Evet, merhabalar yine bir sabah sanki geç uyumamışçasına uyandım. Kendimi yerlere atarak sabahın altısında kalktım. Peki neden? Ben de bilmiyorum. Kalkıp duşa girdim su ısınırken ayna da kendime baktım. Ayy korkunç görünüyorum. Bu ne böyle ulan? Sanki gece kendimle savaşa girmiştim.
Aslında girmiş olabilirim ilaçlarımı almamıştım. Neden ilaç aldığımı sorar gibisiniz. Bende tam bilmiyorum ki sadece ailem bunları almam gerektiğini söylüyordu. Hayır psikolojik bir hastalığım yoktu. Nereden biliyorum peki? çünkü merak edip bir psikolok da randevu almıştım. Ailemlere ise karnımın ağrıdığını söylemiştim. onlar da sorgulamadılar normal bir çocuktum. Aslında bende o zamanlar normal olduğumu düşünmüştüm, keşke bilseydim belki o zaman bu kadar zor olmazdı.
Neyse kısacası gitmiştim, bir sorunum olmadığını söyleyerek beni göndermişti. bende sonra üstelemeden o ilaçları kullanmaya devam etmiştim. Dün almamıştım ve gece terlediğimi hatırlıyorum. Ha birde o kötü kabuslar vardı. Ayna da kendime bakmayı kestim ve duşa girdim duştan sonra ise üstümü değiştirdim. Siyah bir pantolon üstüne kısa kollu siyah bir tişört altına siyah converselerimi giydim. çantamı hazırladım ve çıkarken giyeceğim oduncu gömleğimi koydum kenara ve aşağıya indim. Kahvaltı yaptım ve kahvemi hazırladım saat 07.15'e geliyordu. Kahvemi de alıp odama çıktım. camdan dışarı baktım. Kimse ortalıkta gözükmüyordu. Bende masama ilerledim ve okulun şemasını açıp incelemeye başladım. Nereden nereye kimseyle tanışmadan, çarpışmadan giderim diye kestirme bir yol arıyordum.
Evet manyak falan değilim sadece tanışmak ve okula yeni gelen kız olmak istememiştim. Saat 07.46'ya geliyordu. Ne var yani? Mız mız gibi kahve içiyorsam. Kalkıp banyoya gittim aynada kendime baktım saçlarım ağırlık yapıyordu bana, belimi yarılamıştı zaten kıvırcık saçlı bir insanım, direk karar aldım bu saçlar okuldan sonra kesilecekti. Dişlerimi fırçaladım ve saçlarımı iki topuz yaptım ve gerisini açık bıraktım. Oduncu gömleğimi de alıp evden çıktım.
Okul evime oldukça uzaktı o yüzden babamın şöförü bırakacaktı, neyse ki ona okula 15 dakika kala beni indirmesini söyledim. Böylece okula yeni gelmiş zengin bebesi kız olmayacaktım ve kimse sırf zengin ve havalı giyindiğim için konuşmayacaktı. Kulaklıklarımı çıkardım ve müzik açtım.
''We're only gettin' older, baby
And I've been thinkin' about it lately
Does it ever drive you crazy
Just how fast the night changes?''(Biz sadece yaşlanıyoruz bebeğim Ve son zamanlarda bunu düşünüyorum
Seni de deliye çeviriyor mu Gecenin bu derece hızlıca değişmesi?)Yürüyerek okula geldiğimde çok gerilmiştim buna sebep olan hem okula gelmem hem de arkamdan birinin omzuma dokunmasıydı. İrkilerek döndüm. Hey bu Daisy'dı. Ona korkarak döndüğümü fark etmişti ki bana o da korku dolu gözlerle bakmaya başladı yanında abisi vardı. Omuzlarımı düşürüp sakin kaldım ben konuşamıyordum zaten. Ahh ben ahh.
-Hey, iyi misin?
Diye soruyu bana yöneltti Daisy.
-İyiyim sadece gerginim.
-Gereğinden fazla.
Dedi abisi, abisi demişken bunun adı neydi? Verdiği cevaba omuz silktim ve Diasy o istemediğim soruyu sordu.
-Ah tanışamamıştık dün akşam ki olay yüzünden. Adın nedir?
Adım mı? Adım ne benim? Bir kerede elim ayağıma dolaşmasın be.
-Benim adım Ava, sizin adınız nedir?
-Benim adım Daisy. Bu da abim Cedric.
Peki neden şuan tüm okul bana bakıyor niye? Haaa üstüme gelen kız yüzünden olabilir. Üstüme kız geliyor. Ee bu dün ki kız? Üstüme koşarak geliyor arkadaşlar. Ee geldi bende kenara çekildim yere yapıştı. Omuz silkip yürümeye başladım. Daisy ve Cedric arkamdan bakıyorlardı. Okula girdim, dolabıma ilerledim ve gömleğimi bıraktım. sınıfımı buldum ve kitap okumaya başladım. Yanıma bir kız geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gergous
Teen FictionBaşka bir şehir de yeni bir hayata başlayan Ava Black yaşayacağı şeyleri bilmiyordu. Normal olur sanıyordu ama bunlar normalden uzaktı. Şimdi ise karar vermesi gereken çok şey vardı.