..."Daron dur alarm!" Daron'a yetişemeden alarm çaldı. Hepimiz birbirimize bakmaya başladık. Diğer sokaklardan hastalıklılar gelmeye başladı. Neredeyse 30dan fazla kişi vardı. "Çocuklar kaçmalıyız." Andrea geri çekilmeye başladı. "Koşun!" Hepimiz hızlıca koşmaya başladık. Hastalıklılar da peşimizden koşmaya başladı. "Silahlarımız var, yaklaşana ateş edelim." Herkes o kadar korkmuştu ki sadece koşuyorlardı. En sonunda Andrea durdu ve ateş etmeye başladı. Gerçekten o kadar iyi ateş ediyordu ki. "Madison ateş et!" Bağırmasıyla silahı çıkarıp tetiğe bastım. Ama o kadar başka bir yere ateş etmiştim ki. "Yapamıyorum Andrea." Andrea hızlıca yanıma geldi. "Namlu karşıya baksın, odaklan Madison." Birkaç denememde en azından isabet ettirmeye başlamıştım. Zelda o kadar korkmuştu ki Fred'in arkasına saklanmıştı. Daron da ateş etmeye başladı. O kadar hızlı ateş ediyordu ki mermisi bitiyordu. "Daron mermiyi boşa sıkma." Sadece aramızdan Andrea şuan iyiydi ve o da zorlanıyordu. "Kaçalım Andrea herkesi vuramayız. Hepimizi sığınacak bir yer bulmalıyız." Ateş etmeyi kesip koşmaya başladık. Koştuğumuz sırada bir hastalıklı Zelda'nın üstüne atladı. Zelda elindeki silahla kafasına vurdu ama ateş etmedi. Hemen ateş edip kafasından vurdum. Zelda'yı yerden kaldırdım. Andrea bana baktı. "Madison aferin. Koşun hadi!" Tekrar koşmaya başladık ve sığınacak yer tek çaremizdi. Daron önden gidiyor gelenlere ateş ediyordu. Andrea da arkadan ateş ediyordu. Fred ise bizim yanımızda duruyordu. Artık neredeyse gücümüzün bittiği anda bir market gördüm. "Çocuklar market! Gelin içeri giriyoruz." Marketin kilidine ateş ettim. Şaşırtıcı bir şekilde silahı kullanıyordum. İlk içeri Daron girdi. Silah ve fenerle içeriyi kontrol etti. Ardından Zelda ve Fred girdi. Sonra ben içeri girdim. Andrea hala ateş ediyordu. "Andrea içeri çabuk!" Andrea'yı içeri çektim. Fred de kapının arkasına içerde gördüğü masa ve rafı koydu. Daron bize bakıp gülüyordu. "Dostum ben böyle bir şeyi sadece filmlerde gördüm. Hala inanamıyorum." Andrea ciddileşti. "Daron mermiyi boşa kullanma. Sınırsız değil. Sende filmde değilsin ısırılırsan öldün demektir. Bu arada Madison harika iş çıkardın." Andrea'ya gülümsedim. "Teşekkür ederim. Biraz dinlenelim." Fred yanımıza gelip oturdu. "Peki, buradan nasıl çıkmayı planlıyoruz?" Kafam çok karışıktı. "Bilmiyorum ama elbet bir yolunu bulacağız." Bir süre hepimiz yerde oturup enerji toplamak için yemek yedik. "Evet, lazım olabilecek herhangi bir şey varsa alalım." Daron yine birkaç yiyecek ve su getirdi. "Hey çocuklar ne buldum." Fred elinde bir radyo ile geldi. Zelda eline aldı. " Ver şunu bana." Zelda radyoyu açıp haber kanallarını aradı. Sonunda bulmuştu. "Herkes sakin olup evlerinden çıkmasın. Olaya askerler el atıyor. Manchester şehrinden çıkıp diğer şehirlere de yayılmaya başladı. İngiltere hükümeti olarak ülkemize giriş ve çıkışları kapatıyoruz." Fred ayağı kalktı. "Arkadaşlar sanırım sonumuz geldi." Kapının önündeki raf devrildi. Andrea elimi tutup ayağa kalktı. "Arkadaşlar hemen marketin deposuna girmeliyiz." Daron deponun oraya gitti. Kapıyı açmayı denedi. "Kapı sıkışmış yardım et Fred." Fred desteğe gitti. Marketin kapısı açıldı ve hastalıklılar içeri girdi. Zelda radyoyu kapattı. Hepimiz sustuk. Fred ve Daron kapıyı açmaya çalışıyordu. Bizde yavaş yavaş geriye gidiyorduk. Hastalıklılar markete yayılmaya başladılar. Geri geri giderken ben yanlışlıkla cam şişeyi düşürdüm ve kırıldı. Hastalıklılar bizi duydular ve bize doğru hareket etmeye başladılar. Andrea pompalı tüfeğini çıkardı. Zelda ile bende tabancamızı çıkardık. Ateş etmeye başladık. "Dayanın kapıyı açmaya başladık, araladık." Andrea kapıya doğru koştu. "Çekilin kapının önünden!" kapıya omuzuyla sert bir şekilde vurdu ve açıldı. "Hemen içeri girin!" Hepimiz içeri girdik. Depoda koşarak biraz ilerledik ve garaj kapısı bulduk. Andrea garaj kapısının altından tuttu. "Daron bana yardım et kapıyı kaldırmalıyız." Daron ve Andrea kapıyı açmaya çalışırken bizde onları savunuyorduk. O sırada kapıyı araladılar. "Zelda ve Mad çabuk eğilin, geçin. Ardından Fred sen geç ve kapıyı tut." Önce ben geçtim sonra Zelda. Fred de geçip ve kapıyı tuttu. Ardından Daron geçti. Andrea tam geçerken bir hastalıklı onu ayağından tuttu. Andrea onu tekmeledi ancak bırakmadı. Fred kafasını bana çevirdi. "Mad hemen vur!" Eğildim ve tabancanın tetiğine bastım ama şarjör boştu. Daron'un cebinden tabancasını aldım. Hastalıklıyı omzundan vurdum ama ölmedi. Heyecandan sabit nişan alamadım. Fred tabancayı benden aldı ve hastalıklıyı başından vurdu. Fred kapıyı bırakınca Daron'un gücü yetmedi. Kapı Andrea'nın hafifçe göğsüne düştü. Bazı hastalıklılar bacağından tutmaya başladılar. Daron son gücüyle kaldırdı. Ben, Fred ve Zelda Andrea'yı çektik. Andrea dışarı çıkınca Daron kapıyı bıraktı. Bazı hastalıklıların kolu kapının kapanmasıyla koptu. Fred zafer kazanmışçasına gülümsedi. "Andrea iyi misin?" Andrea ayağa kalkıp toparlandı. " İyiyim sıkıntı yok." Bende tüm gücümle kendimi topladım. "Arkadaşlar şu lanet silahı bir an önce öğrenmem gerek." Andrea bana bakıp güldü. "Merak etme alışırsın." "Tamam, şimdi daha fazla hastalıklı gelmeden kaçıyoruz." Daron yanıma geldi. " İyi de ülkeye giriş çıkış yasak." Doğrulup silaha şarjör doldurdum. "Bizde ülkenin en sonuna gideriz. Hastalığın daha az olduğu yere ve yolda kesinlikle bir araba bulmalıyız." Andrea eşyaların bazılarını kaçarken almıştı. "Yetere malzememiz yok. Yiyecek ve silah da bulalım." "Tamamdır. Hadi gidiyoruz, dikkatli olun." Hızlı adımlarla ve silahla nişan alarak ilerledik. Hastalıklıların dikkatini çekmemek için marketin diğer tarafından dolanıp başka bir sokağa geçtik. Yol boyunca birkaç hastalıklıya denk geldik. Kalacak bir yer bulmak için evlerin olduğu yere yürüdük. Sırayla evlerde biri olup olmadığını kontrol etmeye başladık. Daron eliyle işaret etti. "Bu ev boş girelim." Daron'ın olduğu yere gidip evin etrafını inceledik. Andrea tekrar bahçesini kontrol etti. "Temiz içeri giriyoruz. Önce ben ardından Daron ve Mad." Daron ve ben onaylayıp kafamızı salladık. Andrea kapının kilidine silahın tersiyle birkaç kere vurup açtı. İçeri sessizce girip odaları kontrol etmeye başladık. Ev iki katlı ve küçük bir evdi. Yukarıyı kontrol etmek için Andrea ve ben çıktık. Yatak odası olarak tahmin ettiğim bir odaya girdim ve biri kolumdan tutup ittirmeye çalıştığı anda tekme atıp yere düşürdüm ve başına silah doğrulttum. Andrea sesleri duyunca geldi. " Madison iyi misin?" Silah doğrulttuğum adam ellerini titreyerek havaya kaldırdı. "Beni vurmayın. Evime girdiniz. Sizi hırsız zannettim." Silahı indirip adamın yerden kalkmasını bekledim. Andrea bana takdir edercesine baktı. " Öğreniyorsun Mad." Bakıp sırıttım. "Evinize bu şekilde girdiğimiz için üzgünüz. Kalacak bir yere ihtiyacımız var. Bugün burada kalmamız gerekiyor. Sizi de bunun karşılığında korumuş oluruz." Adam toparlanıp cevap verdi. " Tamam, ancak herhangi bir eşyama dokunmayın ve kapıyı kırdınız. Lanet olsun nasıl düzelteceğiz?" Andrea adamla konuşmaya devam etti. Bende aşağı indim. "Yukarıda orta yaşlarında bir adam var. Bu gece kalmamıza izin verdi. Kapıyı tamir etmemiz gerekiyor." Fred kapıya doğru gitti. "Tamir edemeyiz. Önüne dolabı çekelim." Daron ve Fred kapının önüne bir dolap çekti. Adamla Andrea aşağı indi. " Zelda haberleri kontrol ettin mi?" "Evet son açıklamadan sonra değişen bir şey yok. Ancak iyice yayıldığını söylüyorlar." Andrea cevap vermedi. Herkes bir anda sessizleşmişti. Bir süre sonra plan yapmaya başladık. "Hemen yan sokağa girip devam edersek anayola varırız. Oradan da anayola çıkarak şehirden çıkabiliriz." "Çok mantıklı Fred." Planımızı yaptık. Zelda bize yemek hazırlamıştı. Yemeklerimizi yedik ve nöbet tutması için Fred'i ikna ettik. "Fred ilk nöbet sende daha sonra Daron ve en son ben de." "Tamamdır dostum." Herkes sırasıyla nöbetini tuttu ve gece çok sakindi. Olabildiğince dinlenmiştik. Andrea bizi uyandırdı. Küçük bir şeyler atıştırdık. Andrea adamın yanına gitti. "Bayım burada kalmamıza izin verdiğiniz için teşekkür ederiz. Kapınızı kırdığımız için bu tabancayı alın özür olarak. Buradan sonrası için size iyi şanslar." Adam silahı aldı. "Bende teşekkür ederim. Yine evime beklerim ancak bir sonrakinde kapıyı kırarak değil çalarak gelin. İyi şanslar." Andrea güldü ve yanımıza geldi. "Gitme vakti." İlk olarak Fred evden çıktı ardından biz çıktık. "Beni takip edin. Anayola gidiyoruz." Tek sıra halinde yürümeye başladık. Anayola çıkan sokağa girdik ve ilerlemeye başladık. Yolumuzda birkaç hastalıklı gördük. Daron hiç düşünmeden ateş etti. Ben Darona döndüm. "Neden ateş ettin bizi duydular etrafından geçebilirdik." Bizi duyan hastalıklılar kovalamaya başladı. Kaçarken gittiğimiz yolda sola döndük. Hızlıca koşuyorduk ve sağa döndük. "Olduğunuz yerde kalın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİYO-VİRÜS
Action5 kişilik arkadaş grubunun çılgınca eğlendiği bir yaz konseri. Ancak bu son konserleri...