aslında bunu niye yaptığımı bilmiyorum. sanırım bir yerlere, içimde her gün daha da fazla harlanan hisleri yazmam gerektiğini düşündüm, emin değilim. ancak işte, buradayım. parmaklarımın altında yüze yakın sayfalı, kapağına beyaz kalemle yıldızlar ve birkaç çilek çizdiğim siyah defterimle birlikteyim. tam olarak balkonumdayım, sen her gece yaptığın gibi dakikalar önce çilekli meyve suyunu içtikten sonra balkonu terk ederek uyumak üzere yatağına girmiş olsan da ben hâlâ buradayım ve düşünmeden duramıyorum; seni.
tanrım, ne de değiştirdin beni! tek yaptığım iş seni düşünmek oldu ve bundan hiç de şikayetçi değilim ben. nasıl olurum ki? söyle bana: dünyanın hiçbir yerine sığdıramadığın güzel kalbini, tavanıma çarpan adım seslerini, hiç kavrayamadığım dillerde açtığın şarkılara mırıldanarak eşlik edişlerini, kitap kokan evinin odalarını, her zaman kaşlarının üzerinde tutmaya çalıştığın kıvırcık siyahların kirpiklerine karıştığında, burnunu kırıştırıp serçe parmağınla dağınık tutamlarını düzelttiğini... ben, nasıl düşünmeden durabilirim bunları ve daha da fazlasını?
kitap okumayı çok sevmezdim, uykumu getirirdi işte. ama senin elinden uçurtma avcısı'nı hiç düşürmediğini gördüm. koltuğunun biraz yıpranmış kollarında, günün iki vakti sarı karanfillerinin bulunduğu pencere kenarlarında, akşamları saatlerce oturduğun balkonun mermerinde onu görünce senin için ne kadar önemli olduğunu anladım. ve özür dilerim, kitap okurken ilgini çeken cümlelerin altını çizmeyi sevdiğini bildiğim için, seninkinin aksine izmarit kokan ellerimle kitabını inceledim. sadece iki sayfadan oluşan birinci bölümde altı çizilmiş yalnızca iki cümle vardı. kitapta başka hiçbir yer çizilmemişti ve ben üzerinden on gün geçmesine rağmen o iki cümleyi, daha çok birini düşünüp duruyorum.
"senin için bin tane olsa yakalarım." ve "yeniden iyi biri olmak mümkün."
taehyung, söyle bana canına canımı kattığım, gerçekten de yeniden iyi biri olmak mümkün mü?
bunun cevabını gerçekten bilmiyorum ve eğer bu mümkünse, senin için yeniden iyi biri olmaya çalışacağım.
hiçbir zerrem sana layık değil, hiç kimse sana layık değil ama tüm dünyayı sığdırdığın ancak dünyaya sığdıramadığın kalbinde bana da yer vermeni isterdim. hatta biraz bencillik olacak, üzgünüm bunun için ama en büyük yeri de bana ayırmanı isterdim.
sanırım biraz parmaklarım yoruldu ve sigara içmem gerek. sigaradan sonra da kapına, yarınki gece için bir çilekli su daha bırakacağım. kimin bıraktığını bilmeyip sorgulamadan içmen hiç güvenli değil ama çileğe dayanamaman çok tatlı, bu yüzden bir şey demiyorum.
ve... bunu yüzüne karşı söylemek dileğiyle, seni seviyorum çileğim. tatlı tatlı uyu.
böyle bir fici yazdıgımı ruyamda gördüm ben, baya taehyung icin jeonggukun agzından fik yazıyordum. sebebi de, taehyunga olan askımı daha fazla icimde tutamayacagımdı ve iste uyanınca cok mantıklı geldi👍🏻 birkac bölüm var taslakta, askım kabarınca yazıyorum öyle, umarım siz de seversiniz🔅