Ali gözlerini yine bir bağrışma ile açtı Doruk ile Demir yine kavga ediyorlardı. Ali bağırmaya başladı.
Ali: Artık susun uymaya çalışıyoruz şurada!
Ali'nin odasının kapısı hızla açıldı. İçeri Demir girdi.
Demir: Abi kalk şu Doruğa bir şey söyle izinli bol bol zamanı var beyefendi'nin ama tuvaletten çıkmıyor.
Ali bıkkınlıkla yataktan kalktı. Tuvaletin önüne geçti. Kapıya vurmaya başladı.
Ali: Doruk eğer 10 saniye içinde tuvaletten çıkmazsan Ezoyu arar onu sevdiğini söylerim! bak saymaya başlıyorum. 10,9, 8, 7, 6, 5.
Doruk hızla dışarı çıktı.
Doruk: Tamam çıktım arama kimseyi aramıyorsun dimi kara şimşek.
Ali, Doruğun bu haline güldü. Demir Ali omzuna iki kere vurdu.
Demir: Harikasın sen abi ya. Hadi benim daha çok işim var.
Deyip tuvalete girdi. Doruk kaşlarını çatarak Ali'ye baktı.
Doruk: Yazıklar olsun sana kara şimşek beni bu gözlüklü için mi sattın.
Ali sadece omuz silkip odasına gidip giyindi.
( Alinin giydikleri)
Ali Giyindikten sonra Mutfağa gitti ve kahvaltı hazırlamaya başladı zaten evde ondan başka kimse yemek yapmayı bilmiyordu.
Demir: Abi vallahi sen olmasan biz açlıktan öleceğiz.
Doruk: Aynen biz sen olmadan önce ne yiyorduk acaba.
Ali omuzlarını silkti hala onu abartmalarını sevmiyordu asla egolu olmayacaktı.
Ali: Hadi boş yapmayın oturun.
Doruk: Hemen kara şimşek zaten 1 dakika daha oturmasam şu herif her şeyi yiyecek.
Hepsi oturmuş kahvaltı ediyorladı ve sohbet ediyorlardı.
Demir: Ali abi sen Nazlı ile barışmayacak mısın?
Ali omuzlarını silkti.
Ali: Sanmıyorum, bana çocuk gibi davranan bitiyle sevgili olamam.
Doruk: Haklısın kara şimşek!
Demir Doruğa ters bir bakış attı.
Doruk: Ne! bana öyle bakma sanki Alinin annesi gibi davranıyordu.
Ali kafasını salladı. Demirde Aliye göz kırptı.
Demir: Ee başka biriyle sevgili olmayı düşünüyor musun?
Ali: Hayatıma başka birini almak istemiyorum. Hiç bir şekilde.
Doruk: Ben sana yeterim cefam benim.
Ali: Cıvıma Doruk kahvaltını et.
Hepsi kahvaltı ettikten sonra Ali ve Demir hastaneye gittiler Dorukta izin günü olduğu için evde kaldı.
Ali normalde arabayla gitmeyi sevmese bile Demirin arabasına binmek zorunda kaldı. Bisikleti Adil hocasının evinde kalmıştı. Demir araba sürerken konuşmaya başladı.
Demir: Ali gerçekten Nazlı ile barışmayı düşünmüyor musun?
Ali: Şuan hayır. Demir ben ondan bana biraz saygı göstermesini ve zorlamamasını istedim o ne yaptı ben kriz geçirirken fark etmedi bile beni dinlemedi ben Nazlı ile nasıl tekrar sevgili olayım.
Demir: Haklısın.
Demir dayanamayıp konuşmaya başladı.
Demir: Abi bu dediklerime kızacaksın ama söyleyeceğim senden bir şey saklamak istemiyorum. Bunları ba-
Ali: Nazlı sordurttu. Anladım zaten.
Demir: Abi özür dilerim, biliyorsun senden bir şey saklamak istemiyorum ama Nazlı çok ısrar etti.
Ali: Soru değil Demir, bunu söylemen arkamdan iş çevirmemen güzel bir şey.
Demir kafasını salladı. Hastaneye gelmişlerdi Demir arabayı park edince hastaneye girdiler. Demir ile yan yana yürüyorlardı Gülin'nin masasının önünde Nazlı, Gülin ve Açelya konuşuyorlardı.
Açelya: Demir, Ali selam gelsenize.
Ali: Günaydın Açelya hemşire ama üstümü değiştirmem lazım sonra konuşuruz.
Demir: Abi ben birazdan üstümü değiştireceğim.
Ali: Tamam Asistan odasında görüşürüz.
Deyip soyunma odasına doğru gitmeye başladı Ali uzaklaşınca Nazlı hızla konuşmaya başladı.
Nazlı: Ee Ali ile konuştun mu?
Demir kollarını birleştirdi.
Demir: Konuştum.
Açelya: Meraklandırmasana Demir hadi söyle.
Demir: Olmaz söyleyemem.
Nazla: Ya neden söylesene işte.
Demir: Üzgünüm ama Ali benim arkadaşım onun arkasından iş çeviremem.
Açelya: Uf Demir söylesene ne olacak.
Demir: Aşkım sen Nazlının söylediklerini Aliye yetiştirir miydin?
Açelya: Hayatta yapmam.
Demir: E o zaman.
Gülin: Demir haklı Açi.
Nazlı koşarak soyunma odasına girdi. Hem de erkekler soyunma odasına içinden Ali dışında kimsenin olmamasını dua ediyordu. Ali o sırada hastane tişörtünü giyiyordu. Giyerken Nazlının geldiğini görmemişti giydikten sonra Nazlıyı gördü.
Ali: Nazlı! Ne işin var burada.
Nazlı: Konuşmamız lazım!
Ali: Biz konuştuk Nazlı daha konuşacak hiç bir şeyimiz yok bunu sende biliyorsun. Aynı şeyleri tekrar tekrar konuşmanın da bir manası yok.
Nazlı: Ben seni anlamıyorum zaten nasıl anlıyım ki kafamız aynı çalışmıyor seni kimse anlamıyor ki ben nasıl anlıyayım.
Ali yavaşça Nazlının üstüne yürüdü.
Ali: İşte bu yüzden konuşacak bir şeyimiz yok! Nazlı ben senden farklıyım ama otizimli olduğum için değil ön yargılı olmadığım için. Aslında ben sen dışındaki herkesi ön yargılı sanıyordum ama yanılmışım asıl sen ön yargılıymışsın.
Nazlı o an ne dediğini yeni fark etmişti. Ona sen farklısın demişti farklı olduğun için seni kimse anlamıyor demişti.
Nazlı: Ali özür dile-
Ali: Dileme Nazlı! Ama artık sen böyle devam edersen sen ve ben asla olamayız.
Ali biraz daha yaklaştı ve tehtidkar bir şekilde konuşmaya başladı.
Ali: Ve sakın bir daha arkadaşlarımla arkamdan iş çevirmeye kalkma.
Nazlı: Neden, Ali neden! Neden herkes senin çevrende olabiliyor da ben senin çevrende olamıyorum.
Ali: Çünkü onlar beni gerçekten ben olduğum için seviyor değiştiğim için değil. Ve eğer böyle devam edersen yanımda olman için hiç bir sebep kalmayacak. Bunu unutma.
Dedi ve uzaklaştı genç adam kimseye onu kıracak bir şey söylemezdi ama onun da bir sabrı vardı ve o sabır çoktan taşmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I changed but of my own accord ✨ (Askıda)
FanfictionKitaba bir süreliğibe ara cerilmiştir sonra devam edilecektir...