İlk Randevu

537 67 83
                                    

Wonwoo ilk buluşma yerine giderken kabul ettiği için şimdiden pişman olmuştu. Kendini sinema salonunun önünde onu bekleyen adamın karşısında buldu. Normal çiftler gibi elinde çiçekle onu bekliyordu. Etrafta ki birçok insanın hasetle baktığı biriydi ama Mingyu sadece ona bakıyordu. Etrafta onlara bakan insanlar görmek rahatsız hissettiriyordu. Onun hakkında zaten yeterince kötü düşünceler duymuştu. Şimdi karşısındaki bu çiçekli adam için de kötü şeyler düşüneceklerdi.

"Neden burası ki?"

Kocaman gülümsemeyle çiçeği uzattı ona. Wonwoo aceleyle çiçeği alıp etrafa baktı. Tanrım çok rahatsız edici bir durumdu.

"Çünkü herkes gibi biz de normal bir randevuya çıkıyoruz."

Ama onlar normal değillerdi. En azından meslekleri ve bulundukları mevki olarak asla normal olamazdı. Lise veya kenar mahalle aşkı değildi bu. Direk dansçısı ile gay bar sahibi randevusuydu. Bunun normal olabilecek bir yanı yoktu.

"Utanman veya saklanmanı gerektirecek hiçbir durum yok. Sen yanlış bir yapmadın, hem de hiçbir zaman."

Wonu aklını okumasına ciddi derecede şaşırmıştı. Elini tutan ele itiraz etmeden filme girdiler. Birlikte vıcık vıcık ilişkiler gibi çift koltuğunda dip dibe oturuyorlardı. Wonwoo kafasını kuma gömen deve kuşları gibi gömmek istiyordu. Ancak tahmin ettiği gibi kimse onlara kötü veya irrite gözle bakmadı. Karanlık olmasına yorumladı bu durumu. Birlikte merakla filmin izlerken elinin üzerine konan ele baktı. Onun elini tutan sıcak ele karşı çıkmadı. Madem randevuya çıkıyordu o zaman akışına bırakacaktı. Sıkıca tutan eli o da sıktı.

"Gözlüklü halin lenslerinden çok daha iyi."

Wonu kulağına fısıldanan bu sözler karşısında utandı. Kafasını onun omzuna yaslayıp rahatça filmi izlemeye devam etti. Üniversiteden beri yapmadığı bir şeyi yapıyordu ve kendini gençleşmiş, yenilenmiş hissediyordu. Sanki hep eksik hissettiği bir yer doluyor gibiydi. Çok uzun zamandır yalnız olduğu için saçmalıyordu. Başını yasladığı omuz bu hareketinden cesaret alarak kolunu omzuna yerleştirdi ve onu iyice çekti. Artık onun kalp atışlarını duyabiliyordu ve bu durum çok hoşuna gitmişti.

Film bittiğinde herkes çıkana kadar rahatlarını bozmadılar. İkisi de o anın sonsuza kadar sürmesini istiyor gibi ayrılmamakta ısrarcılardı. Salonu temizlemek için gelen görevliler uyarınca birlikte çıktılar. Birlikte alışveriş merkezini geziyorlardı. Genç liseliler gibi el ele... Wonwoo çocukluğundan beri alışveriş yapmayı severdi. Küçükken sürekli annesinin alışverişlerine eşlik ettiği için onda anlamlı bir anı gibiydi. Şimdi bu yabancı adamla alışveriş merkezinde gezmek tuhaf hissettiriyordu.
Birlikte girdikleri mağazalarda Wonu durmadan ona komik kıyafetler seçip giymesini söylüyordu. Böyle gıcıklık yapmasından memnun görünen Mingyu, o yeni bir kıyafet seçmeye gittiğinde hemen kıyafetleri bir yere sıkıştırıyordu.

Birçok kez gezdikten sonra birlikte kaliteli saatlerin satıldığı markalı mağazaya girdiler. Erkeğin aksesuarı saattir ilkesiyle birçok saat almıştı kendine Wonwoo. Tek tek incelerken köşede duran bir saate vurulmuş gibi oldu. O kadar iyiydi ki onun için âşık olmuştu resmen. Yine de almak istediği o değildi. Mingyu'ya yardımlarından dolayı saat alacaktı ve gördüğü ilk şey onu hitabet etsin istiyordu. Tıpkı Mingyu gibi sert ve asil ancak içinde çocuk bulunan neşeli bir saat arıyordu.

Vitrin arasında gözüne kestirdiği saat tam da öyle bir şeydi işte. Etrafına bakındığında Mingyu önceki beğendiği saatin o taraflarda ki vitrinlerine bakıyordu. Gizlice alabilmesi için tam fırsatıydı. Yanına çalışan çağırıp gösterdiği saati gizlice paketlemelerini istedi. Onlar o işlemi yaparken kendisi gözcülük yapıyordu. Mingyu'nun elinde daha önce fark etmediği beyaz düz bir poşet vardı. Mağazalardan bir şey almış olmalıydı.

Benimle Yan | MeanieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin