni bekliyorlardı.
"Rahat asker"
"Komutanım bir sıkıntı mı var?" Bunu diyen timimizin en küçüğü Melih'ti. Beni ablası gibi görür bir şeye canım sıkkınsa hemen anlardı o.
"Bir şey var da sıkıntı mı değil mi bilemem. Tayinim çıktı karaca. Unutmayın ki sizler benim kardeşim abimsiniz. Her ne kadar ayrılacak olsak da ne ben sizi unuturum ne siz beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan İçin
ActionO bir yüzbaşı Yapamazsın diyenlere inat yüzbaşı olan bir KADIN ASKER O Meriç Şanlı Peki siz Meriç'in hikayesini okumaya hazır mısınız?