«20»

787 104 22
                                    

Seonghwa'nın seslenmesiyle efendim diye bağırıyordu Hongjoong.

"Mutfaktan çıkacak mısın?" Odadan odaya bağırışıyorlardı.

"Bizimkilerle konuşuyordum geldim 1 saniye."

"Yanıma gel burada konuşursun."

Sandalyeden kalkmış içeride oturan sevgilisinin kollarının arasına girmişti.

"Ne diyorlar."

Wooyoung'un San'a şans vermesinin ardından 1 hafta geçmişti. San gerçekten çabalıyordu. Arkadaşlarını bile şaşırtmıştı. İlk defa biri için bu kadar çaba gösterdiklerini söylemişlerdi.

Wooyoung hâlâ üzüleceğini düşünüyordu, her seferinde onu teselli edip duruyordu iki arkadaş.

"San Wooyoung'u yemeğe çıkaracakmış bu akşam. Ne giyeyim diye soruyor."

"Wooyoung bu çocuğu adam edecek yemin ederim. Mağaradan çıkmış gibi bir şeydi. Şimdi baksana benden romantik olmuş."

"O zaman önüne geç neden birinciliği ona kaptırıyorsun ki?" Hongjoong'un söylemesiyle Seonghwa ayağa kalkmış dansa davet eder gibi eğilmişti.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz?" Hongjoong kıkırtıyla başını sallamış ayağa kalkmıştı.

"Şarkısız mı dans edeceğiz?"

Seonghwa'nın elleri Hongjoong'un belinden ayrılmıştı. Parmağını 1 saniye dermişcesine göstermiş masadaki bilgisayarı almış Yuzuru'nun favori performansından birini açmış ayakta duran sevgilisinin yanına geçmişti.

Seonghwa'nın eli yine kısa olanın belini bulmuş, diğer elini de kenetlemişlerdi. Hongjoong da bir elini omzuna yerleştirmiş hafif başını kaldırarak sevdiğine bakıyordu.

"Birazdan başlayacak." Sesin gelmesiyle ikili de yavaş yavaş dans etmeye başlamışlardı.

Oldukça yüksek olan ses kulaklarına dolarken ikili dansa kendini kaptırmıştı.

"Müzik çok tanıdık. Sanki önceden duymuş gibiyim." Hongjoong tanıdık sesle Seonghwa'ya bakıyordu.

"Zil sesim. Önceden duymuş olman normal." Denilenle Hongjoong farketmişti cidden onun zil sesiydi bu.

Alkış sesleri duyduklarında Seonghwa;

"Bizi alkışlıyorlar harika dans ettiğimiz için." demişti.

"Kesin öyledir." Gülerek söylenmişti Hongjoong.

"Ani neden bozuyorsun ki şimdi...hıh."

"Tamam tamam özür dilerim."

Müzik tamamen bitmişti ama ikili hâlâ elleri kenetli bi şekilde duruyordu. Bunu fırsata çevirmek isteyen Seonghwa kenetli elleriyle kolunu Hongjoong'un arkasına atmış kendine daha çok yaklaştırmıştı. Şimdi aralarında hiç boşluk yoktu.

İkiside birbirinin dudaklarına bakıyordu. Öpücüğü başlatmak adına Seonghwa'nın öne atılmasıyla gelen arama onları bölmüştü.

Kimin aradığını bakmak adına zor da olsa ayrılan Hongjoong annesinin aradığını görünce telefonu açmıştı.

Annesi ayda 1 kere onu arıyordu. Her seferinde annesine büyüdüm artık aramana gerek yok dese de annesinin onun ne dediğini umursadığı yoktu ve şimdi tam zamanında (!) aramıştı.

Telefonu açtığında neşeli sesle karşılaşmıştı. "Oğluşum nasılsın?"

"İyiyim anne. Siz nasılsınız babam iyi mi?"

"Evet yavrum iyiyiz biz. Ee senden ne haber sevgilin var mı bakalım?" Seonghwa da ne konuştuklarını dinlemek adına telefona yaklaşmıştı.

Seonghwa ona 'evet de' diye fısıldıyordu.

"Evet anne..."

"Yanında mı?"

Seonghwa ver konuşayım diye elini uzatmıştı.

"Evet anne yanımda şuan. Vereyim mi?"

"Eh ver bakalım."

"Hoparlöre aldım anne."

"Merhaba çocuğum."

"Merhaba. Ben Seonghwa. Memnun oldum efendim."

"EunJi, ben de memnun oldum evladım." Annesi kızar bi biçimde sormuştu. "Ne zamandır çıkıyorsunuz bakim siz? Bana neden söylemedin ha?"

"Söyleyecektim anne ama biraz gerildim."

"Bebeğim seni desteklediğimizi biliyorsun bizden saklama sakın."

"Tamam anne."

"Eee bizim Yeosang'la Wooyoung delileri napıyor?"

"Yeosang da sevgili yaptı. Wooyoung da yapmaya çalışıyor."

"Ne kötü evlatsınız siz! Zorla sormadan ağzınızdan laf alamıyoruz!"

"Meşgulüz zamanımız mı oluyor anne. Haftasonu da unutuyoruz valla söylememek değil."

"Affettim hadi yine iyisin. Neyse çocuğum baban çağırıyor gidiyorum. Kendinize iyi bakın. Seonghwa sen de efendim deme anne de"

"Görüşürüz anne." dedikten sonra telefon kapanmıştı.

"Ee kaldığımız yerden devam mı etsek?"

Ayağa tekrar kaldırılan Hongjoong konuşamadan eski pozisyona geri dönmüştü.

Pembeliklere ulaşmaya çalışan Seonghwa tekrar bölünmemek adına hızlı davranmış dudaklara kapanmıştı.

Sıcak bi öpüşmenin ardından ikili ayrılmıştı.

"Yemek yemeğe mi gitsek?"

Hongjoong onu onayladığında yanına telefonunu ve cüzdanını almış kapıya ilerleyen Seonghwa'nın yanına gitmişti.

>>>>>>>>>>>>
umarım hoşunuza gidiyordur ✨

can i have your number? | Seongjoong [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin