Kendimi fazlalık gibi hissettiğim zamanların çokluğu canımı yakıyordu.Herkes eksik bir yapbozu tamamlar gibi birbiriyle yakınken ben hep uzakta ve bir başımaydım.
Kendime arkadaşlar edinebilirdim, hatta bunun için ara ara kendi kendime gazlanıyordum ama artık çevreme uyum sağlayabilirmiydim emin değildim.
Çevremde arkadaşlık etmek isteyeceğim kimsede yoktu ve bu durumda asosyal olmamın bir başka açıklamasıydı.
Artık birsüre sonra yalancı dostlarım olacağına hiç olmasın gibi düşüncelere kapılmıştım.
Şimdi boy aynasından karşımdaki kıza baktığımda bana ne kadarda yabancı olduğunu farkettim.
Üzerimdeki dizlerimin oldukça üzerinde biten siyah kalın omuz askılı bir elbise giymiştim.Normal şartlarda şort giyerdim ama elbise pek tarzım değildi.
etek kısmı boldu ve uzun bacaklarım çok dikkat çekiyordu.
Şimdiden bu durumdan rahatsız olmuştum ,bacaklarım kendiliğinden uzundu zaten ,kendimde beğendiğim tek şey de fiziğimdi.Allah'tan ordan kurtarıyordum.Yoksa gökyüzüne doğru uçuşa geçmiş burnum,büyük sarkık dudaklarım ,kemikli omuzlarım ve donuk kahve gözlerimle pekte güzel olduğumu düşünmüyordum.Çirkin değildim ama abartılacak bir güzelliğimde yoktu.
bütün gece boyunca büyük ihtimalle elbiseyi çekiştirip duracakmışım gibi geliyordu.
Elbisenin üst kısmı belimi sıkıca sardığı için belim incecik görünüyordu ve kalın askıları omzumun kemiklerini gösteriyordu.
Tuhaf olansa ben güzel görünüyordum,ama kendimden uzak hissediyordum.
Saçlarımın doğal dalgasını bozmadan omzumdan geriye attım ve elmacık kemiklerimin üzerinde oluşan morluğu görünce yüzümü buruşturdum.Sinek ısırmıştı.
Kaşımaktan önce kızarmış sonrada morarmıştı.Annemden aldığım fondotenle kapatmaya çalışsamda pek beceremedim.Makyaj pek benim becerim olmadığı için işin içini dışına çıkarmıştım.
Makyaj yapmayı sevmediğimden pek malzememde bulunmazdı zaten.
Gözümün üzerine kuyruklu bir eyeliner çektim.İlk defa tek denemede başarabildiğim için kendimi alkışlamak istedim,İlk eyeliner denememi hatırlamam bende gülme isteği uyandırdı çünkü bildiğiniz Hayko'ya benzemiştim.
Bordo renkli rujum üzerimdeki tek renkti.Siyah elbisem,siyah topuklularım,koyu kahve saçlarım ve donuk gözlerim .Gözlerimde ki cansız bakışlar hiç değişmiyordu.
Bu kesinlikle ben değildim.
Ben kesinlikle fazla kadınsı görünüyordum.Önceden yani bu zamana kadar Kimseye kendimi beğendirmeye çalışmazdım .Şuanda da beğendirmek gibi bir amacım yoktu ama yinede Tuna'ya uyum sağlamalıydım.
kendimden taviz veriyordum ama bunu yine kendim olabilmek için yapıyordum.
"Ömür" diyerek bağırdı Tuna evin salonundan.Odamdan çıkıp merdivenlerin başından "geliyorum" diye seslendim aşağıya doğru.Topuklularla doğru düzgün yürümeyi bırak resmen ayakta zor duruyordum.Ama birkaç denemede alışabileceğimide biliyordum.Yavaş yavaş merdivenleri inerken annem ve Tuna'yı merdiven başında sohbet ederken gördüm.Tuna'nın arkası bana dönük olduğu için beni ilk farkeden annem oldu.Beni yüzünde hayran bir gülümsemeyle karşıladı.
Bende ona hafif tebessüm edip merdivenlerin trabzanlarına tutunarak inmeye devam ettim.Tuna da arkasını döndüğünde Gözlerini ve ağzını sonuna kadar açıp beni yapay bir ilgiyle süzdü .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOĞULAN KIZ
Teen Fictionkendi günah denizinde yüzmeyi öğrenen bir kız ne kadar cesursa bende öylesine cesurum.kanatsız uçmayı deneyecek kadar ise gözü kara. Bencilliğin içinde sakladığı fedakarlığı zincirlere vuracak kadar ise yalnız. soğukluğu sevecek kadar ise ciddiy...