Zamanın silemediği hiçbir anı, ölümün sona erdirmediği hiçbir acı yoktur. Cervantes."
-♫-
05***** 19 45: Artık olamam senle
05***** 19 45: Bir kez daha olamam yetti
05***** 19 45: Yanında da kalamam
05***** 19 45: Aşığın olamaz tenim
05***** 19 45: Başka bedenleri koklarsın yerime şimdi
05***** 19 45: Çok arar bulursun ya
05***** 19 45: Sana verdiğim bu değeri
Üst üste gelen bildirimlerden dolayı saatlerdir okuduğum kitaptan kafamı kaldırdım. Genelde dersler dışında sessizde olmazdı telefonum çünkü Zeynep'ten başka mesaj atan olmazdı bana. Hele ki bu saatte. En mesaj atabilecek kişi olan kişi Zeynep de bu saatlerde yazmazdı ki hiç. Sınav senemiz olduğu için temkinliydik. Zeynep daha da stresliydi böyle konularda. Ne kadar çok şeyi düşündüğümü fark edince ben de streslendim. Telefonu elime aldım. Bildirim çubuğundan bilinmeyen numaradan gelen mesajları okudum. Şarkı sözü mü? Bilinmeyen bir numaranın mesaj atmasına şaşırdım tabi ki ama şarkı sözü yazmasına ayrı bir anlam veremedim. Saçlarımı geriye attım. Cevap verip vermemek konusunda bir hayli arada aldım. Sınıfımdaki ve okulumdaki mükemmel(!) insanların yapamayacağı tarzda bir şaka değildi çünkü. Merak içimi yiyip bitirirken yemiş olduğum tırnaklarımı yeni fark ettim. Birdenbire kafamı kaldırdım. Ne olacaksa olsundu. Telefonu koyduğum yerden tekrar elime aldım ve cevap verdim.
Deniz: Kimsin?
Anında görmüştü yazdığımı. Tırnağımı ısırdığımı fark ettim.
Yazıyor...
05***** 19 45: 20.11.2019
Ekrana boş boş baktım. Yazmamı beklemiş olacak ki çevrimiçi kaldı. 4 dakika öylece baktıktan sonra tekrar
Yazıyor...
05***** 19 45: Hatırlamadın mı?
05***** 19 45: :)
05***** 19 45: Hatırlatırım sorun yok?
Gerildim. Yazdıklarını görmemle sohbetten çıkmam bir oldu. Ne yazacağımı ne yapmam gerektirdiğini kestiremedim. Dudağımı dişledim. Tam Zeynep'e yazacakken az önce düşündüklerim aklıma geldi. Yarın okulda anlatırdım nasıl olsa bu saatte telaşlandırmanın anlamı yoktu.
Tekrar telefonu yerine koydum ve çekmeceden çıkardığım tokayı alıp aynanın karşısına geçip omzumda biten düz saçlarımı topladım. Derin bir hoh dedikten sonra son kez telefona bakıp olası bir mesaja karşı Wi-Fi kapadım. Saat 22.00 'dı. Raftan matematik test kitabını çekip yatmadan önce de biraz daha soru çözmeye koyuldum. Saatin 00.34 olduğunu gördüm. Son 3 soruyu da çözüp kitabı piyanomun yanına koydum. Genelde çözemediğim sorular olunca yarın okulda sormak için oraya koyardım. Banyoya girip dişlerimi fırçalayıp aşağıya annemin odasına indim. Nasıl da sol tarafı dolmasın diye kıvrılarak yatmış... Aynı 4 yıl önce başını ilk kez bu yana bu yastığa koyduğu gibiydi. Hiç değişmemişti. Başının altına koyduğu ve avuç içlerini birbirlerine değecek şekilde bastırmış elleriyle adeta bir melek gibiydi. Hoş öyleydi zaten. Ama sadece anne demek yanlış olurdu. O hem anne hem baba olmuştu bana bu son 4 yılda. Daha da hassaslaşmıştı babamın ölümünden sonra. Sanki her gece babam onun yanındaymış gibi uzatırdı kollarını yatağın sol tarafına. Acı bir gülümseme büründü suratıma bunlar aklıma geldikçe. Gözümden akan bir damla yaşı silip yanağına da ufak bir öpücük kondurup odadan çıkıp odama doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Ben Olamam II Anonim Yarı Texting
Chick-Lit05***** 19 45: Artık olamam senle 05***** 19 45: Bir kez daha olamam yetti 05***** 19 45: Yanında da kalamam 05***** 19 45: Aşığın olamaz tenim 05***** 19 45: Başka bedenleri koklarsın yerime şimdi 05***** 19 45: Çok arar bulursun ya 05***** 19 45:...