love talk

#7'

•••

505

Taehyung gerçekten hâlâ kimseden birazcık bile etkilenmiyor musun?

taehyung

hayır

505

hayır mı

taehyung

benim elimde değil ki

olmuyor

505

haklısın

senin elinde değil

benim elimde

taehyung

ne

ne demek bu...|

•••

Elimde tuttuğum mor renkli kalemle işaret parmağımın tırnağını boyarken çalan teneffüs zili ile anında bunu yapmayı kestim. Herkes teker teker basketbol maçının yapılacağı yere doğru giderken bakışlarımı yerden ayırmıyordum.

Okul benim için tamamen eziyetten ibaretti, özellikle de teneffüs araları. Jimin ile aynı sınıfta değildik. Tek arkadaşımın en yakın arkadaşım olması sorunu ile en çok onun etrafımda olmadığı anlarda baş etmek zorunda kalıyordum. Burada insanlar sürekli gruplar hâlindeydi, yalnız olmak bir hastalık gibi hisettiriyordu. 

Başımı biri ile herhangi bir iletişime girmemek için daha da eğdim, meşgul görünmek için önümdeki kitaba düşürdüm bakışlarımı. İnsanlardan korkuyordum. Çünkü kendimi biliyordum, aptallık derecesinde bir saflığa sahiptim, çok çabuk güvenir çok kolay kandırılırdım. Saklamak zorunda olduğum bir sırrım vardı. Etrafımdaki herkes alfa olduğumu düşünmeliydi.

Bu yüzden sert görünmeye çalışıyor, toplumun gözündeki alfa konumuna yakışır bir biçimde davranmaya çabalıyordum. Güçlü rolü yapmak, olmadığım biri gibi davranmak zorundaydım. Narin davranamazdım, yine aynı şekilde zayıflık da gösteremezdim ama bu benim için çok zordu.

Gözlüğümü düzeltirken sınıfa göz ucuyla bakmaya çalıştım, kimsenin kalmadığını görmek gerginlikle kasılan göğsümü rahatlattı. Alnımdan dağınık bir biçimde dökülen sarı saçlarımı kulağımın arkasına iteledim, gözlerimin önüne düşüyor, görüş alanımı kapatıyorlardı. Bundan şikayetçi değildim, bu konuda yüzümü tamamen gizlemenin bir yolunu bulmak isteyecek kadar hevesliydim.

O doğru söylüyordu, her şeyin farkındaydım. Böyleyken bile birçok alfanın dikkatini çekmiştim. Bir omega gibi görünüyor olmalıydım. Yüz hatlarım, bedenimin gizleyemediğim kıvrımları beni ele veriyordu. Yumuşak bir mizacım vardı ki en çok bu üzerimde soru işaretleri oluşmasını sağlıyordu. Lisenin ilk yılları pek dikkat çekmesem de şimdi tüm yaşıtlarım olgunlaşmıştı, bu yüzden ben de aralarında kolayca seçilebiliyordum. Alfalar şimdiden kendi aralarında güç mücadelesine giriyor, etkilendikleri omegaları elde etmek için gövde gösterisi yapıyorlardı. Ben ise sadece öylece duruyordum. İlgilendiğim bir omega yoktu, alfalar gibi baskın feromonlarım da yoktu. Aksine gittikçe ortaya çıkmak için olağanüstü çaba sarf eden omeganın dürtüleri altında eziliyor, bir omega bedenine dönüşmeye çalışan, her geçen gün daha da şekillenen ve gizlemesi zorlaşan bir vücuda sahip oluyordum.