Yeni tim

230 23 23
                                    

Sabah kalktığımda saat 6 ya yaklaşmıştı. Zaten şu an gitme zorunluluğum olmadığı için istediğim saatte gidebilirim. Ben uyandığımda babamın hala uyuduğunu gördüm. Onu hiç kaldırmadan kahvaltı hazırlamaya başladım.

En son saate baktığımda 6.37 (küsuratı seviyorum) olmuş. Ne kadar çok uğraştıysam artık. Zaten bir 5 dk sonra da babam uyandı.

"Günaydın albayım"

"Günaydın"

"Abim nerede çıktı mı?"

"Evet operasyonları varmış çıktı o sen ne zaman gidiyorsun"

"Valla önce bir arkadaşıma uğramam lazım ondan sonra giderim herhalde albayım hadi kahvaltıya otur sen"

Babamla kahvaltı yapıp biraz da sohbet ettikten sonra evden çıkıp kafeye doğru yol aldım.

"Meriç" diye birinin seslenmesi daha doğrusu anırmasıyla herkes o noktaya bakmaya başladı doğal olarak. Allah'ım neden bana aklı başında bir arkadaş vermiyorsun?

Dedi operasyondan sonra "bugün de şehit olmak nasip olmadı be kaldık burada" diyen asker

Naz yanıma gelince hemen oturup bir şey sipariş ettik.

"Niye haber vermiyorsun geldiğini?"

"Sürpriz yapıyım dedim naz"

Naz istihbaratta çalışan bir mit ajanı. Onunla tanıştığımızda daha bebektik o zamandan beri de hiç ayrılmadık. Naz'la biraz daha konuşmamızdan sonra artık gitmem gerektiğini düşünüp ayrılmıştık.

Aslında bugün ziyarete izin veriliyordu askeriyede ve ben de gitmeden önce neden bir denetleme yapmayayım diye düşündüm. Sonuçta oradaki kimseyi tanımıyorum ve benim kim olduğumu bilmeden onları denetlersem daha iyi olur. Hemen bir taksi durdurup askeriyeye doğru sürmesini söyledim. Tabi benim aptal kafam yolun ne kadar olduğunu bilmeyip taksiye bindiğim için çok güzel de bir miktar verdim taksiye.

Ziyaretçi girişinden gireceğim sırada bir asker beni durdurdu.

"Hanımefendi üstünüzü arayabilir miyiz?"

"Tabiki buyurun" tabi yine ben zeki olduğum için silahım belimdeydi.Asker belimi kontrol ederken silahı hemen eline aldı.

"Askeriyeye silahlı olarak ziyaretçi girişinden girmek ne kadar normal hanımefendi?"

Evet bence de normal değil. Zaten ben askerim diyecekken iki asker koluma girip beni götürmeye başladı.

"Bir saniye bir beni dinleseniz"

Kimse beni takmadan bir odaya girdik. Tabiki sorgu odası. Çok vakit geçmeden odaya bir üsteğmen girdi.

"Anlat"

"Neyi anlatıyım"

"Neden burdaydın hangi askeri hedef aldın konuş"

"Delirmek üzereyim ya resmen. Hayır bir askeri vuracak olsam niye tek tabancayla geliyim salak mıyım ben. Bakın üs-"

"Kes lan bana bak kadın demem gebertirim seni buradan leşin çıkar"

Tamam sakin olmam lazım. Sinirlenmek yok.

"Bakın üsteğmenim-"

"Noluyor burada"

Eh yeter ama. Yüzbaşıyken hain muamelesi görüyorum resmen.

"Yuh ama artık bir aray-" Hay senin dilinin ayarını seviyim meriç albaya -ki kendisi amcam olur- yuh mu dedim ben az önce?

"Meriç Şanlı. Ankara. Emredin komutanım"

"Rahat asker. Üsteğmenim oluyor burada"

Adını daha yeni öğrendiğim üsteğmen şaşkınca bir bana bir albaya bakarken konuştu şükür.

"Yüzbaşım ne olduğunu anlatabilir misiniz?"

"Bir sıkıntı yok komutanım ufak bir yanlış anlaşılma. Değil mi üsteğmenim?"

Üsteğmen rahatlamışa benziyordu. Gerçi daha beni tanımıyor. Eğitimlerime giremedi daha. Albaya selam verip çıktıktan sonra biraz oyalanıp eve gitmeye başladım.

"Abi baba?"

Hayret ikisi de evde yok. İyi işime gelir benim...

Hazır kimse yokken uykuya daldım sonrası yok zaten.

"Kızım uyan artık be. Nasıl borda berelisin anlamadım ki?"

"Sen misin abi"

"Yok, ben aslında öbür taraftan seni uyandırmaya gelen ak sakallı dede vaden dolmuş ondan geldim"

"Tamam bir 2 dk daha bekleyin geliyorum ben"

"Harbi sıyırmışsın kardeşim sen"


Uzun uğraşlar sonucu uyanmış ve kahvaltı yapıyorduk.Abim birden bana döndü.

"Bugün son günün değil mi"

"Evet gidiyorum bugün tedicik"

"Kızım kaç kere söyledim şunu söyleme diye"

Omzumu silkip kahvaltımı yapmaya devam ettim. Bugün özgürlüğümün son günü olduğundan askeriyeye doğru yola koyuldum.

İçeri girip odama doğru ilerlemeye başladım. Formamı dikkatlice giydim ve albayımın odasına doğru gittim.

"Meriç Şanlı Ankara Emredin komutanım"

"Rahat, otur bakalım asker"

Tabiki hemen oturmadım tüm askeriye alanında 20 tur koşmaya hiç niyetim yok.

"Meriç otur şuraya"

Bu resmiyeti kenara bırak demenin farklı bir şekli (hatırlamazsanız albay amcası meriç'in)

"Meriç timin toplandı içtima alanında eğitim yapıyorlardı en son gidip onlarla tanış"

Albay odasından çıktıktan sonra içtima alanına doğru gitmeye başladım. Acaba timdekiler nasıl?

Hepsi senin gibi deliyse iş zor

İçtima alanındaki askerlerin yanına giderken bir ses duyuldu.

Veeeee kestik. Farkındayım kısa oldu ama dün gözümün 2 derece bozuk olduğunu öğrendim ve gözlüğüm daha gelmediği için telefona 30 dk dan fazla bakamıyorum :((   Bu bölümü telafi edebilmek için salı gününe 2000 kelimelik bölüm hazırlamayı planlıyorum. Bir diğer konuya gelirsek. Bölüm bekleyen kişilerin olması beni çok mutlu etti. Ne kadar teşekkür etsem az gerçekten. Salı günü görüşmek üzereee. Vote ve yorum çok geşirse anın heyecanıyla pazartesi günü tüm bölümü de yazabilirim qşwndğfm
Öpüldünüz <3

Vatan İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin