''En güçlü mü?'' demişti Hoseok şaşkınlığının sesine yansımasını umursamadan. Bu sırada yavaşça Jimin'den de uzaklaşmıştı birkaç adım dahi olsa. Ne olduğunu bilmese de bu onu tedirgin etmişti.''Böyle şeyleri aniden söylediğinizde ortamın gerilmesine neden oluyorsunuz."
Taehyung'un sesi fısıltı gibi çıksa da o, herkesin duyduğundan emindi söylediği şeyi. Devam etmeden önce hafifçe öksürerek boğazını temizledi.
''Hani televizyon şovlarında arka planda gerilim müziği çalar da-''
''Saçmalamayı kes, Taehyung.''
Taehyung kaşlarını çatarak bir süre Yoongi'ye baktıktan sonra omuz silkmişti. Ne kadar saçma olarak görse de Yoongi, tam olarak böyleydi. Filmlerdeki gereksiz yere gerilimin olduğu sahneler gibiydi şu an içinde bulundukları an. Hem Jimin nasıl en güçlü mutant olabilirdi ki? En güçlü mutant -Taehyung ve diğerlerine göre- Yoongi'ydi ve ondan daha güçlü biri olsaydı bilirdiler.
''Peki onunla ne yapacağız?''
''Bence geri göndermeliyiz.''
''Burada olması tehlikeli.''
''Böyle güçlü bir silahın düşmanımızın eline geçmesine izin veremeyiz.''
''Ben bir silah değilim!''
Dakikalar sonra Jimin'in sesini duyduklarında odada sessizlik olmuştu. Kimse bunu beklemiyordu ve kimisi de şaşırmıştı. Ama Jimin daha fazla bekleyemezdi. Kendisi hakkında söylenenler rahatsız edici ve kırıcıydı. Onlarla tanışalı uzun bir zaman olmasa da Jimin çevresindeki bu altı adamı seviyordu. Gariplerdi belki ama Jimin'e ucube gibi davranmayan bir tek onlar olmuştu.
''Tehlikeli de değilim.'' diye devam etti bakışlarını kendini zorlayarak ona şaşkınlıkla bakan gruba çevirirken.
Oldukça zeki ve yetenekli insanlardan oluşan bu grup söylenenlerin onu kırdığının farkında değil miydi?
''Ben de sizin gibiyim.''
Kollarını yavaşça öne doğru uzattığında Yoongi'yle göz göze gelmişti. Tartışmalarına karıştığı için ona kızacağını düşünmüştü ama Yoongi'nin gözlerinde şefkati gördüğüne yemin edebilirdi. Ya da gururu. Benimle neden gurur duysun ki, diye düşündü bir anlığına. Ama düşüncesi Yoongi'nin bunu duyabileceğini hatırladığı an kaybolmuştu. Her ne kadar başkalarının zihnine girmek ya da düşüncelerini okumak etik olmasa da Yoongi bunu umursayacak biri değildi.
''İstemiyorsanız başımın çaresine bakabilirim.'' diye devam etti.
Başının çaresine nasıl bakardı, bilmiyordu ama. Tek başına bir adım dahi atmamıştı dış dünyada ve değil hayat kurmak, bir gün bile geçiremezdi dışarıda.
Yoongi ceplerine soktuğu ellerini çıkararak önüne düşen tutamları geriye atmıştı sakince. Çocuğun yaptığını fazla cesurca bulmuştu ve hoşuna gittiğini inkar edemezdi.
''Çocukla-''
''Onun adı Jimin.''
Jungkook bunu kaçıncı kez söylemesi gerektiğini bilmiyordu ama Yoongi Jimin'i adıyla anana dek buna devam edebilirdi.
''Her neyse.'' dedi Yoongi. Jungkook'un ve diğerlerinin Jimin konusunda cüretkar olmalarını garipsese de umursamamakta kararlıydı.
''Onunla ben ilgileneceğim.''
Seokjin'in kulakları tırmalayan kahkahası boyası dökülmüş, beton duvarlara çarparak odada yankılandığında asıl saçma gerginliğin şu an olduğunu düşünmüştü Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
X-Force - Yoonmin
Fanfiction''Onu koruyacağız. Bu hayatımıza mal olsa bile.'' | X-Men!au Cover Art by @2964_KO