Andrea'nın bağırmasıyla Zelda ve Fred koltuğun üstüne atladı. Daron ile ben de yere yattık. "Sakın yerden kalkmayın." Camların tek tek kırılış seslerini duydum. Daron bir yandan bağırıyor bir yandan da beni korumaya çalışıyordu. "Bunlar da kim? Andrea bir şey görüyor musun?" Andrea yerde eğilerek cam kenarına gitti. Tam o sırada Andrea'nın üstüne bir adam düştü. "Lanet olsun!" O panikle üstündeki adamı koltuğa fırlattı. Koltukta yatan Zelda'nın üstüne düştü. Zelda çığlık atıp bir yandan da bağırıyordu. "Alın şunu üstümden. Tanrım! Bu hasta." Fred adamı Zelda'nın üstünden tekmeleyerek attı. Bende bir anlık refleksle beyzbol sopasını alıp kafasına vurdum. " Lanet olsun! Hayatımızı bok ettiniz." O kadar hızlı vuruyordum ki tüm hırsımı hastalıklı bir insanda kullanıyordum. "Madison bırak, öldü artık." Andrea kolumdan çekip sakinleştirmeye çalıştı. "Şimdi ne yapacağız? Bu zamanda cam takması için bir personel bulamayız ve burası hiç güvenli değil." Andrea kararla kalktı. "Gitmek zorundayız. Buradan, bu şehirden çıkmalıyız." Bende ayağa kalktım. " Tamam, zaten başka çaremiz yok. Hızlıca lazım olan her şeyi alın. Daron dışarıyı kontrol et ama eğil. Kimse olmadığından emin ol." Daron camlara yöneldi. Bizde Zelda ile gereken eşyaları hızlıca çantaya doldurduk ve evde kalan bütün yiyecekleri de market arabasının içine geri koyduk. Andrea de silah olarak kullanabileceğimiz her şeyi topladı. Yaklaşık 20 dakika içinde hazırdık. "Arkadaşlar herkesin kendini koruyabilecek bir silahı olsun." Andrea bana beyzbol sopasını fırlattı. "Gördüm ki beyzbolda profesyonelsin." Gülümsedim. "Zelda sana bir bıçak veriyorum. Fred büyük bıçağı da sen al ve Daron çekici sen al dostum." "Tamamdır dostum." "Bende elime iki bıçak alıyorum. Arabayı Fred sürecek." Tam dışarı çıkıyorlardı ki hepsini durdurdum. " Daron yolu kontrol et. Bu şekilde birlikte çıkmamalıyız. Fred ilk sen git ve arabayı çalıştır. Ardından Zelda arka tarafa otur ve uzak taraftaki kapıyı kilitle. Sonra Andrea ve ben geleceğim. Bir de benzin de alalım." Herkes onayladı. Daron dışarıyı kontrol etti. " Temiz." Fred hızlıca ve eğilerek arabaya koştu bende odaya gidip kapıyı kilitledim belki her şey düzelir de eşyalarıma kavuşurum. Daha sonra Zelda arabaya koştu. Ardından Andrea bana kapıyı işaret etti. "Mad sıra sende." Kafamı sallayıp hızlıca dışarı çıktım. Arkaya geçtim ve peşimden Daron geldi. Çantaların ve yiyeceklerin hepsini bagaja koydu. Son olarak da Andrea öne bindi ve tüm kapıları kilitledik. Fred anında gaza bastı. "Evet, nereye gidiyoruz?" "Benzin almalıyız. Bildiğin bir benzinciye sür." "Ya daha sonra?" Andrea cevapladı. "Manchester'dan çıkmalıyız. Daha sonrasına çıktığımızda bakarız." Benzin istasyonuna gidene kadar büyük bir sessizlik oldu. Camdan dışarı bakıyordum ve onlarca insanlar yerde yatıyordu. Bazıları kaçıyordu. Evlerin çoğunun camı kırılmıştı. Nasıl olurda bu hale gelirdi hala inanamıyordum. "İşte geldik çocuklar." Andrea inip etrafı kontrol etti. "Şu anlık temiz. Kızlar ve Daron markete girin. Lazım bir şey varsa alın. Fred ve biz de benzin dolduralım ve bir de yedek alalım." "Tamamdır hadi." Zelda, Daron ve ben markete doğru yürüdük. "Durun ilk kontrol edeceğim." Camlardan içeri baktım kimse yoktu ve kapı kilitliydi. Yan taraftan yangın söndürücüyü aldım ve kapının kilidine birkaç defa vurdum. Kapı açıldığı an içeri Daron daldı. "Market soyacağız dostum bu harika." Gözlerimi devirdim. "Daron boş konuşmayı kes. Dikkatli olun. Zelda sen benimle gel." Daron yiyecek kısmına gitti. Bizde silah yerine geçebilecek malzemeler aradık. O sırada dışarıdan silah sesi duydum. "Lanet olsun!" Koşarak dışarı çıktım ve silahın namlusunu ve birinin elini sırtımda hissettim. "Kıpırdama güzellik yoksa ölürsün. Daron ve Zelda da yanıma gelmeye çalışırken bir kişide onlara silah doğrulttu. Andrea sinirden deliye dönmüştü. Gözlerimin içine bakıyordu. " Kızı bırakın. Madison bir şey olmayacak tamam mı?" Andreaya silah doğrultan adam bana tehditkar bir şekilde baktı ve o an Fredin yerde yattığını gördüm. "Aman tanrım Fred!" Arkamdaki adamın tekrar sesini duydum. " Kıpırdama dedim." Andrea adamın elinde çırpınıyordu. "Bırakın bizi." Diğer adam ise arabaya bindi. "Eğer yaşamak istiyorsanız araba bizim." Adam beni ittirmeye başlayıp arabaya yaklaştırdı. Diğer adamda Andrea'nın kafasına vurup yere düşürdü. Beni de yere itti. Saniyeler içinde arabayı çalıştırıp gittiler. Daron ve Zelda bize doğru koştu. "Çocuklar iyi misiniz?" Ben yerden kalkıp ilk Andreaya baktım. Baygın değildi. " Andrea iyi misin?" Yerden kalkmaya çalıştı. "Ben iyiyim ya sen?" "İyiyim ama Fred." Fred'e koştum. " Fred iyi misin? Lütfen ölme." Fred kafasını ovuşturdu. " Lanet olsun! Onlarda kimdi?" "Bilmiyorum ama artık bir arabamız yok." Fred hızla kafasını kaldırıp arabayı bıraktığı yere baktı. "Oh." Fred'i tutup yerden kalkmasına yardım ettim. "Dostum şimdi ne yapacağız?" Andrea kafasını kaşıyarak olumsuzca baktı. "Yürüyerek çıkmak zorundayız. Kendimizi korumak içinde ileride bir mağazaya sığınırız. Şimdi bizi idare edecek kadar su ve yiyecek alalım." Andrea'yı onayladık ve içeri girdik. Girişte bir çanta buldum ve içine erzak olan her şeyi koydum. Zelda da yetecek kadar suyu başka bir çantaya koydu. " Çocuklar gitsek iyi olacak. Karanlığa kalmak istemeyiz." Hepimiz sırayla marketten çıktık. Andrea ve Daron çantaları sırtlarına taktı. "Dostum ne tarafa gidiyoruz?" "Düz gideceğiz. Şehirden oldukça ayrılmamaya çalışacağız. Şehirden çıkmak yaklaşık iki günümüzü alacak." " Tamamdır gidelim." Zelda ve ben el ele tutuştuk. Çocuklarda etrafımızda yürüdüler. Olabildiğince temkinli devam ettik. Gittiğimiz yol boyunca yine sessiz kaldık. Bir anda Daron durdu. " Dostum bu Bullet Gun Shop. Silah alalım hadi." Daron ilk defa mantıklı hareket ediyordu. "Daron sen bir harikasın!" Koşup Daron'a sarıldım ve o da bana sarıldı. Fred etrafı kontrol etti. Daron ve Andrea mağazanın kilidini kırarak açtı. Ardından hızlıca içeri girdiler. Bizde peşlerinden girdik. "Evet, kızlar siz tabanca alıyorsunuz. Ama bıçak ve sopada yanınızda olsun." "Dostum ben tüfek alıyorum." " Tamamdır. Fred sen?" "Ben hafif makinalı tüfek alıyorum." "Tamamdır. Bende pompalı tüfek ve birde tabanca alıyorum." Andrea bize dönüp silahların nasıl kullanılacağını anlattı. "Hedefe odaklanın ve kafasından vurun yoksa ölmezler. Güvenliği açmayı unutmayın." Andrea ve Daron hepimize sırayla mermiler verdiler. Bir de çantaya yedek mermi ve tabanca koydular. "Evet gidelim." Herkese kapıyı işaret ettim. Fred önden çıkıp elindeki silahla etrafı kontrol etti. "Tamamdır, temiz." Sırayla dışarı çıktık ve yolumuza devam ettik. Artık saatler geçmişti ve yorgunluktan ölüyorduk. Neredeyse hava kararmak üzereydi. Yol boyunca etraf sessizdi. Sadece yerde ölen birkaç insan vardı. O sırada Daron'ın bir arabaya doğru koştuğunu gördüm. "Daron nereye gidiyorsun?" Andrea bana bakıp sonra Daron'ı durdurmak için ona doğru koştu. "Dostum bu arabayı çalabiliriz." Daron kapıyı birkaç kere zorladı. Andrea ona bağırdı. " Daron dur alarm!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİYO-VİRÜS
Action5 kişilik arkadaş grubunun çılgınca eğlendiği bir yaz konseri. Ancak bu son konserleri...