[30]

833 108 51
                                    


Jimin kendisine verilen odayı düzenlerken bir süreliğine de olsa yaşanan gerginliği unutarak rahatlamıştı. Yoongi'yle paylaştığı oda dışında ilk kez kendisine ait bir odası oluyordu. Henüz çizgi romanları ve birkaç kıyafet dışında bir şeyi olmasa da bu birkaç parça şeyi yerleştirmek bile heyecanlandırmıştı onu. Sonsuza dek böyle yaşayabileceğini hissediyordu.

''Hey, ufaklık!''

Başını çevirdiğinde Jungkook'un uzanmış ona bakıyor olduğunu gördü. Buna alışık olmayan biri dehşete kapılabilirdi. Sonuçta kimse duvardan çıkmış bir kafa görmeye alışkın olamazdı. Şanslıydı ki Jimin çoktan Jungkook'un haylazlığına alışmıştı. Her zaman olmasa da Jungkook'un dilediği gibi odasına girmesine izin verebilirdi.

''Buraya gelip bizimle binayı gezmek ister misin?''

Yoongi'yle olan tartışmasının üzerinden çok zaman geçmemişti ama Jungkook iyi gözüküyordu. Ya da Jimin öyle olmasını ummuştu.

''Gelebilir miyim?'' diye sordu yerinden kalkarken. Jungkook kıkırdadı, ''Gelsen iyi olur. Takımızda bir kişi eksik.''

''Takım mı?''

''Evet, keşif yapacağız.''

Jimin bir şey söylemediğinde Jungkook'un omuzları gözüktü. ''Gelip seni sürüklememi ister misin? Bu konuda iyiyimdir.''

Duvardan geçtiğini hayal etmek güzel olsa da bu kadar cesur hissetmiyordu kendisini. ''Geleceğim ama kapıdan.'' diye ekledi.

Jungkook bir kez daha kıkırdadı, ''Bekliyor olacağız.''

Ekipteki herkes çok geçmeden burayla ilgili bir şeyler öğrenmeye başlamıştı. Ama şüphesiz en eğlenceli yer ekibin en genç üyeleri tarafından bulunmuştu. Jimin, Taehyung ve Jungkook'u takip ederken etrafı inceliyordu. Binadaki en ufak detay bile özenle düşünülmüştü. Bunca şeyi kısa bir sürede nasıl yapabilmişlerdi? ''Siz...'' dediğinde birkaç adı ötesindeki Taehyung sesini duyarak yavaşladı. ''Önemli kişiler misiniz? Yani diğerleri için.''

Jungkook gülerken Taehyung ona yaklaşarak kolunu genç olanın omzuna attı. ''Herkes kendisi ve birileri içi önemlidir.''

''Aptalca şeyler söylemeyi kes!''

''Karışma, burada bir şey konuşuyoruz.'' Taehyung diğer eliyle Jimin'in tombul yanağını sıktı. ''Ama sorunun cevabı değil, değil mi? Sana biraz biden bahsetmemi ister misin?'' Jimin hızlıca başını sakladığında kıkırdayarak devam etti. ''Bu kadar istekli dinleyiciler bulmak gerçekten zor! Takdir ediyorum seni dostum.''

Jungkook'un homurtusu açılan araya rağmen duyulabiliyordu. Binayı dolaşmanın kafasını dağıtmasına yardımcı olacağını düşünmüştü ama bunu Taehyung'la yapmanın büyük bir hata olduğunu anlıyordu şimdi. Hoseok'a sormuş olmayı diledi. Hiçbir şey yapmasa bile sevimli yüzüyle onun yerini yerine getirirdi. ''Ne şanssızlık ama!'' diye hayıflandı. Merdivenin bittiği noktada uzun koridor çıkıyordu karşılarına. Diğerlerinin onu takip edeceğini bildiğinden onları beklemeyi gerekli görmemişti. Koridor boyunca ilerledikten sonra yerin altına açılan kapıya ulaştı. Kapıyı açtığında gördükleri bekleyebileceğinden çok daha fazlasıydı. ''Yüce Wolverine aşkına.''

''Wolverine mi?''

Jimin'in sesini duyduğunda kenara çekildi.

''Wolverine'i sevmediğini sanıyordum.''

''Bu onun önemli biri olduğu gerçeğini değiştirmez.'' dedi, elini sallayarak Taehyung'a uzak durmasını işaret etti. Taehyung ise ona orta parmağı ile karşılık verdi. ''İkinizin de kişiliği bok gibiyken sevmemen kötü olmuş.''

X-Force - YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin