Kanlı gece

396 26 35
                                    

Keyifli okumalar.

***

Bütün insanlar kollarında olduğum varlığı görebiliyordu. Her biri dehşetle bize bakıyordu. Kimse hareket etmiyor, gözlerini üzerimizden ayırmıyordu. Kaç saniye, kaç dakika bilmiyordum ancak sonunda, Rahip çığlık atarak bana doğru bir adım attı. Lunar da bir adım attı ona doğru.

Bu son noktaydı muhtemelen, boynunda ki Haç kolyesine  dokundu ve dua ederek geriye sıçradı zavallı adam.

"-Tanrıya, oğluna ve kutsal ruha yemin olsun ki, işte şeytan burada! Gözlerimizin perdesi aralandı. Bu lanete tanıklık ettik!"

Onun coşkulu çığlığı, küçük kalabalığı panik haline düşürdü. Ne yapacaklarını bilmez hareketleri, beni elbette ürkütüyordu. Karşımda bir yaratık olsa ve ilk defa görmüş olsam, muhtemelen yapacağım ilk şey paniklemek olurdu. Tıpkı onların yaptığı gibi. Sonra da sert bir seks ile tanışmamızı taçlandırır, farkımı ortaya koyardım. 

Birileri hala aklını kullanabiliyor olsa, hastaneye yetiştirilmem için bir adım atardı. Fakat bütün bu aptal sürüsü, beni de günahkar ilan etmiş, ikimize de lanetler okuyordu. Resmen dua zincirine alınmıştık.

Zangır zangır titreyen bedenlerine rağmen, nefret akan gözlerini üzerimizden ayırmadan rahip ne derse onu yapıyorlardı. Bir an kendimi cadılıkla suçlanan o zavallı diğer insanlar gibi hissettim. Bu korkmuş ve öfkeli kalabalık bir açıklamaya ihtiyaç duymuyordu. Yok etmeye meyletmişlerdi çoktan.

Öldürülmem gerekiyordu. Tanrının ilahi mimarisi önünde, kalın halatlarla kutsal Haç'a bağlanmalı, yakılmalıydım. Sonuçta tanrının adamı bunu uygun görecekti. Aksinin yapılması mümkün müydü ki? Mantık giremeyecekti tanrının adamı ile aralarına.

Öylesine biri tarafından lanetli kabul edilecektiniz, bu belki de yalnızca iftira olacaktı fakat kimin umrunda ki? Cadı ilan edilecek, Tanrının gerçekte neyi emrettiğini kimsenin bilemeyecek olmasını fırsat bilen, piçin teki de o neye inanacağını bilmeyen, zavallı korkmuş topluluğa önderlik edecekti. Siz kurban edilecektiniz. Güç ve itaat isteyen biri için bir kurban, az bile sayılırdı. Nihayetinde canice ve tanrının bütün buyruklarına aykırı halde gebertilirken siz, birileri kurtarıcı ilan edilecekti.

Lunar, onlara doğru birkaç adım attığında ve yavaşça eğilip güçten düşmüş bedenimi yere bıraktığında, avucumun içinde sert bir şey hissettim. Bakmaya mecalim yoktu. Bıraktığı gibi yığılmıştım. Jöle kıvamı almıştım. Bu komik geldiğinden gülecek gibi oldum.

Aslında sahiden de mutluydum ve gülmek istiyordum. Tek deliren ben değildim. Hepsi benimle birlikte tımarhaneye tıkılacaktı. Eğer buradan canlı çıkmayı becerirsem, bu duruma bir kahkaha atacaktım. Yüzlerine bakıp, siz de mi görüyorsunuz onu diye sormak ve kıkırdamak şüphesiz içimde birikmiş bütün kin ve öfkeyi yok ederdi.

Yapmadım fakat yemin ederim hayal ettim. Yüzlerini ve kıkırtımı duyan kulaklarını düşledim. Bununla birlikte ağzımdan kahkaha yerine hırıltılı bir öksürük kaçtı. Harap haldeydim ve hala çocukça bir eğlencenin peşindeydim.

Bu komple bırakmaktı bütün ipleri. Kafanızda kalmış olan son birkaç tahtayı da balyozla parçalara ayırmaktı. Saf delirişti ve manyakça komik buluyordum bu durumu. Bugünüm, dünüm, geçmişim her saniyesi içler acısı bir dramaydı ve ben drama severdim.

Ben Lunardan korkmuyordum. O benim hayali sevgilimdi. Bedenime onun zift karası spermleri fışkırmıştı. Kendimi ona ait hissediyordum. Bu da ilginç bir şekilde küçük köyümüzün yaşlı, çocuk tacizcisi Rahibini haklı çıkartıyordu. Lanetliydim. Düşüncelerim sapkınca, hareketlerim emredilenin aksiydi. Günahkardım. Şüphesiz ki, Tanrı beni azap çekeceklerden, lanetler ederek izlediği biri olarak yaratmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 03, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ESCAPE (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin