X-Force - Yoonmin

[5]

Fall Out Boy - Immortals

''Sıra sende!''

Taehyung yakasından tuttuğu güvenlik görevlisini kenara savurdu. Orta yaşlardaki adamın beyaz gömleği kana bulanmıştı. Namjoon burada olsaydı ona kimseyi öldürmemesini gerektiğine dair söylediği şeyleri yinelerdi. Ve herhalde tesisin tamamını temizleme cezası verirdi. Ama Namjoon burada değildi. Bu yüzden Taehyung oldukça umursamazca davranıyordu. Karşısına çıkan ve kolayca etkisiz hale getiremediği herkesi öldürmüştü. Sanırım. Görevin kendisine ait olan kısmını tamamlamıştı. Ve bu sandığından daha kolay olmuştu. Üstelik kendi ekip arkadaşlarından sadece Hoseok yanındaydı.

''Ben tamamım!''

Hoseok başıyla onayladığında Mijoo çoktan etrafı buzla kaplamıştı. ''Zaten ikimizin bir arada olması saçmalık.'' diye mırıldandı Hoseok yerdeki bedenlere basmamaya özen göstererek kasanın olduğu bölüme doğru yürürken. Taehyung yine abartmıştı. Ama şu anki liderleri Xiumin için bir sorun yoksa onun için de yoktu.

''Hey!'' dedi Taehyung Mijoo'yu fark ettiğinde.

Mijoo Taehyung'u görmezden gelerek yapıyor olduğu şeye odaklandı bir anlık dikkat dağınıklığından sonra.

Taehyung sinirle soludu. Etrafı Iceland'a çevirmesi gereken Hoseok'tu. Havayla oynamak onun işiydi. Hoseok bunu umursamıyordu ve bu yüzden de görevin ortasında kimsenin kavga etmesini de istemiyordu. Herhangi bir sorun çıkmaması için adımlarını Taehyung'un olduğu tarafa çevirmişti. Ekip arkadaşının kolundan tuttuğunda Taehyung'un bir şeyler söylemek için aralanmış dudakları kapanmıştı. Taehyung gibi hırçın ve umursamaz birinin onun karşısında uysal bir kedi yavrusuna dönüşmesini seviyordu. Aynı şekilde Taehyung da Hoseok'un onun üzerindeki etkisini seviyordu. Birbirini tamamen karanlığa batmaktan kurtarıyorlardı. Sevgileriyle.

''Her şey yolunda gittiği sürece sorun yok.''

Yoongi ekiptekilerin hiçbir zaman planın dışına çıkmasına izin vermeyeceğini, kimsenin de planın dışına çıkmayacağını biliyordu Taehyung. Yoongi buna izin vermezdi. Ama ne yazık ki Yoongi ya da diğerleri burada değildi. Namjoon'un onaylamadığı bir göreve katılmışlardı. Üstelik karma bir ekiple. Sadece sorunsuz bir şekilde eve dönebilmeyi istiyordu Hoseok, Jackson yanlarından bir anlığına geçtiğinde.

''Eve döndüğümüzde suratını dağıtacağım.''

Hoseok hafifçe kıkırdadı, ''Onu yakalayabilirsen benim yerime de vur.''

-

''Vay canına!'' diye bağırmıştı Seokjin yerde oturan Yoongi ve Jimin'i gördüğünde.

''Siz-Siz ne yapıyorsunuz burada?''

Jimin Seokjin'in neden şaşırdığını anlamamış olsa da Yoongi çoktan Seokjin'e öldürücü bakışlar atmaya başlamıştı.

''Jimin'e dışarıyı anlatıyorum.'' diye mırıldandı Yoongi.

''Bizi yalnız bırak.''

Seokjin sesli bir kahkaha attı.

''Aklını mı kaçırdın? Sonsuza kadar burada kalabilirim!''

''Oh, gerçekten mi? Size katılabilir miyim?''

Yoongi itiraz etmek için ağzını açmıştı ama Jimin parlayan gözlerle Seokjin'e dönüp ''Elbette!'' dediğinde bundan vazgeçmişti. Elbette Jimin'in ne düşündüğünü önemsemiyordu ama Jimin onlara emanet edilmişti. Ve Yoongi misafirlerini korkutmak istemezdi.